George Bush bugün yemin ederek ikinci başkanlık dönemine başlayacak. Washington Post, yeni dönemin yeni bir başlangıç olmayacağı görüşünde. Gazete, Bush’un, Irak savaşıyla ilgili eleştirileri “halk beni tekrar seçerek savaşı desteklediğini gösterdi” demesini eleştiriyor:
"Bush 2003’te büyük bir kumar oynadı. Amerika’nın güvenliği açısından savaş riskine girilmesi düşüncesine biz de katıldık ancak başkanın bu kumarı kazanmak için gerekli öngörüde bulunmadığını ve kaynak ayırmadığını da düşündük. Şimdi Bush, Irak’ta hem demokrasi kurmaya, hem yeni kurumlar inşa etmeye hem de yeni bir ordu oluşturmaya çalışıyor. Her ne kadar Amerika’nın aynı anda birkaç işi yapma imkanına sahip olsa da, Çin’den Darfur’a, Afrika’daki AIDS salgınından Latin Amerika’daki demokrasi sorununa kadar dış politikayla ilgili bütün konulardaki icraatı Amerika’nın Irak’taki başarı veya başarısızlığına göre değerlendirilecektir."
Christian Science Monitor gazetesi Başkan Bush’un ikinci döneminde dış politikada önceliği demokrasiyi yayma çabalarına vereceğini söylediğini hatırlatıyor. Bush’un bu amacına ulaşmak için Avrupa başta olmak üzere diğer ülkelerle iyi ilişkilerin gerektiğini sonunda anlamasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiren gazete, dışişleri bakanlığına atanan Condolleeza Rice’ın da buna uygun bir kadrolaşmaya gitmesini destekliyor:
"Amerika’nın demokrasiye destek projesinin en acil gerekliliği bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Böyle bir gelişme, Ortadoğu’da demokrasiyi geliştirme düşüncesine Irak’taki çabalardan çok daha fazla katkıda bulunacaktır. Rice, göreve başlar başlamaz İsrail’le Filistinliler arasında barış anlaşması sağlanmasına çalışmalıdır."
Amerika’nın askeri harcamalarını ele alan New York Times ise Bush yönetiminin savunma politikasını sorguluyor. Irak savaşının ağır maliyeti nedeniyle Savunma Bakanlığı’nın soğuk savaş dönemine özgü silahların üretiminden vazgeçme kararı aldığını hatırlatan gazete, silah lobisinin bu karara direnebileceği uyarısında bulunuyor:
"Savunma Bakanı Rumsfeld, kendi önerdiği tasarruf önlemlerini savunmak için Pentagon’un hatalı ve müsrifçe harcamalarının gerçek faturasını kimin ödediğini hatırlatabilir. Bunlar, hayalet uçakların ve nükleer denizaltıların bir işe yaramadığı ama kara birliklerine, zırhlı ve çalışan araçlara büyük ihtiyaç duyulan Irak gibi yerlere gönderdiğimiz askerlerdir. Amerika, tarihte hiçbir ülkenin yapmadığı kadar çok askeri harcama yapıyor ve bu paranın gerçekten ihtiyaç duyulan araç ve gereçlere harcanmasının zamanı geldi de geçiyor bile."
Boston Globe, Çin Komünist Partisi’nin, 15 yıl ev hapsinde tutulduktan sonra ölen partinin eski lideri Jao Şiyang’a devlet töreni düzenlenmesini reddetme kararını değerlendiriyor. Şiyang’ın, 1989 yılında, Tiananmen Meydanındaki gösteriler sırasında gençlerle görüşerek katliamı önlemeye çalıştığını hatırlatan gazete, Çin Komünist Partisi’nin bu kararını değişimden ve demokrasiden duyduğu korkuya bağlıyor:
"Çin Komünist Partisi liderleri, yüksek ekonomik büyüme oranına rağmen bir volkanın tepesinde oturduklarını biliyor. Ekonomik eşitsizlikler giderek daha da tahammül edilemez bir hal alıyor. Köylü ayaklanmaları artık günlük olaylar haline geldi. İşsizler ve emekliler için hiçbir güvence yok. Ve Partinin her türlü siyasi muhalefete karşı uyguladığı yasak, Jao’nun önlemeye çalıştığı türden şiddetli bir ayaklanmaya karşı tek çare olmayı sürdürüyor."