Erişilebilirlik

Murat Kurnaz Gündemden Düşmüyor


Amerika’nın Guantanamo üssünde 4,5 yıl terör zanlısı olarak tutulduktan sonra geçen yaz serbest bırakılan Almanya doğumlu Türk vatandaşı Murat Kurnaz gündemden düşmüyor.

Şimdi de Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ve eski İçişleri Bakanı Otto Schilly Federal Meclis Araştırma Komisyonu’nda ifade verdi.

Komisyon, dört aya yakın bir süredir, Kurnaz'ın 2002 yılında serbest bırakılmasının, o dönemde iktidarda bulunan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Birlik 90/Yeşiller koalisyon hükümeti tarafından engellendiği iddialarını inceliyor. İstihbarat teşkilatlarının koordinasyonundan sorumlu, o dönemin Başbakanlık Müsteşarı, şimdiki Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in, Amerika’nın israrlarına rağmen Kurnaz'ın serbest bırakılıp, Almanya’ya yollanmamasında belirleyici rol oynadığı öne sürülüyor.

Komisyonda ilk ifade veren İçişleri eski Bakanı Otto Schily Murat Kurnaz olayıyla ilgili olarak tüm siyasi sorumluluğu üstlendiğini söyledi. Şu anda siyasi bir görevi olamayan ve Kurnaz olaylı ilgili ayrıntıları net olarak hatırlamadığını söyleyen Schilly’in bu tavrı ile Steinmeier’e yönelik suçlamaları ve baskıyı başka yöne çekme taktiği uyguladığı yorumu yapılıyor. Steinmeier ise komisyon önünde 2002 yılında elinde bulunan bilgiler ışığında ve vicdanına göre hareket ettiğini tekrarladı, Kurnaz’ı tehdit unsuru olarak gördüklerini ve o yüzden ülkeye geri gelmesine karşı tavır koyduklarını belirtti. Steinmeier olayın tüm insani boyutuna rağmen aynı şartlar altında bugünde aynı kararı alacağını vurguladı. Steinmeier istifa taleplerine yanıt vermezken, Komisyon önündeki ifadelerle Kurnaz defteri daha kapanmadı. Nitekim BM’nin işkence raportörü Manfred Nowak Alman devletini, Murat Kurnaz’a tazminat ödemeye çağırdı. Öte yandan gözler şimdi Murat Kurnaz’ın Nisan ayı ortalarında çıkacak anılarına çevrildi. Kurnaz’ın kitabında Alman devletine ve dönemin sorumlularına yönelik yeni suçlamalar yöneltmesi bekleniyor.

Bu arada Murat Kurnaz olayı ile ilgili şimdiye kadar tümüyle sessiz kalan Başbakan Merkel ise dört gün sürecek Ortadoğu gezisine bugün başlıyor. Dünyanın en güçlü kadın siyasetçisi olarak tanınan Alman Başbakanı Angela Merkel, Almanya’nın AB dönem başkanlığı sırasında, Ortadoğu barış sürecini yeniden başlatan ve belkide sonuca ulaştırmayı başaran liderlik rolüne soyundu. Merkel son yedi haftada ikinci kez Ortadoğu yolcusu. Almanya Başbakanı Ürdün, İsrail, Filistin ve Lübnan’da Pazartesi gününe dek sürecek görüşmeleri öncesinde Ortadoğu sorunun çözümünde özellikle Avrupa Birliği’nin büyük bir sorumluluk üstlenmesinin gereğine vurgu yaptı. Hafta başında ABD Başkanı George W. Bush’la Ortadoğu üzerine bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Merkel, kalıcı bir çözüme diğer uluslararası aktörlerin katkısıyla varılabileceği konusunda hem fikir olduklarını bildirdi. Bush dışında Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ve Suudi Kralı Abdullah’la da telefonlaşan Merkel’in 2002’de gündeme gelen Suudi Arabistan’ın barış inisyatifini canlandırmayı hedeflediği bildiriliyor. Buna göre, İsrail'in 1967 savaşı öncesi sınırlarına çekilmesi, başkenti Doğu Kudüs olacak Filistin devleti kurulması ve mültecilerin geri dönmeleri karşılığı tüm Arap ülkelerinin İsrail'i tanımaları amaçlanıyor. Federal Almanya Başbakanı sıfatıyla Körfez ülkelerini ikinci kez ziyaret eden Angela Merkel’e yakın çevreler, başbakanın Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Ortadoğu’ya arka arkaya gerçekleştiridiği ziyaretlerin sonuçsuz kalmasına dikkat çektiğini, nitekim Hamas Örgütü tarafından rehin tutulan İsrailli askerin serbest bırakılmasının bile başarılamadığını belirttiği aktarılıyor. Ortadoğu Dörtlüsü’nün girişimlerinin de tepki vermediğini savunan Merkel, kısa zamanda diplomatik açılım olmazsa sorunun daha da çıkmaza gireceğine inanıyor.

Merkel’e göre Ortadoğu’daki durumun bir başarı öyküsüne ihtiyacı var, ancak bunun gerçekleşmesi de Merkel’in başarısı haline dönüşecek.
XS
SM
MD
LG