New York Times, eski KGB ajanı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önde gelen muhaliflerinden Alexander Litvinenko’nun zehirlenerek öldürülmesini mercek altına alıyor:
“Rusya’da güç ve servet kavgası kontrolden çıkmış durumda. Litvinenko’nun çok fazla düşmanı vardı. Sürgündeki Rus işadamı Boris Berezovsky’yi öldürmek için emir aldığını açıklamıştı. Moskova’daki bazı terör eylemlerinin istihbarat örgütleri tarafından düzenlenip suçun Çeçen militanlara atıldığını öne süren bir kitap yazmıştı. Zehirlendiği sırada, gazeteci Politkovskaya’nın öldürülmesini araştırıyordu. Ancak asıl önemlisi, kendisi de eski bir KGB ajanı olan Putin’in siyasi cinayetlerden rahatsız olduğu ve bu cinayetleri durdurmak için harekete geçeceği yönünde hiçbir işaret vermemiş olmasıdır. Putin, daha çok kendisine yöneltilen suçlamalardan rahatsız olmuş görünüyor.”
Washington Post ise Rusya ile Gürcistan arasında giderek gerginleşen ilişkileri değerlendiriyor. Amerika’nın eski Birleşmiş Milletler temsilcisi Richard Holbrooke’un kaleme aldığı makalede, Putin’in eski Sovyet cumhuriyetlerinde Rus egemenliğini yeniden kurmak istediği öne sürülüyor:
“Amerika, başka işlerle meşgulken, eski ve küçük bir Sovyet cumhuriyeti olan Gürcistan, Rus usulü kaba bir rejim değişikliği çabasına sahne oluyor. Putin, Amerika ve demokrasi yanlısı olan cumhurbaşkanı Mikhail Saakashvili’den kurtulmak için elinden geleni yapıyor. Putin, Irak’la meşgul olan ve Kuzey Kore ile İran konularında Rusya’nın desteğine ihtiyaç duyan Amerika’nın, Gürcistan’la ilgili emellerini görmemezlikten geleceğini düşünüyor. Avrupa’nın da Rusya’dan gelen enerji kaynaklarını tehlikeye atmamak için olayı fazla büyütmeyeceğini varsayıyor. Putin, enerji kaynakları veya Birleşmiş Milletler’deki oyu nedeniyle Batılı değerlere inanan küçük bir ülkenin çıkarlarını feda etmeyeceğimizi öğrenmelidir.”
USA Today gazetesi Irak savaşında yaşanan sorunlardan Bush yönetimindeki muhafazakarları suçluyor ve bütün hesaplarının Bağdat’tan döndüğünü savunuyor. Yorum özetle şöyle:
“Bush yönetimi, Kongre ve Irak Çalışma Grubu adlı komisyon Irak’tan bir çıkış yolu arıyor. Ancak gündemdeki seçeneklerini hiç biri savaşın mimarlarının öngördüğü sonuçlarla uyuşmuyor. Pazar günü 1347 gününü dolduran Irak savaşı, İkinci Dünya Savaşıyla kıyaslansa da asıl kıyaslama Vietnam savaşıyla yapılmalıdır. Başkan Bush’un ilk döneminde Dışişleri Bakanlığı yapan Colin Powell, Vietnam savaşından çıkarılan dersler konusunda -askeri eylemin amacı açık seçik olmalı, ezici bir güçle gerçekleştirilmeli, çıkış stratejisi belirlenmeli ve durum değişirse operasyonun yapısı da değiştirmelidir- demişti. Ne yazık ki Irak’ta Powell doktrini muhafazakarların fantezilerine kurban edildi.”
Christian Science Monitor Letonya’da yapılacak zirve öncesinde NATO’nun geleceğini tartışıyor. Gazete, Afganistan konusunda alınacak kararın, ittifakın geleceğini de belirleyeceği ileri sürüyor ve şunları yazıyor:
“Afganistan çok kritik bir dönemden geçiyor. Eğer gerekli siyasi, askeri ve teknik desteği almazsa, Irak’la aynı kaderi paylaşabilir. NATO üyesi ülkelerin liderleri, yapılacak olan zirvede Afganistan’a daha fazla destek vereceklerini açıklamalıdır. Ancak daha da önemlisi NATO’nun görev tanımı konusunu netleştirmeleri gerekiyor. Afganistan’daki durum kadar NATO’nun geleceği de bu sorunun cevaplandırılmasına bağlı.”