Amerika önümüzdeki sekiz ay boyunca 7 bin Iraklı mülteci kabul edeceğini açıkladı. 2003 yılında Irak’ın işgalinden bu yana yalnızca 500 Iraklı mülteci kabul eden Amerika için bu önemli bir rakam. Birleşmiş Milletler’e göre, 2 milyon Iraklı mülteci komşu ülkelere gitti, bunların 700 bini, Ürdün’e sığındı. Bu Iraklılar’a geçici ikamet hakkı verildi. Diğerleriyse kaçak durumda. Amerika’nın Sesi, yardım örgütlerinin “gizli kriz” diye nitelediği bu durumu inceledi:
Servan Baran Arif, Birleşmiş Milletler rakamlarına gore Ürdün’de bulunan 700 bin Iraklı mülteciden biri. Erbil doğumlubir Kürt olan Arif, 2004 yılı sonuna kadar Bağdat’ta soyut resimler yapıyordu. Ancak bir süre sonra bitmeyen şiddet olayları onu da bezdirdi.
"Bir gün arabama ateş açtılar. Beni öldürmek istediklerini derhal anladım. Orada daha kalamazdım Irak’tan kaçmak zorunda kaldım."
Arif yine de şanslı sayılır. Çünkü Ürdün’de yasal kalma hakkına sahip. Birçok Iraklı için bu hakkı elde etmek hiç de kolay değil. Resmi rakamlara gore Ürdün’de 700 bin Iraklı mülteci yaşadığına inanılsa da, bu rakamın 1 milyona yaklaştığını söyleyenler var. 5 buçuk milyon nüfusa sahip Ürdün için bu rakam çok fazla.
Washington’daki Uluslararası Mülteci Örgütü, Irak’tan kaçışın şu anda en büyük mülteci akını olduğunu belirtiyor. Birleşmiş Milletler’e göre Irak’tan günde 3 bin kişi kaçıyor.
Uluslararası Kriz Grubu’nun Amman’daki Orta Doğu projesi direktörü Joost Hilterman, Irak’taki durumun tipik bir mülteci vakası olmadığını söylüyor:
"Bu mülteciler, yoksul, toz-toprağa bulanmış, sınır aşan ve çadırlarda yaşayanlardan değil. Bunlar, Irak’ın varlıklı sayılabilecek orta sınıfından. Şiddetten kaçmaya çalışıyor, çocuklarını okula göndermek istiyor ve normal bir yaşam sürmek istiyorlar."
Irak’ı savaştan sonra ilk terkeden mülteci dalgası içinde yeralan işadamı Yusuf Agoub, Bağdat’ta beş yıldızlı bir lokanta işletiyordu. Hayatı tehlikeye girince, eşyalarını topladı ve ailesiyle Amman’a gidip orada yeni bir lokanta açtı. Agoub, parası olanlar için Ürdün’de yatırımcı izni almanın kolay olduğunu söylüyor:
"Bir yatırımcı için bu iş çok kolay. Sermaye getirip Ticaret Bakanlığına yeni işletmenizi kaydettirdiğiniz zaman, ikamet hakkınız her yıl yenileniyor. 10 yıl sonra da ikamet yenilemesi 5 yılda bir yapılıyor."
Ürdün hükümetinin resmi politikası, Iraklılara geçici ikamet hakkı vermek üzerine kurulu. Hükümet sözcüsü Nasır Judeh, bu politikada değişiklik olmayacağını söylüyor:
"Iraklılar ve diğer yabancıların Ürdün’de bulunması bizim kaynaklarımız için çok ağır bir yük. Ama yine de bu yükü sırtlanıyoruz. Onlara hala kucak açıyoruz, çünkü burası her zaman zor durumda olanların sığınabilecekleri bir yer oldu. Irak’ta zor durumda kaldıklarını ve sığınacak yer aradıklarını biliyoruz."
Ürdün’e giden Iraklıları da güçlükler bekliyor. Şanslı olanlar kalıcı ikamet izni alıp, bu ülkede altı ay kalma hakkını elde edebiliyor. Ama sonrasında ya kaçak yaşamak, ya da Irak’a dönmek zorunda kalmak var.
Arkadaşıyla Amman’da bir pasajda konuşurken bulduğumuz Aynas Ayadi'ye neden Irak’ı terkettiğini sorduğumuzda gözyaşlarına boğuldu. Kocasının tehdit edildiğini söyleyen Ayadi, bombalama eylemleri yüzünden kızının psikolojisinin bozulduğunu anlattı. Altı aylık ikamet haklarıysa bir süre sonra bitecek. Ürdün’e gidebilmek için bütün birikimlerini harcamışlar. Ancak şimdi Irak’ta bilinmeyen bir kadere dönmek zorunda kalabilirler. Ayadi, “Ölüme gideceğinizi biliyorsunuz, ama başka seçenek yok. Dönmek zorundasınız,” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Irak’taki mülteci sorununun kritik bir aşamaya geldiğine dikkat çekiyor ve bu yıl 60 milyon Dolar acil yardım istiyor. Iraklılar ülkelerine birgün dönmek istiyor. Ancak kaderleri Irak’ta gittikçe kontrolden çıkan krize çözüm bulunmasına bağlı.
