Erişilebilirlik

Amerika'nın İran Politikası Tartışılıyor


Ebu Gureyb skandalini ortaya çikaran ünlü gazeteci Seymour Hersh, New Yorker dergisinde çikan makalesinde, “terörle mücadelenin” yeni cephesinin Iran oldugunu, ve bu ülkedeki potansiyel askeri hedeflerin belirlenmesi için komando birliklerinin Iran’a gönderildigini yazdi.

Amerika ve Avrupa devletleri, Iran’i, gizlice nükleer silah gelistirmekle suçluyor. Iran ise, suçlamalari reddediyor, ve nükleer programinin barisçi amaçlar tasidigini savunuyor.

Iranli yetkililer, Seymour Hersh’in iddiasini kabul etmiyor, ve Hersh’e bilgi sizdiran Amerikali yetkililerin, “psikolojik savas taktigi” uyguladiklarini söylüyor. Iran Devlet Baskani Muhammet Khatemi, Amerika’dan saldiri beklemediklerini; ancak herhangi bir saldiriya yanit vereceklerini söyledi.

Bush yönetiminden pek çok yetkili, New Yorker’daki makalenin ciddi yanlislarla dolu oldugunu söyledi. Ancak, hiçbir Amerikali yetkili, komando birliklerinin Iran’a sizmasi konusunda açiklama yapmadi.

Ulusal Güvenlik eski Danismani ve Disisleri Bakani adayi, Condoleezza Rice, Senato Dis Iliskiler Komisyonunda yapilan oturumlarda, Seymour Hersh’in makalesini “hatalarla dolu ve inanirliligi konusunda yetersiz” olarak niteledi. Ancak Rice’in konu hakkinda bilgi vermekten kaçindigi dikkat çekti:

Condoleezza Rice, Senatör John Kerry’nin israrli sorulari üzerine, “makale bizim Iran politikalarimizi yansitmiyor” demekle yetindi.

New Yorker’daki makale Amerika’nin Iran politikasinin nasil sekillenmesi gerektigi konusunu tartismaya açti. Washington Yakin Dogu Politikalari Enstitüsünden Patrick Clawson, Amerika Hersh’in iddia ettigi gibi operasyonlar düzenliyorsa, buna çok sasirmamak gerektigini düsünüyor. Clawson istihbarat toplamanin önemli oldugunu savunuyor:

“Asil, Amerika’nin Iran’in nükleer programi konusunda istihbarat toplamiyor olmasi bir rezalettir. Eger Amerikanin istihbarat daireleri bu tür operasyonlar düzenlemiyorsa, iste o zaman bu dairelerin basindakileri görevlerinden almak gerekir.”

Ancak, Georgetown Üniversitesi Güvenlik Arastirmalari direktörü Profesör Natalie Goldring, katilmiyor: “Eger Amerika Iran’da but tür operasyonlar yürütüyorsa, bu çok tehlikeli bir politikadir. Bir ülkenin egemenligini bu sekilde ihlal etmemiz için, açik ve net bir sekilde tehdit edilmis olmamiz lazim – ve Iran’la bu asamada oldugumuzu zannetmiyorum.”

Goldring, elbette istihbarat toplanmasi gerektigini, ancak Seymour Hersh’in iddia ettigi gibi gizli askeri operasyonlara basvurulmamasi gerektigini savunuyor.

Ancak bu iki uzman, Amerika’nin Iran’a saldirmasinin, bütün halki Amerika’ya karsi birlestirecegi konusunda süphe etmiyor. Oysa, Hersh, Amerikali yetkililerin böyle düsünmedigini belirtiyor. Aksine makalede, Amerikali yetkililerin, bir saldiri sonucu, Iran halkinin Islamci rejime karsi ayaklanacaklarini düsündüklerini yaziyor.

Condoleezza Rice, Iran rejiminin, Amerika’nin kaygilarina duyarli olmasini istedi: “Iran, nükleer programi konusunda adim atmali; El-Kaide ve Hizbullah’a destegini kesmeli ve Filistinlilerin baris konusundaki “retçiligine” arka çikmaktan vazgeçmeli.”

Rice, Iran halkinin insan haklarindan yoksun ve arzularindan mahrum bir sekilde yasadigini da sözlerine ekledi.

Baskan Bush da, yemin törenindeki, bu tür baskici rejimlerin yikilmasiyla terörle mücadele arasindaki baglantiya degindi. Bush, Amerikanin özgürlügü ve demokrasiyi yayacagini ve baskici rejimlerin ülkeyi tehdit etmesine izin vermeyecegini söyledi.

Iran politikasi konusunda süren tartismalar, aslinda Amerika’nin “gelisen bir tehdide” nasil karsilik vermesi sorusuna odaklaniyor.

Amerikali yetkililer, su anda diplomasiye basvuruldugunu ve Amerikanin Avrupa Birliginin Iran konusundaki girisimlerini destekledigini vurguluyor. Ancak Baskan Bush, gerekirse askeri seçenegin de kullanilmasindan kaçinmayacagini ima etti.

XS
SM
MD
LG