‘Başbakan Kutuplaştırıcı Siyasetten Vazgeçmeli’

Amerika İlerleme Merkezi uzmanı Michael Wertz

Amerika İlerleme Merkezi uzmanı Michael Wertz’e göre, “Başbakan Erdoğan, kazandığı bu seçim zaferini devam ettirmek için kutuplaştırıcı stratejilerden, basın ve Internet özgürlüklerini kısıtlamaktan vazgeçmeli ve barış sürecini sürdürmeli”
Türkiye, son yılların en tartışmalı ve gergin seçimine tanık olurken, Adalet ve Kalkınma Partisi bir önceki yerel seçimlere göre Türkiye genelindeki oy oranını yedi puan yükseltmeyi başardı. Ancak buna rağmen, seçim kampanyalarının yarattığı gergin ortam, seçimin üzerinden çok az bir zaman geçmiş olması itibariyle henüz giderilmiş, ülkede ortaya çıkan kutuplaşma havası giderilmiş değil. Seçimleri izlemek üzere Türkiye’ye giden Amerikan İlerleme Merkezi uzmanlarından Michael Werz, Amerika’nın Sesi’ne seçim sonuçlarını ve bunun Türk siyasetine olası yansımalarını değerlendirdi.

Melek Çağlar - Seçim sonuçlarının ortaya koyduğu tablo için neler söylenebilir?

Michael Werz - Başbakan Erdoğan ve lideri olduğu AKP son seçimlerde hala halkın büyük bir kesimine hitap ettiğini gösterdi. Bunda da partinin geniş çaplı halka inen faaliyetleri etkili oldu. Başbakan Erdoğan, kazandığı bu seçim zaferini devam ettirme anlamında toplumdaki derin görüş ayrılıklarını gidermeli ve kendisi de yürüttüğü kutuplaştırıcı stratejilerden vazgeçmeli. Bunun için de basın ve Internet özgürlüklerine getirilen kısıtlamalar kaldırılmalı ve Kürtlerle barış süreci sürdürülmelidir.

Melek Çağlar - Seçim sonuçları Başbakan Erdoğan’ın gücünü nasıl etkiledi?

Michael Werz - Yerel seçimler, Erdoğan’ın meşruluğunu yeniledi ancak bu Başbakan için kısa dönemli bir zafer. Eğer seçim kampanyası süresince yaptığı gibi hukuku hiçe saymaya, ifade özgürlüğünü kaale almamaya devam ederse Erdoğan’ın meşruiyeti uzun soluklu olmayacaktır.

Melek Çağlar - Seçim sonuçlarını iktidar ile muhalefet partilerinin doğruları ve yanlışları açısından değerlendirdiğinizde nasıl bir durum çıkıyor ortaya?

Michael Werz- AKP hala bir siyasi hareket olarak sahip olduğu enerjiyi sandıklarda oya dönüştürebiliyor. Ana muhalefet partisi, hükümetin medyaya uyguladığı kısıtlamaların yarattığı zor bir ortamda kendisinden beklenenin altında bir performans sergiledi. Ancak mevcut krizden CHP daha fazla oy alarak çıkabilmeliydi.

Melek Çağlar - Seçimler sonrasında Türkiye siyasetini nasıl bir dönem bekliyor?

Michael Werz - İleriye dönük olarak bakıldığında en iyi senaryo, Başbakan’ın ve AKP’nin söylemini yumuşatmasıdır -- ki bu, Türk toplumundaki kutuplaşmayı gidermede olumlu rol oynayacaktır. Ekonomideki yavaşlama ve sürdürülebilir durumda olmayan cari açıklar dikkate alındığında bu söylem değişikliği daha da fazla önem kazanıyor. Daha kötü bir senaryo ise medya mensuplarına yönelik tacizin, Başbakan’ın kutuplaştırıcı söyleminin, siyasi maksatlı soruşturma ve vergi cezalarının ve muhafazakar kanada yönelik misilleme amaçlı tutuklamaların devamıdır. Bu tür bir yönelim Türkiye’deki belirsizlik döneminin devamı anlamına gelir ve Türkiye’nin uluslararası toplum ve yabancı yatırımcılar nezdindeki konumunu zayıflatır. Ancak gelinen nokta da ikinci senaryo daha muhtemel görünüyor.

Michael Wertz hakkında ayrıntılı bilgi: http://www.americanprogress.org/about/staff/werz-michael/bio/

Amerika İlerleme Merkezi Türkiye analizi: http://www.americanprogress.org/issues/security/report/2014/03/27/86603/turkey-in-turmoil/