Avrupa Birliği içinde Türkiye konusundaki tartışmalar sürerken AB Komisyonu Ankara’ya desteğini yineledi. Komisyon’dan yapılan açıklamada 3 Ekim’de müzakerelerin başlayacağı bir kez daha teyit edildi.
Türkiye’nin 3 Ekim’de Avrupa Birliği’yle müzakerelere başlaması konusunda bazı Birlik ülkelerinden gelen farklı seslere karşın Komisyon, Ankara lehine tavrını koruyor. Avrupa Birliği Komisyonu’ndan yapılan açıklamada “hedeften sapma olmadığı” mesajı verildi.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Krizstina Nagy, “Komisyon’un tavrı çok net. Müzakerelerin başlatılabilmesi için iki ön şart vardı. Bunların gereği yerine getirildi” dedi. Nagy, Komisyon’un Türkiye’yle müzakerelerin, öngörüldüğü gibi, 3 Ekim’de başlatılması konusundaki iradesini koruduğunu söyledi. Nagy, Komisyon tarafından açıklanan ve müzakerelerde izlenecek yöntemleri kapsayan Çerçeve Belgesi’nin de üye ülkeler tarafından onaylanacağını “umduklarını” söyledi.
Çerçeve Belgesi, 31 Ağustos’ta Avrupa Birliği Daimi Temsilciler Komitesi tarafından ele alınacak. Belge, 1-2 Eylül’de de İngiltere’nin Newport kentinde düzenlenecek olan Avrupa Birliği dışişleri bakanları gayri resmi toplantısnın ana gündem maddesini oluşturacak.
Müzakerlerin başlayabilmesi için belgenin tüm Avrupa Birliği üyelerinden onay alması gerekiyor. Çerçeve Belgesi’ne ilişkin “diplomatik mücadele” de yoğunlaşarak sürüyor.
Belgenin ele alınacağı 1-2 Eylül’deki toplantı öncesi genel hava olumlu olsa da Ankara özellikle üç ülkeyi frenlemeye çalışıyor. Ankara’nın Komisyon’dan çıktığı şekliyle korunmasını talep ettiği Müzakere Çerçevesi’ne ilişkin olarak özellikle Fransa, Avusturya ve Kıbrıs Rum hükümetinin “sertleştirme” ısrarı henüz kırılamadı.
Fransa, belgenin sertleştirilmesini, Kıbrıs’ı tanıma yönünde adım atılmasını ve özel ortaklık atfının yapılmasını talep ediyor. Avusturya ise Hırvatistan’la müzakerelere başlanmadan Türkiye’yle müzakerelerin başlatılmasını engellemeye çalışıyor.
Kıbrıslı Rumlar da bilinen politikaları çerçevesinde çeşitli kazanımlar elde etme arayışını sürdürüyor. Türkiye de, başta Dönem Başkanı İngiltere’yle olmak üzere yürüttüğü temaslarda “Kıbrıs konusunda yeni taleplerin ve tam üyelik dışındaki alternatiflerin kabul edilemez” olduğunu net bir şekilde dile getiriyor. Türkiye, üç ülkenin “inadının” kırılması için destek toplamaya çalışıyor.