Erişilebilirlik

İran Raporu Sunuldu


Uluslararası Atom Enerji Dairesi, Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda İran’ın uranyum zenginleştirme çalışmalarını durdurmadığını bildirdi.

Başkan Bush, raporun önemli bir açıklama niteliği taşıdığını ve dünyanın İran’ın faaliyetlerinden duyulan kaygı konusunda “birleşmiş“ olduğunu söyledi..

Amerika’nın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi John Bolton ise İran’ın nükleer faaliyetlerinin uluslararası barış ve güvenlik için bir tehdit oluşturduğunu açıkladı. Bolton, Amerika’nın, İran’dan uranyum zenginleştirmeyi durdurmasını isteyen bir Birleşmiş Milletler kararı çıkarılmasını amaçladığını tekrarladı.

Bu tür bir karar, Birleşmiş Milletler yasasının yedinci maddesi uyarınca İran’a yaptırım uygulanması yolunu açarken ilerde bir askeri müdahale olasılığına da kapıyı aralıyor. Ancak Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisine sahip iki üyesi Rusya ve Çin, İran’a yaptırım uygulanmasına karşı çıkıyor.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, raporun bildirilmesinden önce yaptığı açıklamada Güvenlik Konseyi kararlarının Tahran için hiçbir değer taşımadığını belirtti.

'İran Güvenlik Konseyi Kararlarına Aykırı Davranıyor'

Uluslararası Atom Enerji Dairesi, yaptığı kısa basın açıklamasında raporda İran'ın uranyum zenginleştirmeyi başardığını ve BM Güvenlik Konseyi kararına aykırı olarak, nükleer faaliyetlerine devam ettiğini belirlitiklerini bildirdi. Ayrıca İran'ın uranyum zenginleştirme çalışmalarını hızlandırdığına da özel vurgu yapıldı.

Geride bıraktığımız bir aylık süre zarfında Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi temsilcileri ve Rusya başta olmak üzere çeşitli ülkelerin yetkilileri İran hükümetini Güvenlik Konseyi kararına uyması için ikna etmeye çalışsa da Ahmedinecad yönetimi uranyum zenginleştirme faaliyetine başladığını ve böylece "İran'ın bir nükleer devlet" olduğunu ilan etti.

İran’ın böylesi sert çıkışının ardından Güvenlik Konseyi bugünden itibaren bu konuyu ele alacak ve İran'a karşı uluslararası toplumun neler yapılabileceğini tartışacak. Bundan sonra Güvenlik Konseyi ne karar alabilir?

Siyasi gözlemciler gelinen noktadan sonraki adımı “diplomatik bir dans” diye nitelendiriyorlar.

ABD ve bazı Batılı ülkeler İran’a siyasal ve gerekirse ekonomik yaptırımların uygulanmasını istiyor. Örneğin İranlı yetkililerin yurt dışında hareket serbestisinin sınırlandırılması, İran fonlarına el konması, hatta ekonomik ambargoların uygulanması gibi olasılıklar var.

Konsey'den bu yönde bir karar çıkar mı? Uzmanlar henüz buna cevap vermek için erken olduğunu belirtiyorlar. Ancak Rusya'nın ve Çin'in yaptırımlardan yana olmadıkları biliniyor. Konsey'deki tartışmalar, özellikle ABD'nin zorlamasıyla, bu iki ülkenin veto kullanmasına ya da oylamaya katılmamasına kadar gidebilir. Uzmanlar, Amerika’nın İran’a yaklaşık otuz yıldır ekonomik ambargo olduğunu hesaplayarak, Çin ve Rusya’nın yaptırımları veto etmesi durumunda Washington yönetiminin İsrail’le birlikte askeri bir operasyonun düşünme olasılığının artacağını belirtiyorlar.

Kulislerde konuşulan diğer bir konuysa Çin ve Rusya’nın yaptırımlara veto kullanmaması durumunda bu Ahmedinecad rejimine geri adım attırır mı?

Siyasi gözlemciler, bu tür yaptırımlara İran'ın karşılık verme gücünün olduğunu hatırlatıyorlar ve İran'ın petrol sevkiyatının kesilmesinden terör eylemlerinin yönlendirilmesine kadar, misillemeye başvurabileceği geniş bir alan olduğunu vurguluyorlar.

Uzmanlar, Amerika’nın İran konusunda çok avantajlı olmadığının da altını çiziyorlar. Fakat Washington yönetimi sert söylemler kullanmaya devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Güvenlik Konseyi’nin toplantısı öncesinde Konseyin harekete geçmeye hazır olmalı gerektiğini, İran'ın nükleer programı konusunda alacağı kararın, Konsey'in güvenilirliğini belirleyeceğini ifade etti.

Şimdi gözler Güvenlik Konseyi’nin alacağı kararda ancak siyasi gözlemciler, kararın beklendiği kadar çabuk çıkmayacağı tahmininde bulunuyorlar.

XS
SM
MD
LG