Erişilebilirlik

12 Ocak 2005: New York Times'da Abizaid'in Ankara Ziyareti


“Amerika, Türkiye’ye Kürtlerle savaşmayacağını söyledi”. New York Times muhabiri Susan Sachs, Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral John Abizaid’in Ankara temaslarını bu başlıkla duyuruyor. Sachs, Türkiye’nin Amerika’dan Kuzey Irak’ta üslenen PKK’ya karşı harekete geçmesi talebine Orgeneral Abizaid’in “askerlerimizin Irak’ta yapacak çok fazla işi var. PKK ile mücadelenin zaman içinde ele alınması gerektiğini kabul ediyoruz” dediğini yazıyor

"Generalin, geçen yıl boyunca Amerikalı yetkililer tarafından verilen güvencelerden biraz farklı olan bu açıklaması, Türkiye’de hem hükümetin hem de kamuoyunun Amerika’nın Irak politikasına yönelik düşmanlığı azaltacak gibi görünmüyor. Türkler, aylardır Amerika’nın Türkiyeli ayrılıkçı Kürtlere karşı harekete geçmemesinden, Kerkük’deki Türkmen nüfusun dışlanmasını engellememesinden ve Irak’taki Türk işçilerle kamyon şoförlerinin sık sık kaçırılması ya da öldürülmesini önlememesinden şikayet ediyor. Türk hükümeti ayrıca Irak’ta bu ay yapılacak seçimlerin sonucunda Iraklı Şiilerin ezici bir zafer kazanması durumunda bunun, Kuzey Irak’taki Kürtlerin yarı özerk konumlarını daha da güçlendireceğinden endişe ediyor."

Christian Science Monitor, Amerikan dışişleri bakanlığı siyasi planlama bölümünün eski çalışanlarından James Goodby ve Atlantik Konseyi danışmanı Kenneth Weisbrode’un Birleşmiş Milletler’deki reform çalışmaları konusundaki ortak bir makalesine yer veriyor. Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin sayısında bir artışa gidilmesinin planlandığını hatırlatan yazarlar, koltukların dağıtımında tek tek ülkeler kadar bölgesel örgütlerin de hesaba katılması gerektiğini savunuyor.

"Bu örgütler içinde entegrasyonunu en fazla tamamlayanı Avrupa Birliği. Ama NATO, Amerikan Devletleri Örgütü, Afrika Birliği, Asya Bölgesel Forumu, Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütü gibi kuruluşlar da bu sürece katılabilecek örgütler arasında. Eğer nihai amaç Güvenlik Konseyi’ni hem daha etkin hem de daha fazla temsil gücüne sahip bir yapıya kavuşturmaksa, bunun en iyi çözümü bölgesel örgütleri harekete geçirerek ulusal ve küresel çıkarları dengelemektir."

Washington Enstitüsü’nün Ortadoğu Politikaları müdür yardımcısı Patrick Clawson, Washington Post’ta yayımlanan makalesinde Bush yönetiminin İran politikasını mercek altına alıyor. Bush’un “İran konusunda başkalarına bağlı hareket ediyoruz” dediğini hatırlatan yazar, Tahran hükümetinin nükleer silah programının önlenmesi açısından Amerika’nın değil Avrupa’nın öne çıkmasının doğal ve doğru olduğunu belirtiyor.

"Geçmişte, büyük devletlerin İran’a birlikte baskı yapması Tahran’ın bazı tavizler vermesini sağladı. Bush yönetiminin İran’ın nükleer programı konusunda bu güçler arasında bir uzlaşma sağlamaya çalışması, bu konuda ilerleme sağlamanın en iyi yoludur. Bush yönetimine yöneltilen en sert eleştirilerden biri de tek yanlı bir dış politika izlediği yönündeydi. Çok yönlülüğün gerçekleri ise, bazen liderliği başkalarının yapmasını ve bizim onları izlememizi gerektiriyor."

Boston Globe ise Kuzey İrlanda’daki Katoliklerin siyasi partisi Sinn Fein’in, yasadışı İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu IRA ile bağlarını koparmamak ve barış sürecine aktif biçimde destek vermemekle suçluyor. Geçen ay Belfast’ta gerçekleşen banka soygununun muhtemelen IRA militanları tarafından düzenlendiği iddialarını hatırlatan gazete, Sinn Fein’in bu tür eylemleri kınaması ve oluşturulan polis gücü içinde yer alması çağrısında bulunuyor.

"Amerikalı gangsterler de büyük banka soygunları yapmıştı ama hiç birinni Şin Fen gibi siyasi bir davası yoktu. Şin Fen, daha etkin bir parti olmadan önce IRA ile ortaklığına son vermeli ve milliyetçilerin yerel adalet kurumlarını kabul etmesini desteklemelidir. Bunun ilk adımı olarak da polis teşkilatına ve yerel yönetime koşulsuz katılım olmalıdır. Siyasi bir parti teröristlerle ve gangsterlerle düşüp kalkmamalıdır."

XS
SM
MD
LG