Tartışma Yaratan Tutuklamalar

Türkiye'de gazetecilere yönelik tutuklama kararları ile farklı meslek ve yaş gruplarındaki kişilere yönelik Cumhurbaşkanı'na hakaret cezalarının ardından muhalif isimlere yönelik tutuklama süreci tartışılıyor.

Akademisyen, gazeteci veya siyasetçi isimler, “sembolik destek” amacıyla Özgür Gündem Gazetesi’nde 1 günlük nöbetçi genel yayın yönetmeliği görevini üstlendikleri için haklarında terör örgütü üyeliği, propagandası gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldı.

Özgür Gündem’de nöbetçi genel yayın yönetmenliği, gazete personeli hakkında açılan davalar ve gazeteyi kapatma girişimi nedeniyle basın ve ifade özgürlüğü kapsamında başlatılmıştı. Bu isimlerden Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve yazar Ahmet Nesin hakkında tutuklu yargılama kararı verilmesi, bazı kesimlerce “gözdağı mesajı” olarak yorumlandı. Kürt siyasi hareketi görüşlerinin kamuoyuna aktarılmasını sağlayan ve Türkçe olarak yayımlanan Özgür Gündem Gazetesi terör örgütü PKK'nın yayın organı olmakla suçlanıyor.

Şimdi Özgür Gündem’de nöbetçi genel yayın yönetmeliği yaptıkları gerekçesiyle diğer isimlerin de tutuklu yargılama kararı ihtimali gündemde. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 7 Haziran’daki onayı ardından milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılmasıyla birlikte fezleke dosyaları ilgili savcılıklara ulaştı.

Salı günü, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 7 HDP milletvekili hakkındaki 31 fezleke, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nda işleme alındı. HDP’liler Demirtaş, Yüksekdağ, İdris Baluken, Sibel Yiğitalp, Ziya Pir, Çağlar Demirel ve Selma Irmak, Diyarbakır’daki fezlekeler kapsamında “silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “suç işlemeye tahrik etmek” ile suçlanıyor.

Milletvekilliği dokunulmazlığı olmayan vekiller, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) hükümleri uyarınca soruşturulacak ve yargılanacak. Dokunulmazlıklar, Anayasa’ya geçici madde eklenmesiyle gerçekleştiğinden milletvekilleri hakkında tutuklama işlemi yapılması önünde engel olmadığı ifade ediliyor. Anayasa’nın 84’ncü maddesinde; “Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurul’a bildirilmesiyle olur” deniliyor. Anayasa’daki bu madde itibariyle dokunulmazlığı kaldırılmış milletvekili hakkında tutuklama işlemi yapılması önünde engel olmadığı ve sadece milletvekilliğinin düşürülmesi için Meclis’te hükmün okunması gerektiği belirtiliyor. Bir başka görüş ise; milletvekilleri hakkında eğer mahkemelerce hüküm verilirse tutuklanmaları ancak TBMM Genel Kurulu’nda hükmün okunmasıyla mümkün olabilecek olması.

HDP’li belediyelere “kayyum” meselesi

Başbakan Binali Yıldırım, AKP Grubu’ndaki konuşmasında, son günlerde HDP’li belediyelere yönelik terör örgütü PKK’ya maddi ve lojistik destek sağladıklarıyla ilgili suçlamaları yineledi. İçişleri Bakanlığı’nın belediye başkanlarını görevden alma yetkisinin yanı sıra yeni yasal yaptırımlar geleceğini işaret eden Yıldırım, “Devletten yol yapmak için, park yapmak için, kanalizasyon yapmak için, sosyal destekler yapmak için parayı alacaksınız; bu kaynakları çeşitli yollarla, hile ile düzenbazlıkla, terör örgütüne aktaracaksınız. Yemezler. En kısa sürede, devletin verdiği kaynakları millet için kullanmayan bu yerel yöneticilerden hesabını soracağız, burunlarından fitil fitil getireceğiz. Bu konuda düzenleme de Meclise gelecek, yağma yok” dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da, tutuklu ya da görevlerinden alınmış belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri olduğunu anımsatmıştı. Kurtulmuş, “Terörist gruplara maddi, manevi destek sağlayan birtakım terör destekçisi belediye meclis üyelerinin, belediye başkanlarının olduğu biliniyor. Bunlarla ilgili Başbakanlık bünyesinde zaten İçişleri Bakanlığımız mülkiye müfettişleri vasıtasıyla soruşturmalar yapılıyor. Ayrıca Maliye Bakanlığı'nın bu belediyelerin bütçelerinin nasıl harcandığına ilişkin birtakım denetimler yapması mümkündür. Zaten Başbakanlık da gerektiğinde ilgili belediyelerle ilgili farklı bakanlıklardan oluşacak müfettişlerle birlikte soruşturmaları yürütmesi mümkündür. Bu soruşturmaya imkan verecek izni, müsaadeyi verebilir. Eğer gerekiyorsa bununla ilgili de ilave yasal düzenlemeler gerçekleştirilir” demişti.

