Fransa’nın Ermeni soykırımı iddialarını inkar edenlerin cezalandırılmasına yönelik olarak hazırladığı yasa tasarısına Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’den eleştiri geldi. Yasanın geçmesi halinde, Avrupa Birliği– ürkiye ilişkileri üzerinde ciddi olumsuzluklar yaratacağını belirten Rehn, Fransız parlamenterleri sorumlu davranmaya davet ederek “bu yasanın sonuçlarını dikkate alma” çağrısı yaptı.
Yasanın Fransa’nın ve Fransız parlamenterlerin sorunu olduğunu söyleyen Rehn, Fransız Meclisi’nin bu yasayı onaylaması halinde bunun yapıcı olmayan bir etki yaratmasından ve Türkiye’de açılması gereken tartışmaları bloke etmesinden endişe duyduğunu söyledi. Yasa tasarısının kabul edilmesinin iki sonuç doğuracağını ifade eden Rehn, bunları “Ermeni sorunu konusundaki tartışmaların bloke olması ve Türkiye’deki ifade özgürlüğüyle ilgili tartışmanın yavaşlayıp tıkanması” olarak sıraladı.
Fransız parlamenterleri sorumlu davranmaya davet eden Rehn, “Bu yasanın sonuçlarını dikkate almaya çağırıyorum çünkü hedeflerimiz aynı, o da bu acı veren konu hakkında ciddi bir tartışma ortamı yaratmak” dedi.
Yasa tasarısını perşembe günü ele alacak olan Fransız parlamenterlerin, olası bir onaylamanın yaratacağı sonuçların bilinciyle hareket edeceklerine güvendiğini ifade eden Rehn, Ankara’nın duyduğu rahatsızlığa da dikkat çekti. Rehn, yasa tasarısının Türkiye’de “Fransa bizden daha fazla ifade özgürlüğü talep ederken kendisi ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir yasa tasarısını gündeme getiriyor” şeklinde algılandığının altını çizdi. Ermeni soykırımı iddiaları konusunda son derece sorumlu bir tartışma yaşanması gereğine dikkat çeken Rehn, Türkiye’de ve Ermenistan’la Türkiye arasında açık bir diyalog ortamı yaratılmasını teşvik etti.
Avrupa Birliği Komisyonu, Ermeni soykırımı iddiaları konusunda taraf olmamaya dikkat eden çizgisiyle dikkat çekiyor. Şu ana kadar yayımlanan hiçbir Komisyon belgesinde soykırım ifadesinin kullanılmaması da bu çabanın bir ürünü olarak algılanıyor. Soykırım iddialarını resmen tanıyan ve bunu sık sık gündeme getiren Avrupa Birliği kurumu ise Avrupa Parlamentosu. Son olarak Türkiye raporuna soykırım iddialarının kabulünün üyelik için ön şart olmasını talep eden bir ekleme yapılmak istenmiş ancak bu kabul görmemişti.
Yasanın Fransa’nın ve Fransız parlamenterlerin sorunu olduğunu söyleyen Rehn, Fransız Meclisi’nin bu yasayı onaylaması halinde bunun yapıcı olmayan bir etki yaratmasından ve Türkiye’de açılması gereken tartışmaları bloke etmesinden endişe duyduğunu söyledi. Yasa tasarısının kabul edilmesinin iki sonuç doğuracağını ifade eden Rehn, bunları “Ermeni sorunu konusundaki tartışmaların bloke olması ve Türkiye’deki ifade özgürlüğüyle ilgili tartışmanın yavaşlayıp tıkanması” olarak sıraladı.
Fransız parlamenterleri sorumlu davranmaya davet eden Rehn, “Bu yasanın sonuçlarını dikkate almaya çağırıyorum çünkü hedeflerimiz aynı, o da bu acı veren konu hakkında ciddi bir tartışma ortamı yaratmak” dedi.
Yasa tasarısını perşembe günü ele alacak olan Fransız parlamenterlerin, olası bir onaylamanın yaratacağı sonuçların bilinciyle hareket edeceklerine güvendiğini ifade eden Rehn, Ankara’nın duyduğu rahatsızlığa da dikkat çekti. Rehn, yasa tasarısının Türkiye’de “Fransa bizden daha fazla ifade özgürlüğü talep ederken kendisi ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir yasa tasarısını gündeme getiriyor” şeklinde algılandığının altını çizdi. Ermeni soykırımı iddiaları konusunda son derece sorumlu bir tartışma yaşanması gereğine dikkat çeken Rehn, Türkiye’de ve Ermenistan’la Türkiye arasında açık bir diyalog ortamı yaratılmasını teşvik etti.
Avrupa Birliği Komisyonu, Ermeni soykırımı iddiaları konusunda taraf olmamaya dikkat eden çizgisiyle dikkat çekiyor. Şu ana kadar yayımlanan hiçbir Komisyon belgesinde soykırım ifadesinin kullanılmaması da bu çabanın bir ürünü olarak algılanıyor. Soykırım iddialarını resmen tanıyan ve bunu sık sık gündeme getiren Avrupa Birliği kurumu ise Avrupa Parlamentosu. Son olarak Türkiye raporuna soykırım iddialarının kabulünün üyelik için ön şart olmasını talep eden bir ekleme yapılmak istenmiş ancak bu kabul görmemişti.