Washington Post El Kaide’nin yeni saldırılara hazırlandığı yönündeki haberleri değerlendiriyor. El Kaide’nin, Pakistan’ın Güney Veziristan bölgesinde kurduğu kamplarda değişik ülkelerden gelen militanları eğittiğini belirten gazete, Pakistan ve Amerika’nın bu konuda bir önlem almamasını eleştiriyor:
"El Kaide’nin güvenli bir barınağa sahip olmasının Amerika’nın güvenliği açısından korkunç sonuçları olduğunu artık biliyoruz. Buna rağmen Bush yönetimi bu tehdidin büyümesine bir kez daha izin veriyor. General Müşerref, militanlarla ateşkes anlaşması imzaladığında Başkan Bush bu anlaşmayı onayladı ve destekledi. Anlaşmanın mimarı olan bölge valisi, geçen hafta yaptığı açıklamada ateşkesin başarılı olduğunu söyledi ve El Kaide’nin Amerikan ve NATO güçlerine karşı düzenlediği terör eylemlerini 'direniş hareketi ve bir tür kurtuluş savaşı' olarak tanımladı. Yönetimin bu tür açıklamalara karşı tek tepkisi, Müşerref’e övgüler düzmek ve içinde bulunduğu durumu anlayışla karşıladığını söylemek oldu."
Boston Globe ise Başkan Bush’u El Kaide tehdidini iç siyasette işine geldiği biçimde kullanmakla suçluyor. Gazete ayrıca El Kaide’nin 11 Eylül öncesindeki kadar güçlü olmadığı görüşüne de yer veriyor:
"El Kaide’nin bir Müslüman ülkede hükümeti devirme ihtimali çok düşük. Daha çok maceracı bir terör tehdidi oluşturan El Kaide, birçok ülkenin istihbarat servislerinin bu tehdide karşı işbirliği yapmasına neden oldu. Bu işbirliği daha da genişletilmeli ve yoğunlaştırılmalıdır. Ancak El Kaide tehdidi, Bush’un Amerika’da temel hakları kısıtlamasını veya bireylerin özel yaşamına müdahalesini haklı kılmaz. Bu tehdit, işkenceyi meşrulaştırmak için kullanılmamalıdır."
New York Times, Bush yönetiminin İsrail-Filistin anlaşmazlığı konusunda altı yıldır bir adım atmadığını savunuyor. Gazete, Dışişleri Bakanı Condolezzaa Rice’ın yeni hiçbir fikir üretmediğini ve son Ortadoğu gezisinin de başarısız geçtiğini belirtiyor:
"Rice, İsrail başbakanı Olmert ile Filistin devlet başkanı Abbas’ın henüz belli olmayan bir tarihte yeniden bir araya geleceğini söylerken Olmert’in aşırı ihtiyatlı tavrına destek veriyordu. İsrail’in, Abbas’ın Hamas’la ortak hükümet kurması halinde görüşmeleri durdurma tehdidinde bulunması ise gerginliği daha da artırdı. Filistinliler arasında hayal kırıklığı giderek artarken, sadece “hayır” demek İsrail açısından sürdürülebilir bir seçenek değildir. İsrail’in en önemli müttefiki olarak Amerika’ya düşen görev, bu rahatsız edici gerçeği İsrail’in görmesini sağlamaktır."
Washington Times Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği’ndeki en düşük doğum oranına sahip olduğunu yazıyor ve Rum yönetiminin nüfusu artırmak için yeni teşvikler düşündüğünü bildiriyor. Haberde, Rum yönetiminin Kuzey Kıbrıs nüfusunun artmasından endişe duyduğu kaydediliyor:
"Çalışma Bakanı Antonis Vassiliou, Rum yönetiminden vatandaşlık alan Kıbrıslı Türklerin de teşvikten yararlanacağını söyledi. Rum yönetimi, Türkiye’den gelen göçmenlerin adanın demografik yapısını değiştirdiğinden şikayet ediyor. Rum yönetimine göre,Türkiye’den gelen 124 bin göçmen adanın Kuzeyindeki nüfusun yarısını oluşturuyor. Rum kesiminde nüfusun azalmasına paralel olarak işgücü sıkıntısı da yaşanıyor. Son istatistiklere göre, Güney Kıbrıs’taki 61.483 yabancı işçiden 16.483’ü diğer AB ülkelerinin vatandaşlarından oluşuyor. Kayıt dışı çalışanların sayısının ise 10 bini bulduğu tahmin ediliyor."