CHP: AKP teröre yardım ve yataklık yapıyor

CHP, kamuoyuna AKP’nin terör örgütü PKK ile ilişkisi konusunda özel bir broşürhazırladı. “AKP Teröre Yardım ve Yataklık Ediyor” başlıklı broşür, Meclis Grubu’nda basına ve vatandaşlara da dağıtıldı. Broşürde, AKP’nin PKK ile yürüttüğü görüşme trafiği ve örgüt ile tutuklu kurucusu Abdullah Öcalan’a ilişkin açıklamaları yer veriliyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da grup konuşmasında, söz konusu broşüre atıfta bulundu. Kılıçdaroğlu, Türkiye’de turizm sektöründe yaşanan sıkıntıyı ve turist sayısındaki azalmayı vurgulayarak, özetle şunları ifade etti:

“Niye gelmiyorlar? Türkiye'nin bozulan imajı nedeniyle Türkiye’ye gelmiyorlar. Üzülerek ifade edeyim, Türkiye’nin bozulan imajını düzeltmek değil, tam tersine imajının bozulmasına katkı veriyoruz. Bakın dün 3 aydın tutuklandı, hapse atıldı. Biri profesör, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı, hapse atıldı. Bir başkası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün Türkiye temsilcisi, o da hapse atıldı. Ahmet Nesin de hapse atıldı. Niçin? Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmaktan. Şimdi ben o hakime sormak isterim: Ya, terör örgütüne yardım ve yataklık yapanları arıyorsan Ankara'da oturuyor bu beyler. Hepsi Ankara’da, hepsi terör örgütüne yardım ve yataklık yaptı. Hiç endişe etmeyin elbette hesabını soracağız, elbette; demokrasi adına, insan hakları adına elbette hesabını soracağız. Demokrasiyi derinleştirmek, demokrasiyi geliştirmek hepimizin ortak görevidir. Bu aydınlar ellerine bomba alıp eylem yaptılarsa tutun hapse atın. Eğer bu aydınlar valilere telefon açıp, “Bırakın bu örgütler oralara bomba yığsınlar, ellerinde silahları dağıtsınlar” dedilerse tamam, bunları da alın içeriye ama böyle bir şey yok. Siz Türkiye'nin dünyadaki bozulan imajına katkı yapıyorsunuz. Bunlar doğru değil.”

Demirtaş Saray’ı suçladı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, tutuklanan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TiHV) Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı’nın hazırladığı Cizre raporunu anımsattı. Demirtaş, “Cizre'deki katliamların raporlanması için çalışmalar yürütmüştü. Saray'daki bundan rahatsız oldu. Bugüne kadar canını sıkmış herkesi kara listeye almış. Yoksa hiçbir hukukçu savcı ve hakim böyle bir dosyadan tutuklama çıkmayacağını çok iyi biliyor. Firuzağa’da insanlara saldırdılar, tehdit ettiler. Ama kimse tutuklanmadı. Firuzağa'da yaşananları biz yapsak hapisten çıkamayız. Ama oradakileri serbest bıraktılar. Ama Şebnem hocaya kelepçe taktılar. IŞİD’in askeri sorumlusunu yakaladılar bu ülkede ama kelepçesiz götürdüler adliyeye... Dayanışma içinde bulundu diye aydınları, akademisyenleri tutuklayamazsınız” diye konuştu.