Başkan Bush, alternatif enerji kaynakları sayesinde Amerika’nın enerji konusunda dışa bağımlılığına son vermek istiyor. Başkan, bu alandaki kararlılığını göstermek için konuyu geçen ayki Birliğin Durumu konuşmasında gündeme getirdi, ardından da geçtiğimiz günlerde Delaware eyaletindeki alternatif enerji araştırmaları merkezini ziyaret etti.
Bush Kongre'deki yıllık konuşmasında, “Sizden önemli bir hedefe ulaşmak için destek istiyorum. Daha önce başlattığımız girişimleri sürdürelim ve önümüzdeki 10 yılda Amerika’nın petrol tüketimini yüzde 20 oranında azaltalım,” diye konuştu.
Başkan, son günlerde Delaware eyaletindeki Du Pont Alternatif Enerji Araştırmaları Merkezi'ne yaptığı ziyaretle de Amerika’nın enerji bağımlılığına son verme konusundaki mesajını pekiştirmek istiyordu. Merkezde tahıl atıklarından temiz enerji üretilmesi alanında yeni teknolojiler deneniyor. Bush da Amerika’yı Ortadoğu petrolüne bağımlılıktan kurtarmak için biyo-yakıt üretiminin beş kat arttırılmasını istiyor.
Araştırma merkezini ziyaret ederken yaptığı konuşmada Başkan, “2017 yılına kadar yılda 132 milyar litre alternatif yakıt tüketiyor hale gelmemiz gerekiyor,” dedi.
Başkan ayrıca otomobiller için konulmuş mevcut standartları da değiştirerek benzin tüketiminde 30 milyar litrelik ek tasarruf sağlamayı hedefliyor.
Geçen ay yapılan Davos zirvesine katılan ve temiz enerji projeleri üzerinde çalışan bir yatırım şirketinin yöneticisi olan James Cameron, bunun önemli bir ilk adım olduğunu söylüyor. Ancak Cameron, hedefe ulaşmak için atılan adımların devam ettirilmesi gerektiğini vurguluyor:
“Enerji konusunda iddialı hedefler belirlemek takdir edilecek birşey. Ancak bu hedeflere ulaşmak için bugünden harekete geçmek gerekiyor.”
Washington’daki Biyoteknoloji Kurumu Başkanı Brent Erickson da Başkan Bush’un doğru bir politika belirlediğini söylüyor:
“Bu konuya hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler destek veriyor. Kongre bu alanda harekete geçip önemli işlere bu yıl içinde imza atabilir.”
Başkan Bush’un temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yeni politikasının, Amerika'yı diğer ülkelerin bu konuda daha önce koydukları hedeflere yaklaştırmayı amaçladığı düşünülüyor. Amerika adına Kyoto görüşmelerine katılan eski Senatör Timothy Wirth de bu görüşte. Amerika 1997 tarihli Kyoto Anlaşmasını imzalamamıştı. Anlaşma, sera gazı emisyonlarının azaltılmasını öngörüyor. Timothy Wirth, "Başkan nihayet konunun önemini anlamış görünüyor. Amerika’nın bu alanda derhal harekete geçmesi ve bu alanda kayda değer adımlar atması gerekiyor,” diyor.
Bu arada Washington bu ay içinde küresel ısınmayla mücadele yollarının ele alınacağı ve çeşitli ülkelerden yasama organı üyelerinin katılacağı bir konferansa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.