Boston Globe, Başkan Bush’un Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesi konusunda Şaron’a yaptığı uyarıyı yerinde bir hareket olarak yorumluyor. İsrail’in barış için toprak tavizinde bulunması gerektiğinin altını çizen gazete, bu süreçte Amerika’ya da büyük sorumluluk düştüğünü yazıyor:
"Şaron’un, Gazze ve Batı Şeria’daki dört yerleşim biriminden çekildikten sonra süreci dondurma tehlikesi var. Amerika, büyük Yahudi kasabalarının kalabileceğini söylese de, bir çok ülke, işgal altındaki topraklara kurulan bu yerleşim birimlerini yasa dışı olarak niteliyor. Batı Şeria’daki 200 binden fazla yerleşimcinin İsrail sınırları içine taşınması gerekecek. Yaklaşık 40 yıldır süren işgalin neden olduğu gerginliği azaltmak için İsrail’in ayrıca kurulacak Filistin devletine de biraz toprak vermesi şart. Bush’un açıkça konuşması, İsrail’e açık çek verdiği ya da İsrail’i sattığı yönündeki şüpheleri azaltacaktır."
New York Times gazetesi, bu yaz hem Filistin’de yerel seçimler yapılacağını hem de İsrail başbakanı Ariel Şaron’un Gazze’den çekilme planını uygulamaya koyacağını hatırlatıyor. Yahudi yerleşimcilerin çekilme planına sert biçimde karşı çıktığını hatırlatan gazete, hem Başbakan Şaron hem de Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın önümüzdeki aylarda aşırı uçlara karşı ciddi bir mücadele vermesi gerektiğini belirtiyor.
"İsrailli bir yetkili, ülkesinin 1967 savaşında işgal ettiği topraklara kurduğu yerleşim birimlerini, barış görüşmelerinde bir koz olarak kullanmayı düşündüğünü söylemişti. Mevcut sorunların önemli bir kısmı bu yerleşim birimlerinden kaynaklanıyor. İsrail elindeki bu kartlarla oynamayı çok sevdi ama barış için bunların çoğundan vazgeçmesi gerekiyor. Mahmut Abbas da, kenara çekilip İsrail’in Gazze’den çekilmesini seyretmekle yetinmemelidir. Çekilme tarihi yaklaşırken, saldırıları artırarak bütün dünyaya İsraillileri kendilerinin kovduğunu göstermek isteyen Filistinli militanları önlemeye çalışmalıdır."
İngiltere’de yaklaşan parlamento seçimlerini ele alan Christian Science Monitor, başbakan Tony Blair’in iktidara geldiği 1997 yılından bu yana önemli başarılara imza attığını ileri sürüyor. İngiliz seçim sisteminin özelliklerinden dolayı Blair’in koltuğunu korumasının beklendiğini kaydeden gazete, buna rağmen İşçi Partisinin kan kaybetmesine kesin gözüyle bakıldığını yazıylor ve bunun nedenlerini sorguluyor.
"Üç günlük balık ve misafir gibi, üçüncü kez seçilmek isteyen başbakanlar da pek sevilmez. Blair, ayrıca, Irak’ın kitle imha silahları konusundaki yanlış değerlendirmesi ve savaşa verdiği destekten ötürü bir güven de sorunu yaşıyor. Güven sorunu hiç kuşkusuz gelecek yıl yapılacak Avrupa Anayasası referandumunda da Blair’in işini zorlaştıracak"
USA Today gazetesi ise 11 Eylül saldırıları sonrasında kabul edilen ve büyük tartışmalara yol açan Yurtseverlik Yasasını eleştiriyor. Yasanın gözden geçirilmek üzere yeniden Kongreye geleceğini hatırlatan gazete, bazı hükümlerinin değiştirilmesi yönünde büyük çaba harcandığını belirtiyor ve bu çabalara destek veriyor.
"Bush yönetiminin yasaya yönelik eleştirilere tepkisi “bize güvenin” şeklinde oluyor. Başka bir deyişle, yasanın, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan ve güvenlik kuvvetlerine aşırı yetkiler tanıyan hükümlerinin istismar edilmeyeceğini söylüyorlar. Ancak tanık olduğumuz olaylar kişilik haklarının korunması konusunda yönetime güvenilemeyeceğini ve yasanın kötüye kullanılıdığını gösteriyor. Yasanın bu yıl sonunda otomatik olarak yürürlükten kalkacak bazı maddeleri, Kongreye yasayı tamamen gözden geçirme imkanı veriyor. Bu kez, sadece güvenlik kuvvetleri değil vatandaşların haklarına da saygı gösterilmelidir."