Amerika’da, Demokrat Parti’nin başkan aday adayları Illinois Senatörü Barack Obama ve New York Senatörü Hillary Clinton arasında kıyasıya bir çekişme yaşanıyor. Son 10 önseçimi kazanan Obama, adaylığına hız katmış durumda, ancak zaferi garantileyebilmiş değil. Sırada, 4 Mart’ta Texas ve Ohio eyaletlerinde yapılacak önseçimler var. Demokrat Parti’nin adayının kim olacağı bu önseçimlerde belirlenebilir. Ancak gözlemciler, Obama ve Clinton arasındaki çekişmenin sürmesi durumunda, Demokratların adayının ‘süper delegeler’ tarafından belirleneceğini söylüyor. Süper delegeler kim?
Illinois Senatörü Barack Obama ve New York Senatörü Hillary Clinton arasındaki çekişme, önümüzdeki iki ay boyunca devam ederse, Demokrat Parti’nin adayı, Ağustos ayında yapılacak Parti Kurultayı’ndan önce belirlenemeyebilir.
Demokrat Parti’nin kurallarına göre, parti adayı olabilmek için 2025 delegenin desteği gerekiyor. Şu anda, delege sayısı açısından Senatör Obama, az bir farkla önde.
Parti kurultayında oy kullanacak delegelerin yüzde 80’i, her eyalette yapılan önseçimlerin sonuçlarına göre dağıtılıyor. Örneğin, Obama, Iowa eyaletinde yapılan önseçimde oyların yüzde 40’ını kazanmışsa, Iowa eyaletini temsil eden delegelerin yüzde 40’ı oylarını Obama’ya verecek.
Peki, Obama ve Clinton, kurultay tarihine kadar mücadeleye devam eder ve 2025 delegeden destek bulamazsa, ne olacak? İşte o zaman, ‘süper delegeler’ devreye girecek. Demokrat Partili valiler, milletvekilleri, senatörler ve üst düzey parti yetkilileri ‘süper delege’ olarak görev yapıyor. Demokrat Parti’de yaklaşık 800 ‘süper delege’ var. Yani, ‘süper delegeler’ parti kurultayında oy kullanacak delegelerin yüzde 20’sini oluşturuyor.
Önseçimlerde berabere kalan ve eyaletleri büyük ölçüde paylaşan Obama ve Clinton arasında tercih yapmak, süper delegelere kalabilir.
Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Stephen Wayne şöyle diyor: “Süper delegeler, ya seçimle işbaşına gelmiş kişiler ya da parti yetkilileri. Ayrıcalıklı olan bu ‘süper delegeler,’ parti kurultayında istedikleri adaya oy verebilir. Diğer delegelerse, temsil ettikleri eyaletin önseçim sonuçlarına göre oy kullanmak zorunda.”
Süper delegelerin bazıları, şimdiden kime oy vereceklerini açıkladı. Hatırlayacaksınız, kendisi de bir süper delege olan Senatör Ted Kennedy, Barack Obama’ya destek vermişti. Ancak süper delegelerin çoğu tercihlerini açıklamıyor. Başkan aday adayları da bu süper delegelerin desteğini alabilmek için yoğun bir çalışma yürütüyor.
Süper Delege sistemi 1980 seçimlerinden sonra oluşturuldu. Amaç, parti yöneticileriyle yetkililerine daha fazla söz hakkı tanımaktı. Seçmenler, beğendikleri adaya oy verir; ancak süper delegeler partinin geleceğini değerlendirerek tercihlerini belirler.
Obama ve Clinton arasındaki yakın yarışı da süper delegeler bozmak zorunda kalabilir. Siyaset uzmanı Stuart Rothenberg, “Süper delegelerin tercihi belirleyici olabilir. Bence en güçlü adayı seçeceklerdir” diyor.
Ancak bazı kesimler kaygılı: özellikle, süper delegelerin, önseçimlerde - kıl payıyla da olsa - daha az oy alan adaya destek vermelerinden korkuyorlar.
Richmond kentinin Demokrat Partili Belediye Başkanı Douglas Wilder, süper delegelerin şu an için bu sürece müdahale etmemesi gerektiğini savunuyor: “Eğer süper delegeler, ‘en iyisini biz biliyoruz’ diye müdahale ederse, o zaman Parti Kurultayı’nda kargaşa çıkar – bu da Demokrat Parti açısından hiç iyi olmaz.”
Senatör Obama, son 10 önseçimde birinci geldi. Uzmanlar, süper delegelerin, hem delege sayısı açısından hem de aldığı toplam oy açısından ikinci gelen adaya destek veremeyeceğini düşünüyor. Virginia Üniversitesi Siyaset Merkezi Dirktörü Larry Sabato anlatıyor: “Demokratlar, seçmenlerin tercihini göz ardı edemez. Obama avantajlı durumda.”
Süper Delegeler, en son, 1984 Demokrat Parti Kurultayı’nda, Walter Mondale’a destek vererek Senatör Gary Hart’ı yenilgiye uğratmıştı.