Washington Post: 'Batı, Erdoğan Hükümetinden de Kaygılanmalı'

Washington Post: 'Batı, Erdoğan Hükümetinden de Kaygılanmalı'

Washington Post, hükümetin “İslamcı militanlara sempati, İsrail’e karşı demagojiye acayip bir düşkünlük gösterdiğini” ve bunun bir NATO üyesi için kabul edilemez olduğunu savundu

Mavi Marmara krizini değerlendiren Washington Post gazetesi, bugünkü başyazısında Erdoğan hükümetine sert eleştiriler yöneltti. Washington Post, batılı devletlerin İsrail hükümetinin aldığı kötü kararlar konusunda kaygı duymakla birlikte Erdoğan hükümetinin aldığı kararlardan da kaygılanması gerektiğini yazdı.

Gazete, hükümetin “İslamcı militanlara sempati, İsrail’e karşı demagojiye acayip bir düşkünlük gösterdiğini” ve bunun bir NATO üyesi için kabul edilemez olduğunu savundu.

Washington Post, dokuz eylemcinin ölümüyle sonuçlanan baskın konusunda yapılacak herhangi bir uluslararası soruşturmanın, Erdoğan hükümetinin İnsani Yardım Vakfıyla (IHH) ilişkisini de ele alması gerektiğini savundu. Gazete, İnsani Yardım Vakfı’nın, Hamas’a maddi destek sağlayan ‘Hayır İtilafı’nın üyesi olduğunu ve bu grubun ABD tarafından terör örgütü olarak görüldüğünü yazdı.

Washington Post başyazısında şu ifadelere yer veriliyor: “[Erdoğan’ın] aşırıcılığa dönüşünün en ilginç yanı, bunun, Obama yönetiminin Türk hükümetine sürekli açılımda bulunduğu, anti-demokratik eğilimlerini görmezden geldiği, PKK’yla mücadelede destek verdiği ve Türklerin Ermeni soykırımı konusundaki hassasiyetlerini dikkate aldığı bir döneme denk gelmesidir. İsrail, kötü kararlarının ve Amerika'nın çıkarlarını hiçe saymasının sonucuna katlanıyor. Erdoğan’ın davranışlarının da bir maliyeti olacak mı?”

Tan: ‘İsrail’in Özür Borcu Var’

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Washington Post gazetesinde yayınlanan yazısında Türkiye’nin İsrail’e neden bu kadar sert tepki gösterdiğini anlattı.

Tan, yazısında, Gazze’ye yardım konvoyunun sivil toplumun bir girişimi olduğunu, gemilerde 32 ülkeden 600 kişi bulunduğunu ve bu insanların yıllardır bir çek temel ihtiyaçtan mahrum kalan Gazze halkına yardım ulaştırmaya çalıştığını belirtti. Tan, gemilerde Nobel barış ödülü sahibi birinin yanı sıra milletvekillerinin, gazetecilerin, işadamlarının bulunduğunu ve bu insanların İsrail komandolarına tehdit oluşturamayacağını yazdı. Bu insani girişimin uluslararası sularda durdurulmasının yasadışı olduğunu yazan Tan, “87 yıllık Cumhuriyetimizin tarihinde ilk kez bir yabancı ordu sivil Türk vatandaşlarına bu tür bir saldırıda bulunmuştur” dedi.

Büyükelçi Tan, Türkiye’nin, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe saymasına, insanların hayatını kaybetmesi ve uzun süre alıkonmasına tepkili olduğunu yazdı. Tan, ayrıca Türkiye’nin İsrail’e hep dostça davrandığını ve Yahudilere tarih boyunca verdikleri destek nedeniyle bu son olayın kabul edilemez olduğunu belirtti.

Bundan sonra atılacak adımı İsrail’in kararlaştıracağını yazan Bütükelçi Tan şöyle devam etti: “İsrail Gazze ablukasına son vermeli; Filistinli sivillere karşı orantısız ve uygunsuz polisiye eylemlerine son vermeli ve son olayla ilgili olarak zamanlı, bağımsız, tarafsız, güvenilir ve saydam uluslararası bir soruşturma yapılmasına izin vermeli. Dahası İsrail’in Türk milletine bir özür borcu var. Amerika, İsrail’in Ortadoğu’da barış için samimi bir ortak olmasını teşvik etmelidir.”