Amerika'da ateşli silahların denetlenmesiyle ilgili tartışmalar 2000 yılındaki başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti adayı olan Al Gore'un Bush'a karşı seçimi kaybetmesinden bu yana geri planda kalmıştı. Birçok Demokrat partiliye göre Gore'un seçimi kaybetmesinin ardında silah kontrolüyle ilgili politikaları yatıyor. 2008 seçimlerine yaklaşırken bu konu yeniden gündemin baş sıralarına çıkmaya başladı bile.
Amerika’da her dört yetişkinden birinin silah sahibi olduğu tahmin ediliyor ve bu hak anayasal güvence altında. Konu, yaklaşan seçimlerde de Amerikan politikasını ciddi ölçüde etkiliyor. Cumhuriyetçi Parti başkan aday adaylarından Fred Thompson bu konudaki yaklaşımını Cumhuriyetçi adayların katıldığı Ulusal Silah Derneği’ndeki toplantıda açıkladı. Thompson adaylığını koyduktan sonra ilk yaptığı işin bir silah dükkanına gidip silah almak olduğunu söyledi.
Kimi zaman Cumhuriyetçi Parti’nin çizgisi dışına çıkan aday, Senatör John McCain da bu toplantıdaydı.Ulusal Silah Derneği’nin seçimlerde önemli bir rol oynadığını belirten McCain, bu derneğin Cumhuriyetçi Parti’nin tabanını oluşturduğunu da belirtti.
Amerikan silah lobileri, ateşli silahların bireylerce alım-satımını denetlemeye çalışan her türlü yasaya karşı çıkıyor. 2004 yılında saldırı nitelikli silahların bireylere satışına yönelik yasağın bitmesi bu lobileri sevindirdi. Ulusal Silah Derneği, Al Gore’un 2000 seçimlerini kaybetmesinden kendine pay çıkarıyor. Dernek yetkilileri yapılan bir araştırmaya katılanların üçte ikisinin, yeni silah yasalarına ihtiyaç olmadığı görüşünü taşıdığını söylüyor. Dernek Başkan Yardımcısı Wayne LaPierre, halkın bu konudaki görüşlerini benimsemeyenlerin bu ülkede seçim kazanamayacağı görüşünü savunuyor.
Brady Kampanyası adlı örgüt, son 20 yıldır silahlarla işlenen şiddet olaylarıyla mücadele etmeye çalışıyor. Örgüt başkanı Paul Helmke silahlarla ilgili yasaların eyalet seçimlerinde belirleyici önemi olmadığını söylüyor. Helmke’ye göre, Ulusal Silah Derneği kendisini siyasi alanda olduğundan daha güçlü göstermeye çalışıyor. Helmke, saldırı silahlarını yasaklayan Bill Clinton’un 1996 seçimlerini rahatça kazandığına işaret ediyor.
Ama Ulusal Silah Derneği kampanyalara yüklü bağışlar yapıyor. Dernek 1990 ile 2006 yılları arasında federal seçim kampanyalarına 16 milyon Dolar’dan fazla bağışta bulundu.
Ulusal Silah Derneği’nin desteğini almaya çalışan Cumhuriyetçi aday Rudy Guiliani ise, New York belediye başkanıyken neden silahları denetlemeye çalıştığını anlatmakta zorlandı. Çoğunlukla güney eyaletlerinin taşralı seçmenlerinden oluşan dernek üyeleri, en büyük desteği Fred Thompson’a veriyor.
Demokrat Parti ise bu konuda çoğunlukla sessiz. Ama adaylardan Senatör Barack Obama, Chicago sokaklarında öldürülen öğrencilerle ilgili yaptığı açıklamada, “Artık silah lobilerinin karşısına çıkıp, ‘Yeter’ demenin zamanı geldi.” diye konuşmuştu.
Silah karşıtı Paul Helmke Demokrat adayların çoğunun silahların denetiminden yana olduğunu söylüyor. Helmke, “Her iki partinin asıl adayları kesinleştikten sonra silah denetimi en çekişmeli konulardan biri olacak” diyor. Geçen yıl Virginia Teknik Üniversitesi’ndeki gibi katliamlara rağmen silah edinme hakkını savunanlar ulusal politikada hala güçlü durumda.