Servan Baran Arif, Birleşmiş Milletler rakamlarına gore Ürdün’de bulunan 700 bin Iraklı mülteciden biri. Erbil doğumlubir Kürt olan Arif, 2004 yılı sonuna kadar Bağdat’ta soyut resimler yapıyordu. Ancak bir süre sonra bitmeyen şiddet olayları onu da bezdirdi.
"Bir gün arabama ateş açtılar. Beni öldürmek istediklerini derhal anladım. Orada daha kalamazdım Irak’tan kaçmak zorunda kaldım."
Arif yine de şanslı sayılır. Çünkü Ürdün’de yasal kalma hakkına sahip. Birçok Iraklı için bu hakkı elde etmek hiç de kolay değil. Resmi rakamlara gore Ürdün’de 700 bin Iraklı mülteci yaşadığına inanılsa da, bu rakamın 1 milyona yaklaştığını söyleyenler var. 5 buçuk milyon nüfusa sahip Ürdün için bu rakam çok fazla.
Washington’daki Uluslararası Mülteci Örgütü, Irak’tan kaçışın şu anda en büyük mülteci akını olduğunu belirtiyor. Birleşmiş Milletler’e göre Irak’tan günde 3 bin kişi kaçıyor.
Uluslararası Kriz Grubu’nun Amman’daki Orta Doğu projesi direktörü Joost Hilterman, Irak’taki durumun tipik bir mülteci vakası olmadığını söylüyor:
"Bu mülteciler, yoksul, toz-toprağa bulanmış, sınır aşan ve çadırlarda yaşayanlardan değil. Bunlar, Irak’ın varlıklı sayılabilecek orta sınıfından. Şiddetten kaçmaya çalışıyor, çocuklarını okula göndermek istiyor ve normal bir yaşam sürmek istiyorlar."
Irak’ı savaştan sonra ilk terkeden mülteci dalgası içinde yeralan işadamı Yusuf Agoub, Bağdat’ta beş yıldızlı bir lokanta işletiyordu. Hayatı tehlikeye girince, eşyalarını topladı ve ailesiyle Amman’a gidip orada yeni bir lokanta açtı. Agoub, parası olanlar için Ürdün’de yatırımcı izni almanın kolay olduğunu söylüyor:
"Bir yatırımcı için bu iş çok kolay. Sermaye getirip Ticaret Bakanlığına yeni işletmenizi kaydettirdiğiniz zaman, ikamet hakkınız her yıl yenileniyor. 10 yıl sonra da ikamet yenilemesi 5 yılda bir yapılıyor."
Ürdün hükümetinin resmi politikası, Iraklılara geçici ikamet hakkı vermek üzerine kurulu. Hükümet sözcüsü Nasır Judeh, bu politikada değişiklik olmayacağını söylüyor:
"Iraklılar ve diğer yabancıların Ürdün’de bulunması bizim kaynaklarımız için çok ağır bir yük. Ama yine de bu yükü sırtlanıyoruz. Onlara hala kucak açıyoruz, çünkü burası her zaman zor durumda olanların sığınabilecekleri bir yer oldu. Irak’ta zor durumda kaldıklarını ve sığınacak yer aradıklarını biliyoruz."
Ürdün’e giden Iraklıları da güçlükler bekliyor. Şanslı olanlar kalıcı ikamet izni alıp, bu ülkede altı ay kalma hakkını elde edebiliyor. Ama sonrasında ya kaçak yaşamak, ya da Irak’a dönmek zorunda kalmak var.
Arkadaşıyla Amman’da bir pasajda konuşurken bulduğumuz Aynas Ayadi'ye neden Irak’ı terkettiğini sorduğumuzda gözyaşlarına boğuldu. Kocasının tehdit edildiğini söyleyen Ayadi, bombalama eylemleri yüzünden kızının psikolojisinin bozulduğunu anlattı. Altı aylık ikamet haklarıysa bir süre sonra bitecek. Ürdün’e gidebilmek için bütün birikimlerini harcamışlar. Ancak şimdi Irak’ta bilinmeyen bir kadere dönmek zorunda kalabilirler. Ayadi, “Ölüme gideceğinizi biliyorsunuz, ama başka seçenek yok. Dönmek zorundasınız,” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Irak’taki mülteci sorununun kritik bir aşamaya geldiğine dikkat çekiyor ve bu yıl 60 milyon Dolar acil yardım istiyor. Iraklılar ülkelerine birgün dönmek istiyor. Ancak kaderleri Irak’ta gittikçe kontrolden çıkan krize çözüm bulunmasına bağlı.