Avrupa Birliği’nde anayasa ve bütçe konularında yaşanan sorunlara rağmen, Türkiye’nin üyelik konusunda birliğe güveni tam.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Avrupa Birliği’nin geçirdiği kritik süreçte bile sözüne sadık kaldığını ve 17 Aralık kararlarının uygulanacağını bir kez daha teyit ettiğini söyledi. Gül, dün akşam “Irak’ın Geleceği” konferansına katılmak üzere Brüksel’e hareketinden önce Esenboğa havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Avrupa Birliği’nde bir kriz yaşanmakta olduğuna işaret eden Gül, bu süre içinde Türkiye’ye, "Durun herşeyi dondurup, Avrupa Birliği bir durulsun ondan sonra karar verelim," denmeyeceğini ifade etti. "Bizim kendi işimize bakmamız gerekir," diyen Abdullah Gül, Avrupa Birliği Komisyonu eski başkanı Romano Prodi’nin Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin yeniden düşünülmesi gerektiği sözlerine de tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı, hükümetin Avrupa Birliği konusunda gayet açık, kararlı ve istikametinin belli olduğunu söyledi ve reform çabalarını en ufak sekteye uğratmayacaklarını vurguladı.
Türkiye Avrupa Birliği ile 3 Ekim’de başlayacak müzakereler öncesi yapması gerekenleri en kısa zamanda tamamlamayı hedefliyor. Ankara Antlaşması'nın, Gümrük Birliği'nin Avrupa Birliği ne geçtiğimiz yıl katılan 10 üyesine uyarlanmasına ilişkin Ek Protokolü'nün imzalanması, müzakerelerin başlamasından önce Türkiye’nin yapması gereken son ön koşul olarak görülüyor. Ankara’da gerek Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, gerekse başmüzakereci Ali Babacan Avrupa Birliği yolunda yapılacak reformların sadece Türkiye’nin birliğe üyeliği için değil, Türk halkının hayat standartlarının yükseltilmesi için önemli olduğunu sıklıkla vurguluyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Avrupa Birliği’nin geçirdiği kritik süreçte bile sözüne sadık kaldığını ve 17 Aralık kararlarının uygulanacağını bir kez daha teyit ettiğini söyledi. Gül, dün akşam “Irak’ın Geleceği” konferansına katılmak üzere Brüksel’e hareketinden önce Esenboğa havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Avrupa Birliği’nde bir kriz yaşanmakta olduğuna işaret eden Gül, bu süre içinde Türkiye’ye, "Durun herşeyi dondurup, Avrupa Birliği bir durulsun ondan sonra karar verelim," denmeyeceğini ifade etti. "Bizim kendi işimize bakmamız gerekir," diyen Abdullah Gül, Avrupa Birliği Komisyonu eski başkanı Romano Prodi’nin Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin yeniden düşünülmesi gerektiği sözlerine de tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı, hükümetin Avrupa Birliği konusunda gayet açık, kararlı ve istikametinin belli olduğunu söyledi ve reform çabalarını en ufak sekteye uğratmayacaklarını vurguladı.
Türkiye Avrupa Birliği ile 3 Ekim’de başlayacak müzakereler öncesi yapması gerekenleri en kısa zamanda tamamlamayı hedefliyor. Ankara Antlaşması'nın, Gümrük Birliği'nin Avrupa Birliği ne geçtiğimiz yıl katılan 10 üyesine uyarlanmasına ilişkin Ek Protokolü'nün imzalanması, müzakerelerin başlamasından önce Türkiye’nin yapması gereken son ön koşul olarak görülüyor. Ankara’da gerek Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, gerekse başmüzakereci Ali Babacan Avrupa Birliği yolunda yapılacak reformların sadece Türkiye’nin birliğe üyeliği için değil, Türk halkının hayat standartlarının yükseltilmesi için önemli olduğunu sıklıkla vurguluyor.