Kuzey Kıbrıs’ta Pazar günü yapılan seçimlerde sandıktan en güçlü çıkan Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri ve Başbakan Mehmet Ali Talat hükümeti kurma çalışmalarını sürdürüyor. Seçim sonuçlarıyla ilgili yorumlarda, adanın birleşmesinden yana olanların durumlarını güçlendirdiği belirtiliyor. İngiltere’nin Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden ve Türkiye Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu ikinci Başkanı Andrew Duff böyle düşünenlerden...
Adanın her iki tarafını geçtiğimiz günlerde ziyaret eden Andrew Duff, seçim sonuçlarının kendisini son derece umutlandırdığını söylüyor:
“Seçimler, adanın birleşmesi için Türk tarafındaki desteğin giderek daha da büyüdüğünü gösteriyor. Türkler Annan planını hala destekliyor ve Avrupa Birliği’ne üyeliğin getireceklerinden yararlanmak istiyor.”
Ancak Kıbrıs’ta çözüm için yalnızca bir tarafın çaba göstermesi yetmiyor. Andrew Duff, Rumlara, Kıbrıs’ın birleşmesini öngören referandum öncesindeki havanın hala hakim olduğunu vurguluyor:
“Adanın Rum kesimindeki hava oldukça umut kırıcı... Onlar kendi hallerinden memnun görünüyorlar. Avrupa Birliği’ne girdikleri için de Türk tarafına ihtiyaçları yokmuş gibi hissediyorlar. Bazıları, en basit ifade ile bencilce davranıyor, bazıları ise kriz senaryolarına karşı hazırlanıyor ki bu senaryolarda Türk tarafının çökebileceği hesaplanıyor.”
Adanın Türk tarafına ise bambaşka bir hava hakim... Andrew Duff’a göre, Kıbrıslı Türkler iyimserliklerini koruyorlar:
“Türk tarafına baktığınızda bir yanda iyimserliği diğer tarafta büyük bir yoksulluğu görüyorsunuz. Türk tarafının uluslararası ticarete açılımı konusu var ki bu nokta da büyük önem taşıyor.”
İngiltere, Avrupa Birliği’nin dönem başkanlığını Temmuz ayında devralacak. Bu dönemde, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs’ın Türk tarafına tavrını değiştirip değiştirmeyeceğini kimse bilmiyor. Avrupa Parlamentosunun İngiliz üyelerinden Andrew Duff, Kıbrıs’lı Türklerin İngiltere’nin dönem başkanlığından neler bekleyebileceğini şöyle anlatıyor:
“İngiltere, adadaki düğümü görerek çözüm yönünde baskı yapacaktır ve Annan planı doğrultusunda adımlar atacaktır. Ticaretin düzenlenmesiyle ilgili tasarı hazırlandı ve Strazburg’daki Avrupa Parlamentosu da bu tasarıyı destekliyor. Ancak bu tasarı, Avrupa Konseyi’nde Kıbrıs Rum tarafınca engelleniyor. İngiltere bunu ciddi bir sorun olarak görüyor ve, çözmeye çalışacaktır.”
Son dönemde Kıbrıs’ı gerek Avrupa Parlamentosu’ndan gerekse, İngiltere’den milletvekillerinin yoğun ziyaretleri, Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı devralmadan önce İngiltere’nin Kıbrıs sorununa çözüm bulunması konusunda özel bir çabaya girişeceği yorumlarına neden oldu. Andrew Duff, olasılıklardan söz etmekle birlikte, Kıbrıs’ta kısa zamanda büyük bir adımın atılabileceğine olasılık tanımıyor:
“Sanıyorum çeşitli senaryolar düşünülüyor ve üzerinde çalışılıyor. Ancak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın da dediği gibi, Kıbrıs’ta siyasi iklim değişmeden, müzakerelere yeniden başlamak için bir neden yok.”
Ancak bu durum, adada kalıcı bir barış sağlama çabalarına ara verileceği anlamına gelmiyor. Duff, Kıbrıs’ın Türk ve Rum taraflarına yaptıkları ziyaretleri sürdüreceklerini ve somut sonuçlar elde etmeye çalışacaklarını vurguluyor:
“Kıbrıs’ta çözüm çabuk olmayacak. Siyasette bazen üstesinden gelinmesi güç sorunlarla karşı karşıya kalırız. Asıl anlaşılması güç olan, Avrupa’da eski düşmanların artık dost gibi kabul görürken Kıbrıs'ın hala acı bir şekilde bölünmüş durumda olmasıdır.”
Kuzey Kıbrıs’ın önündeki ilk iş istikrarlı bir hükümet kurmak olacak... Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri geliyor. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş yeniden aday olmayacağını açıklayarak, Kıbrıs politikasında önemli bir dönemin sona ereceğinin işaretini verdi. Yeni dönemde neler olacağını ise zaman gösterecek.