18 Temmuz Amerikan Basınından Özetler

Your browser doesn’t support HTML5

New York Times, iki Cumhuriyetçi Partili senatörün daha geri adım atmasıyla birlikte Cumhuriyetçi Parti’nin hazırladığı sağlık yasa tasarısının Senato’dan geçme şansı kalmadığını bildiriyor. Gazete, böylelikle Cumhuriyetçi Parti’nin, eski Başkan Obama’nın imzasını taşıyan sağlık reformu yasasını geri çevirmeye yönelik yedi yıllık çabalarının şimdilik sona erdiğini yazıyor. Habere göre tasarıya karşı çıkan Cumhuriyetçi Partili senatör sayısının dörde çıkması üzerine Cumhuriyetçi Partili liderlerin önünde şimdi iki seçenek var: Tasarı, Senato’da 50 Cumhuriyetçi’nin oylarını garanti altına alacak şekilde yeniden hazırlanabilir. New York Times, tasarıya karşı çıkan dört Cumhuriyetçi senatörün şikayetleri göz önünde bulundurulduğunda bu seçeneği gerçekleştirmenin neredeyse imkansız olduğu yorumu yapıyor. Bir diğer seçenekse Cumhuriyetçi Partililer’in Demokratlar’la işbirliği yaparak her iki partinin de onayını alan daha dar kapsamlı bir tasarı üzerinde çalışmak olabilir. Gazete, Cumhuriyetçi Parti’nin sağlık yasası yenilgisiyle çok önemli bir ders aldığını, Cumhuriyetçiler’in, Amerikan halkına verilen bir hakkı bir daha geri almanın mümkün olamayacağını öğrendiklerini yazıyor. Bunda rol oynayan en büyük etken, eski Başkan Obama’nın en önemli iç icraatlarından olan sağlık reformu yasasından yararlanmaya başlayan milyonlarca Amerikalı’nın ve hatta yasanın faydalarını gören Cumhuriyetçi eyalet valilerinin elde ettikleri bu haktan vazgeçmemeleri.

New York Times bugün ayrıca California eyaletindeki konut kriziyle ilgili bir habere yer veriyor. Gazeteye göre California, güçlü ekonomiye sahip olmasının bedelini, uygun fiyatlı konut sayısının son derece kısıtlı olmasıyla ödüyor. California’da konut fiyatlarının ortalamasının ülke genelinin iki katı olması, evsiz sayısının da hızla artmasına yol açıyor. Californialılar, evleri ve işyerleri arasında çok daha uzun mesafeler kat etmek zorunda kaıyor. Örneğin yılda 180 bin dolar kazanan San Franciscolu bir hemşire, çalıştığı hastaneye iki saat uzaklıkta bir semtte oturabildiğini söylüyor. Refah, teknoloji, inovasyon ve zenginliğin uluslararası simgesi haline gelen Silikon Vadisi’nde seyyar konutlarda yaşayanların sayısı artıyor. Los Angeles, San Francisco, San Jose ve San Diego’da son beş yıl içinde konut fiyatlarının yüzde 75 oranında yükseldiği gözleniyor. Uzmanlara göre bu durum, California’nın ekonomisinin ve sunduğu hayat standartlarının geleceğini tehlikeye atıyor. Gazete, tüm bu olumsuzluklar karşısında California eyalet yönetiminin harekete geçtiğini ve daha fazla ucuz konut inşa edilmesi için düğmeye bastığını yazıyor. Bazı California’lılar, uzun yıllar boyunca, eyaletin karakteristik özelliklerinin ve doğal güzelliklerinin bozulacağı gerekçesiyle konut inşaatlarına karşı çıkmıştı.

Washington Post ise İç Güvenlik Bakanlığı’nın, düşük ücretle çalışan mevsimlik işçilere verilecek H-2B vizesi sayısını arttırdığını bildiriyor. Gazete, 15 bin mevsimlik işçiye vize verilmesi yönündeki kararın, Başkan Trump’ın işe alımlarda Amerikan vatandaşlarına öncelik tanınması politikasıyla taban tabana zıt olduğunu yazıyor. Uygulama, Trump’ın göçmen karşıtı tavrıyla da ters düşüyor. Ancak Trump Yönetimi, yabancı işçi almadığı takdirde darboğaza girecek Amerikan şirketlerine yardım etmeyi hedeflediği gerekçesiyle uygulamayı savunuyor. Habere göre H-2B mevsimlik çalışma vizesi, deniz mahsulleri, turizm, peyzaj düzenleme, inşaat gibi mevsimlik işlerde düşük ücretle çalışanlara veriliyor ancak tarım işçilerini kapsamıyor. Şirketlerin H-2B ile yabancı eleman alabilmeleri için, öncelikle bu elemanları işe almadıkları takdirde geriye dönüşü olmayan zarar göreceklerini ispatlamaları gerekiyor.