New York Times, Bush yönetiminin teröre karşı savaş gerekçesiyle insan haklarını ihlal etmesinin, Amerika’yı zor duruma düşürdüğünü vurguluyor. Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, Avrupa ziyaretine başlamadan önce Amerika’nın işkenceye göz yummadığı yönünde bir açıklama yapmak zorunda kaldığını belirten gazete, asıl üzücü olanın ise bu açıklamanın inandırıcı bulunmaması olduğunu yazıyor.
"CIA’in gizli cezaevleriyle ilgili haberler konusunda Avrupa’nın gösterdiği tepkinin bir kısmı, elbette ki Avrupa’daki Amerikan karşıtı kamuoyunu hedefleyen siyasi bir gösteridir. Ancak bu gerçek, Amerikan yönetiminin istisnai ve önemli durumlarda gizlice başvurulabilecek yöntemlerle temel uluslar arası kurallar arasında ayrım yapma yeteneğini kaybetmesinden daha kötü değildir."
Christian Science Monitor CIA’nin gizli cezaevleriyle ilgili haberlerin doğruluğu veya yanlışlığı, eğer doğruysa bunun uluslar arası yasalara uygunluğu tartışmalarının o kadar da önemli olmadığını kaydediyor ve “asıl önemli olan şey, bu tartışmanın Amerika ile Avrupa arasındaki güvensizliği bir kez daha ortaya çıkartmasıdır” görüşüne yer veriyor. Gazete, işkence iddialarını reddeden Bush yönetiminin inandırıcılık konusunda ciddi bir sorun yaşadığının da altını çiziyor:
"Eğer Amerika yasalara uygun ve insanca davranıyorsa, niçin Kızılhaç’ın ziyaret edemeyeceği ve tutukluların asgari düzeyde bile yasal haklara sahip olmadığı gizli bir cezaevi sistemi oluştursun? Yönetim, bu konuda daha kapsamlı bir açıklama yapmadığı ve Senatoda görüşülen işkenceyi yasaklayan yasal düzenlemeyi desteklemediği sürece, hem Avrupa’da hem de Amerika’da inandırıcılık sorunu yaşamaya devam edecektir. Oysa, bu savaşı kazanmak için her iki tarafın da desteğini kazanması gerekiyor."
Washington Post ise, Amerika ve Rusya’nın Orta Asya’daki rekabetini demokrasi bağlamında ele alıyor. Bush yönetiminin Orta Asya’da demokrasiyi teşvik ettiğini savunan gazete, buna karşılık Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in bölgedeki baskıcı yönetimlere destek verdiğini belirtiyor.
"Azerbaycan ve Kazakistan’da seçimlerin demokratik standartlara uygun yapılmaması nedeniyle Bush yönetimi zor bir tercihle karşı karşıya kaldı. Ancak yönetim, bu konudaki mevcut politikasını sürdürmelidir. Seçimlerin serbest olmaması nedeniyle Kazakistan’la ilişkilerin yeni bir stratejik düzeye çıkartılması düşüncesinden vazgeçilmelidir. Ancak Putin’in bu konuda hiçbir çekincesi yok. Nazarbayev’i yeniden seçildiği için kutlayan ilk yabancı lider Putin oldu. Putin’in bu tavrı bir partnerin tavrı mıdır, yoksa bir düşmanın tavrı mıdır? Bush, artık bu soruyu görmezden gelme tavrından vazgeçmelidir."
Los Angeles Times ise son dönemde Bangladeş’te giderek artan terör saldırılarına dikkat çekiyor. Bangladeşli yetkililerin Batılı ülkelerden gelen bütün uyarılara rağmen, ancak son günlerde aşırı İslamcı grupları bir tehdit olarak görmeye başladığını belirten gazete, bazı Bangladeşli yetkililerin de militanlara destek verdiğini öne sürüyor.
"Bangladeş, geçmişte Afganistan’ın olduğu gibi henüz bir terör yuvası olmaktan çok uzak. Ancak Bangladeşli politikacılar, yerel militanlar ve yabancı aşırı İslamcılar arasındaki ilişkinin gelişmesi, zaten gergin olan bölgeyi daha da tehlikeli bir noktaya sürükleyebilir. Bangladeş hükümeti, bu tür ilişkilerin açığa çıktıkları her yerde gerekeni yapmalıdır."
