Çavuşoğlu ve Pompeo Görüşmesine Geri Sayım

NATO müttefiki ve ticaret ortağı iki ülke arasında ekonomik ve diğer bazı konulardaki sorunlar devam ederken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, pazartesi günü Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşecek.

Görüşme, Trump yönetiminin Türkiye ve diğer bazı ülkelere, çelik endüstrisi gibi sektörlere yüksek gümrük vergileri getirme kararının uygulanmaya başladığı bir anda gerçekleşiyor.

Uluslararası alanda çelik ticareti yapan Türk işadamı Tayfun Şentürk, çelik üreticileri pazarında psikolojinin çok bozulduğunu ve piyasanın çok etkilendiğini belirtiyor. Çelik, son 3 aydır Amerika’dan artık yeni sipariş gelmediğini, özellikle çelik boru konusunda Amerika’nın Türk üreticiler açısından ana pazar durumunda olduğunu ve bu uygulamanın sürmesi halinde önümüzdeki yıllarda firmaların kapanmaya başlayacağını söylüyor.

Mart ayında Başkan Donald Trump, önde gelen çelik üreticisi ülkelere yüzde 25 gümrük vergisi getirdi. Türkiye, cuma günü sona eren ve ilk etapta bu vergilerin uygulanmadığı, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin, Kanada’nın ve Meksika’nın arasında yer almadı. Türk işadamı Şentürk, Amerika’nın bu noktada asıl sorununun Avrupa Birliği ve Çin'le olduğunu Türkiye’nin neden hedef alındığını anlayamadığını söylüyor.

Türkiye dünyanın 8., Avrupa’nın da Almanya’nın ardından 2. büyük çelik üreticisi durumunda. Geride bıraktığımız yıl Türkiye, Amerika’ya çelik ihracatında 6. sırada yer aldı.

Türk çelik üreticilerine göre yeni gümrük vergileri kararının ardında, ekonomik değil, siyasi nedenler var.

Şentürk’e gore Amerika’yla çelik ihracatı konusunda atılmış adımlar var ama ilerleme sağlanmıyor çünkü nedenler aslında siyasi konulardan kaynaklanıyor. Türk çelik üreticilerine göre Türkiye ve Amerika arasındaki ilişkiler 10 yıl önceki gibi olsaydı bugün bu durum ortaya çıkmazdı.

Üretim endüstrisinin yanında Türk finans piyasaları da ABD-Türkiye ilişkilerindeki sorunlardan etkilenebilir. Amerikalı yetkililer, İran’a yönelik Amerikan ambargosunu deldiği gerekçesiyle eski genel müdür yardımcısı ocak ayında New York’ta yargılanan Halkbank’a, ciddi bir ceza kesmeyi düşünüyor.

Siyaset uzmanı Cengiz Aktar, herkesin Halkbank’a yönelik ağır bir ceza beklediğini ve bunun da siyasi bir karar olacağını söylüyor. Uzmanlar daha önce benzer bir ihlal nedeniyle Fransa merkezli BNP Paribas bankasına kesilen 9 milyar dolarlık cezayı hatırlatıyor ve Halkbank’ın cezasının bunun üzerinde olabileceğine dikkat çekiyor.

Bu şekilde bir ceza uluslararası yatırımcıların Türkiye konusundaki endişelerini de arttırabilir. Japonya merkezli finans kurumu Nomura Uluslararası şirketinin ekonomistlerinden İnan Demir, eğer Türkiye’ye karşı yaptırımlar söz konusu olursa ve özelikle de bunlar siyasi nedenlerle yürürlüğe sokulursa, o durumda bunun, kurlar üzerinde ciddi etkileri olabileceğini belirtiyor. Bu yıl Türk lirası şu ana kadar Amerikan doları karşısında yüzde 20’den fazla değer kaybetmiş durumda.

Uzmanlara göre Türkiye açısından daha da kötü durumlar ortaya çıkabilir. Washington’un İran nükleer anlaşmasından çekilmesi Ankara’yı ve Tük iş dünyasını sıkıntıya sokabilir. Başkan Donald Trump, İran’a karşı yeni yaptırım kararları aldı. Amerika bu noktada bu yaptırımları delecek şirketleri de uyardı.

Ankara, Washington’un bu uyarılardan rahatsız olmuş görünüyor.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, İran’ın nükleer faaliyetlerine yönelik olarak Birleşmiş Milletler’in aldığı kararlar çerçevesinde, Türkiye’nin İran’la ticaret yapmaya devam edeceğini söyledi. Zeybekçi bölgede güçlü bir İran’ın aynı zamanda güçlü bir Türkiye anlamına geleceğini belirtiyor.

Uzmanlar, Ekonomi Bakanı Zeybekçi’nin bu açıklamalarının nedeninin, 24 Haziran’da yapılacak genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla Washington’a karşı bu tavır iktidardaki AKP’nin seçim için oynadığı bir oyun olarak görülüyor.

Amerika’nın İran’a yönelik ambargolarına riayet etmek her durumda Ankara açısından maliyetli olacak.

Daha önce Irak‘ta ve Washington’da görev almış eski Türk diplomat Aydın Selcen, Türkiye’nin şu an zor bir durumla karşı karşıya olduğunu çünkü İran’ın, Rusya’yla birlikte Türkiye’nin ana petrol ve gaz sağlayıcısı ülke durumunda olduğunu belirtiyor.

Selcen, İran’la iş yapan Türk şirketleri ve Türk bankaları için durumun zor olduğunu ancak asıl zorluğun doğal gaz ve petrol konusunda İran harici bir alternatif bulmak olduğunu ifade ediyor. Selcen ayrıca Türkiye’nin dikkatli davranmak zorunda olduğunu söylüyor.

Öte yandan Amerikalı rahip Andrew Brunson’ın Türkiye’de yargılanıyor olması, Washington’un Ankara’ya yönelik yeni yaptırımlar getirmesi tehdidi içeriyor.

Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında Amerikalı büyükelçi Sam Brownback, “Bu dava bir şov ve ikili ilişkilere zarar veriyor. Eğer Türkiye rahibi hapiste tutmaya devam ederse Amerika’nın uygulamaya sokacağı farklı şeyler de olacaktır” dedi. Ankara’ysa Rahip Brunson davasının hukuki bir mesele olduğunu söylüyor. Ancak uzmanlar Amerika Türkiye ilişkilerinin sorunlu şekilde devam ettiğini ve Ankara’nın ödeyeceği ekonomik bedelin arttığını belirtiyorlar.