6 Şubat Amerikan Basınından Özetler

Your browser doesn’t support HTML5

Amerikan basını, Başkan Trump’ın dün akşam yaptığı Birliğin Durumu konuşmasıyla ilgili haber ve yorumlara geniş yer ayırıyor.

Washington Post, Trump’ın yüzeysel birlik çağrısı altında alışılagelmiş demagojik ve kutuplaştırıcı söylemlerine devam ettiği yorumunda bulunuyor. Gazete, baş yazısında, Trump’ın “uçurumlar üzerine köprüler inşa edebilir, eski yaraları sarabilir, yeni koalisyonlar kurabilir, yeni çözümler üretebiliriz,” şeklinde ifadeler kullandığını, ancak bu sözlerin samimi olmadığını yazıyor. Başyazı şöyle devam ediyor: “Eğer Trump’ın amacı gerçekten bunlar olsaydı o zaman kaçak göçmenlere yönelik kışkırtıcı söylemlere devam etmez, Rusya soruşturmasını ima ederek, ‘saçma sapan partizan soruşturmalar’ın ülkenin refah ve güvenliğini tehdit ettiğini söylemezdi. Trump, başkanlığının tek partiler üstü başarısı olan ceza hukuku reformunu haklı olarak gündeme getirdi. Amerika’nın altyapısına yatırım yapmak, ilaç fiyatlarını düşürmek gibi gelecekteki her iki partinin de destek verebileceği alanlara da değindi. Ancak bu gibi herkesin üzerinde anlaşacağı konularda bile ciddi müzakereler ve uzlaşı olmadan ilerleme sağlanması mümkün değil. Trump’ın tutarsızlıkları, ayrıntılar hakkındaki cehaleti, dikkat süresinin kısalığı, aşırıya kaçan talepleri, uzlaşıya varmayı zorlaştırıyor. Trump’ın konuşması, Kongre’nin ticaret ve dış siyaset gibi kilit meselelerde dizginleri yeniden ele alması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Kongre’nin Trump’ın ulusal güvenliği bahane ederek oluşturduğu ticaret politikalarını yakından incelemesi, Amerika’nın demokratik değerler ve insan hakları gibi ilkelere verdiği desteği pekiştirmesi gerekiyor. Trump, konuşması sırasında iklim değişikliği, gelir eşitsizliği ve hızla yükselen borçlar gibi, Amerika’nın önündeki en büyük zorluklardan hiç bahsetmedi. Kongre eğer Amerika’nın sağlığını önümüzdeki bir yıl içinde düzeltmek istiyorsa inisiyatifi eline almak zorundadır.”

New York Times ise Başkan Trump’ın siyasi alanda sergilediği tüm tuhaflıklarına rağmen geleneksel olarak nitelenebilecek bir konuşma yaptığı görüşünde. Gazete, Trump’ın verdiği iç rahatlatan birlik ve beraberlik mesajının şimdiye kadar sergilediği sert devlet adamlığı tarzıyla taban tabana zıt olduğunu vurguluyor. Başyazı şöyle devam ediyor: “Birliğin Durumu konuşması, tüm görkemi, ayakta alkışları, muhaliflerinin bile dikkat kesilmesiyle Trump’ın başkan rolü oynamasına olanak tanıyan ender anlardan biri. Trump bile sadece bir geceliğine de olsa partizanlığı aşıp kendi tabanına değil, tüm ulusal seslenmesi gerektiğinin farkında. Ancak Trump’ın konuşmayı yapmadan önce attığı Twitter mesajları ve yaptığı yorumlar, kışkırtma amacı taşıyordu. Demokrat Partili liderlere saldırdı, sınır duvarı ödeneği onaylanmazsa ulusal acil durum ilan edeceği tehdidinde bulundu. Konuşması sırasındaysa başkanlığa aday olduğunu Meksikalı göçmenlere saldırarak açıkladığı günden bu yana kullandığı üslubu bir geceliğine de olsa değiştirmeye çalıştı. ‘Mahallelerimizi daha emniyetli hale getirebilir, ailelerimizi güçlendirebilir, kültürümüzü zenginleştirebiliriz. Ama intikam ve direniş politikasını reddetmeli, işbirliğinin, uzlaşının ve ortak yararın sunduğu sınırsız fırsatları kucaklamalıyız,’ şeklindeki sözlerinin içi boş olsa da eylemler, çok şey ifade ediyor. Kutuplaşma karşısında yine de Trump’ın görevinin gereğini yapacağı konusunda umutlu olmamak mümkün değil. Ancak vatandaşlar, bunun gerçekleşmesini beklemek yerine ülkeyi güçlendirmek için kendi adımlarını atmalı.”

Wall Street Journal da Washington Post ve New York Times gibi Trump’ın Birliğin Durumu konuşmasında birlik ve partiler üstü işbirliği çağrısı yapmaya odaklandığını yazıyor. Trump’ın konuşmasını etkili bir siyasi söylem olarak nitelendiren gazete, özellikle vergi ve devlet müdahalesini kısıtlama politikalarını savunmanın önemli olduğunu, ancak Trump’ın siyasi söylemi yeni bir çerçeveye oturtmayı başardığını söylemenin zor olduğunu kaydediyor. Başyazının devamıysa şöyle: “Trump, Kongre önüne çıktığı bu anları çok seviyor, siyasi tiyatro sahnesinin tadını çıkardığına şüphe yok. Twitter mesajları ve Robert Mueller’ın soruşturması dışında milyonlarca Amerikalı ilk kez Trump’ın başkanlığıyla ilgili olarak ceza hukuku reformu hakkında bilgi sahibi oldu. Ancak göçmenlik tartışmalarını yeni bir platforma taşımayı başaramaması, en büyük hayal kırıklığıydı. Hükümet, önümüzdeki hafta sonunda bir kez daha kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Ancak Trump, sınıra akın eden konvoylar, suç işleyen kaçaklar gibi bilindik sözleri tekrarlamaktan başka bir şey yapmadı. Demokratlar’a, sınır duvarını finanse etme konusunda fikirlerini değiştirecek hiçbir öneride bulunmadı. Hükümetin önümüzdeki hafta bir kez daha kapanması gibi bir tehditle karşı karşıyayız. Trump ise büyük olasılıkla duvar hakkında iki yıl daha konuşmaya devam edecek. Gecenin öz disiplin ödülü içinse oyumuzu, Trump, ‘Amerika hiçbir zaman sosyalist bir ülke olmayacak,’ dediğinde yüzünde alaycı bir tebessüm beliren sosyalist Vermont Senatörü Bernie Sanders’a veriyoruz. 2020 kampanyaları şimdi başlıyor.”