"CIA’in gizli cezaevleriyle ilgili haberler konusunda Avrupa’nın gösterdiği tepkinin bir kısmı, elbette ki Avrupa’daki Amerikan karşıtı kamuoyunu hedefleyen siyasi bir gösteridir. Ancak bu gerçek, Amerikan yönetiminin istisnai ve önemli durumlarda gizlice başvurulabilecek yöntemlerle temel uluslar arası kurallar arasında ayrım yapma yeteneğini kaybetmesinden daha kötü değildir."
Christian Science Monitor CIA’nin gizli cezaevleriyle ilgili haberlerin doğruluğu veya yanlışlığı, eğer doğruysa bunun uluslar arası yasalara uygunluğu tartışmalarının o kadar da önemli olmadığını kaydediyor ve “asıl önemli olan şey, bu tartışmanın Amerika ile Avrupa arasındaki güvensizliği bir kez daha ortaya çıkartmasıdır” görüşüne yer veriyor. Gazete, işkence iddialarını reddeden Bush yönetiminin inandırıcılık konusunda ciddi bir sorun yaşadığının da altını çiziyor:
"Eğer Amerika yasalara uygun ve insanca davranıyorsa, niçin Kızılhaç’ın ziyaret edemeyeceği ve tutukluların asgari düzeyde bile yasal haklara sahip olmadığı gizli bir cezaevi sistemi oluştursun? Yönetim, bu konuda daha kapsamlı bir açıklama yapmadığı ve Senatoda görüşülen işkenceyi yasaklayan yasal düzenlemeyi desteklemediği sürece, hem Avrupa’da hem de Amerika’da inandırıcılık sorunu yaşamaya devam edecektir. Oysa, bu savaşı kazanmak için her iki tarafın da desteğini kazanması gerekiyor."
Washington Post ise, Amerika ve Rusya’nın Orta Asya’daki rekabetini demokrasi bağlamında ele alıyor. Bush yönetiminin Orta Asya’da demokrasiyi teşvik ettiğini savunan gazete, buna karşılık Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in bölgedeki baskıcı yönetimlere destek verdiğini belirtiyor.
"Azerbaycan ve Kazakistan’da seçimlerin demokratik standartlara uygun yapılmaması nedeniyle Bush yönetimi zor bir tercihle karşı karşıya kaldı. Ancak yönetim, bu konudaki mevcut politikasını sürdürmelidir. Seçimlerin serbest olmaması nedeniyle Kazakistan’la ilişkilerin yeni bir stratejik düzeye çıkartılması düşüncesinden vazgeçilmelidir. Ancak Putin’in bu konuda hiçbir çekincesi yok. Nazarbayev’i yeniden seçildiği için kutlayan ilk yabancı lider Putin oldu. Putin’in bu tavrı bir partnerin tavrı mıdır, yoksa bir düşmanın tavrı mıdır? Bush, artık bu soruyu görmezden gelme tavrından vazgeçmelidir."
Los Angeles Times ise son dönemde Bangladeş’te giderek artan terör saldırılarına dikkat çekiyor. Bangladeşli yetkililerin Batılı ülkelerden gelen bütün uyarılara rağmen, ancak son günlerde aşırı İslamcı grupları bir tehdit olarak görmeye başladığını belirten gazete, bazı Bangladeşli yetkililerin de militanlara destek verdiğini öne sürüyor.
"Bangladeş, geçmişte Afganistan’ın olduğu gibi henüz bir terör yuvası olmaktan çok uzak. Ancak Bangladeşli politikacılar, yerel militanlar ve yabancı aşırı İslamcılar arasındaki ilişkinin gelişmesi, zaten gergin olan bölgeyi daha da tehlikeli bir noktaya sürükleyebilir. Bangladeş hükümeti, bu tür ilişkilerin açığa çıktıkları her yerde gerekeni yapmalıdır."