'Yaşlanan Nüfus Ekonomiyi Yavaşlatacak'

  • Mil Arcega

Your browser doesn’t support HTML5

Uluslararası kredi derecelendirme kurumu Moody’s, yaşlanan nüfusla birlikte, tasarruf hesaplarında ve küresel yatırımda azalmaya; dolayısıyla dünya ekonomisinin yavaşlamasına neden olacağı uyarısında bulunuyor

Dünya hızlı bir şekilde yaşlanıyor. Her yıl emekli olanların sayısı arttıkça, onların yerini dolduracak, çalışacak yaşta kişi sayısı azalıyor. Uluslararası kredi derecelendirme kurumu Moody’s bu durumun ailelerin tasarruf hesaplarında ve küresel yatırımda azalmaya; dolayısıyla dünya ekonomisinin yavaşlamasına neden olacağı uyarısında bulunuyor. Ancak uzmanlara göre bu durumu değiştirmek için çok geç kalınmış değil.

Japonya’da yaşlılar için özel oyun alanları var. İtalya’da yaşlılara yönelik dans dersleri çok rağbet görüyor. Almanya’da ise hızla artan emekli sayısı, işşizlikten daha büyük bir sorun.

Almanya, dünyanın “süper yaşlı” olarak bilinen, yani nüfusunun en az yüzde 20’sinin 65 yaş ve üstü olduğu ülkelerden biri.

Elena Duggar, Moddy’s şirketinde risk bölümünden sorumlu: “Önemli bir demografik geçiş dönemindeyiz ve tarihi değişikliklere tanık olacağız.”

Beş yıl içinde süper yaşlı ülkeler arasına beş ülke daha eklenecek. 2030 yılına kadar bu sayının 34’e çıkacağı tahmin ediliyor.

Elena Duggar, “Bu, işgücünde azalma yaşanacağı anlamına geliyor. Yaşlanma aynı zamanda ailelerin tasarruf hesaplarının azalmasıanlamına geliyor. Bu iki sonuç birlikte değerlendirildiğinde yaşlanmanın dünya ekonomisi için önemli ölçüde olumsuz sonuçları olacağını söylemek mümkün,” şeklinde konuşuyor.

Conference Board adlı araştırma şirketine göre, yaşlı sayısının artması, önümüzdeki on yılda küresel büyümeyi yüzde bir oranında azaltabilir. Ekonomist yazar Fariborz Kadar’a göre bu değişiklikleri dikkate almamak ciddi bir risk olur: “Ekonomik büyüme oranları yavaşlayacak, gençler işşiz kalacak, bazı ülkeler hem içte hem de dışta ciddi sorunlar yaşayacak. Göçmenler istenmeyecek, onlara karşı tepki artacak. Kuşkusuz dünyamızın böyle bir hal almasını istemiyoruz.”

Ekonomi profesörü Kishore Kulkarni’ye göre, çözüm çok kolay bulunabilir: “Amerikan nüfusundaki en büyük artış doğumların artmasıyla değil, göçmen sayısının artmasıyla oluyor.”

Amerika’da ortalama doğum oranı her kadın için 1.9; bu ortalama da göçmen ailelerdeki yüksek doğum oranı nedeniyle yükseliyor. Ekonomist Fariborz Kadar, Latin kökenli ailelerde bu oranın 2,3 olduğunu belirtiyor: “Giderek Latinleşiyoruz. Genelde bu konuda doksan yaşınıza geldiğinizde bir bakıcı istiyorsanız İspanyolca öğrenseniz iyi olur diyorum.”

Profesör Kulkarni’ye göre, nüfus yaşlandıkça tüketici alışveriş düzeni değişse de, meslek eğitimi ve teknoloji sayesinde işgücündeki azalma telafi edilebilir: “Talebin azalmasından çok, talebin tamamen değişmesiyle ilgili bir durumla karşı karşıyayız. Bu da kolaylıkla üstesinden gelinebilecek bir durum.”

Profesör Kulkarni, yaşlıların deneyimine ve becerilerine değer verilen ülkelerde yaşlanmanın bir olumsuzluk olarak algılanmayacağını söylüyor. Birçok uzmana göre, değişen koşullar, gelecekte gençlerin daha uzun süre çalışıp, daha geç emekli olmasını gerektirecek.