Erişilebilirlik

18 Eylül Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor Rusya'nın Gürcistan'a girmesinin ardından NATO'nun varlık nedeninin de yeniden sorgulanmaya başladığını yazıyor. Gazete, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasıyla başlayan NATO'nun kimlik bunalımının Gürcistan'ın işgaliyle daha da derinleştiğini vurguluyor:

Gürcistan ve Ukrayna'nın ittifaka üye olması durumunda NATO bu ülkeleri savunmak için nükleer silah sahibi Rusya'yla savaşa girmeyi gerçekten göze alacak mı? Rusya'nın zayıf olduğu dönemde o kadar önemli olmayan bu soruyu cevaplandırmak için şimdi ciddi biçimde düşünmek gerekiyor. NATO'nun Moskova'yla ilişkilerinde İran ve enerji gibi önemli küresel konularda Rusya'yla işbirliği yapma ihtiyacının daha belirleyici olup olmayacağı da başka bir tartışma konusu. NATO'nun kendi kimlik sorununu çözmesinin yolu, Rus tehdidinin niteliği konusunda bir uzlaşmaya varmasından geçiyor.

New York Times Zimbabve'de devlet başkanı Mugabe ile muhalefet arasında varılan iktidar paylaşımı anlaşmasının ülkede demokrasiye geçişin ilk adımı olabileceği görüşünde. Ancak gazete, Batının Mugabe'ye yönelik baskıları sürdürmesi gerektiğini de vurguluyor:

Tarıma uygun geniş arazileri ve büyük maden kaynaklarıyla, Zimbabve'nin ekonomik refah içinde yaşıyor olması gerekirdi. Ancak, Mugabe yönetimi altındaki Zimbabve, yüzde 11 milyonluk enflasyon oranına sahip, açlığın ve yoksulluğun kol gezdiği bir ülke haline geldi. Bu felaket tablosu ciddi bir yardım olmadan ve bir gecede düzeltilemez. Amerika, Avrupa ve diğer ülkeler, gerekli yardımı ve teknik desteği vermeye hazır olmalıdır. Ancak öncelikle bu anlaşmanın Mugabe'nin iktidarda kalmak için başvurduğu yeni bir hile olmadığından ve hayata geçeceğinden emin olmaları gerekir.

Washington Post Amerikan yönetiminin Lehman Brothers ve Merill Lynch'in yok olmasına göz yumarken AIG'yi kurtarmasının şaşırtıcı olduğunu kaydediyor. Gazete, kurtarma operasyonunun haklı tarafları olsa bile yönetimin gelişmeleri yönlendirmek yerine reaktif bir tavır sergilemesini eleştiriyor:

Yönetim, mali sektördeki kötü yatırımların olumsuz etkisini azaltacak daha öngörülebilir ve daha şeffaf bir işleyiş oluşturmalıdır. Yaşananların tekrarlanmaması için bir dizi yeni kurallar belirlemelidir. Bu taleplerin tam da bir krizin ortasında, Kongrenin, zayıf düşmüş bir başkanın ve iki başkan adayının tamamen seçimlere odaklandığı bir dönemde hayata geçirilmesini istemek çok iyimser bir beklenti olabilir. Ancak bundan daha acil bir ekonomik sorun bulunmamaktadır ve Kasım ayındaki seçimi kim kazanırsa kazansın, bu sorunla uğraşmak zorunda kalacaktır.

USA Today de AIG'nin kurtarılmasının kamuoyunda soru işaretlerine yol açtığını belirtiyor. Ancak gazete, finans sektörünün tümden çökmesine kıyasla kurtarma operasyonlarının maliyetinin daha düşük olduğuna dikkat çekiyor:

Burada yönetimin hatası bir kriz esnasında bazı firmalara yardım etmesi değil, krizin ortaya çıkmasına izin vermesidir. Krizden etkilenen kurumlar, 1929'daki depresyondan miras kalan kuralların dışında hareket eden kurumlardı. Belirli düzenlemeler çerçevesinde faaliyet gösteren kurumlar ise krizden daha az etkilenmiş durumda. Washington'un yapması gereken şey, artık eskimiş olan düzenlemeleri günün ihtiyaçlarına göre yenilemektir. Kurtarma operasyonları en son çare olmalıdır. Ama şu anda yapılacak şey mali sistemin işlemeye devam etmesini sağlamaktır. Bu, sadece yatırımcılar için değil, herkes için gereklidir.

XS
SM
MD
LG