Washington, Irak’taki militanlara destek vermekle suçladığı İran üzerindeki baskısını arttırdı. Bu durum Amerika’nın İran’a karşı askeri müdahalede bulunmaya hazırlandığı yönünde yorumlanıyor. Bush yönetimi bu iddiayı reddediyor.
Amerika, İran ve Suriye’yi Irak’taki militanlara destek vermekle suçluyor. Beyaz Saray’ın yaptığı suçlamalar, Amerika’yla İran arasında çatışma çıkacağı yönünde kaygı yarattı.
Başkan Bush, bu konuda şöyle konuşmuştu: “Bu iki ülke, teröristlerin, kendi topraklarını kullanmalarına ve Irak’a girip çıkmalarına izin veriyor. İran, Amerikan askerlerine düzenlenen saldırılara destek oluyor. Askerlerimize yapılan bu saldırıları engelleyeceğiz. İran ve Suriye’den gelen desteğin önünü keseceğiz. Irak’taki düşmanlarımıza silah ve eğitim veren oluşumları dağıtacağız."
Bu arada Washington, Basra Körfezine ikinci uçak gemisini gönderdi.
Savunma Bakanı Robert Gates, İran’ın, Amerika’nın Irak’ta çıkmaza girdiğini ve harekete geçebileceğini düşündüğünü söylüyor: "İranlılar, Irak’ta sıkıştığımıza inanıyor. Buna dayanarak bizim üzerimizde baskı oluşturmaya çalışıyorlar. Irak’la ilgili hiçbir yapıcı girişimde bulunmuyorlar."
Beyaz Saray Sözcüsü Tony Snow, Amerika’nın İran’la askeri bir çatışmanın eşiğinde olduğu yönündeki spekülasyonları reddederken şöyle dedi: “Burada, bir söylenti sözkonusu. Bu da Başkan Bush’un 10 Ocak tarihli konuşmasından kaynaklandı. Başkan’ın İran ve Suriye’nin Irak’taki hareketlerine değinmesi bu ülkelerle savaşa hazırlanıyoruz anlamına gelmez. Savaşa hazırlanmıyoruz.”
Stratfor araştırma kuruluşunda İran uzmanı olarak çalışan Reva Bhalla, Amerika’nın İran’la savaşacak askeri kapasiteye şu anda sahip olmadığı görüşünde: "Çatışmak isteyebilirler. Ama, Amerika şu anda İran’a askeri müdahale yapabilecek durumda değil.”
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İsrail’i tehdit etti; Yahudi soykırımını sorgulayan açıklamalar yaptı ve nükleer programı konusunda uzlaşmaz bir tavır sergiledi. Amerika ve batılı devletler, İran’ın nükleer silah edinmeye çalıştığını düşünüyor. Tahran, bu iddiayı reddediyor ve nükleer programının sadece enerji ihtiyacını karşılamak için geliştirildiğini savunuyor.
Amerika, Avrupalı müttefiklerinin desteğiyle, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin İran’a sınırlı yaptırım uygulamasını sağladı.
Reva Bhalla, Amerika’nın Irak’a 20 bin ek asker göndermesinin bir amacının da İran’a bölgesel güç olmasına izin vermeyeceği mesajı yollamak olduğunu söylüyor: “Asker sayısını arttırarak, Amerika bence, bu işin içinde olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Bu İsrail’le danışıklı yapılmış bir hareket de olabilir; çünkü İsrail’in İran’a müdahale edeceği spekülasyonları da yapılıyor."
Ancak, Londra’daki Dış Politika Merkezi uzmanı Alex Bigham, İsrail’deki iç gelişmelerin, bu ülkenin İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleme olasılığını azalttığı görüşünde: “İsrail’deki siyasi durumu göz önünde bulundurursak, bence operasyon ihtimali pek gerçekçi değil. Genelkurmay Başkanı istifa etti; Başbakan hakkında soruşturma yapılıyor. Lübnan savaşının etkilerinin yarattığı gerginlik sürüyor; İsrail böyle bir macerayı kaldıramaz.”
Bu arada, Tahran’da da siyasi sorunlar var. Belirsizlik ortamı durumu karmaşık hale getiriyor. Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, son yerel seçimlerde destek kaybetti. Reva Bhalla’ya göre, Ahmedinejad, halktan gördüğü desteği büyük ölçüde kaybetti: "Halktan gördüğü desteğin azaldığına kuşku yok. İran halkı, ekmek fiyatlarının düşmediğini görüyor, ülkede herşey çok pahalı. Ekonomik olarak iyileşmeden söz etmek mümkün değil.”
Buna ek olarak, İran’ın ruhani lideri Ayatullah Khamanei, hasta. İranlılar bunu yalanlıyor. Ancak, Khamenei ölecek olursa, İran, yeni bir lider arayışına girecek.
Eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşemi Rafsancani’nin bu göreve getirilebileceği söyleniyor. Rafsancani'nin, Ahmedinejad’a kıyasla biraz daha reform yanlısı olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, Rafsancani lider olursa, İran’ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlığın müzakere yoluyla giderilebileceğini düşünüyor.