Türkiye, 'derin devlet ve çeteler' tartışmasını gündemde tutan Ergenekon davasında başlayan duruşma sürecinin yarattığı heyecanla girdiği haftayı, yoğun bir gündemle kapattı. Anayasa Mahkemesi'nin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılmamasıyla ilgili gerekçeli kararı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın terörle mücadeleye ilişkin açıklamalarına, küresel piyasalarda yaşanan krizin etkileri üzerine yapılan tartışmalar da eklendi. Şimdi tüm dikkatler, terörle mücadele ve ekonomik krizin Türkiye'yi nasıl etkileyeceğine çevrildi.
PKK'nın 3 Ekim'deki Aktütün saldırısının ardından terörle mücadelede ekstra önlemleri gündemine alan Türkiye, bu doğrultuda devletin tüm birimleri arasındaki koordinasyonu hızlandırmak için yeni bir yapısal oluşuma gitme kararı almıştı. Hafta içinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu, hükümetin bu kararına tam destek verirken, Genelkurmay Başkanlığı, Aktütün saldırısıyla ilgili yapılan soruşturmanın sonuçlarının çok yakında açıklanacağını duyurdu. Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen sürpriz bir haber, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un da katılımıyla Genelkurmay Başkanlığı'nın önümüzdeki hafta başında Bakanlar Kurulu'na 'iç güvenlik brifingi' vereceği oldu.
Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, haftalık olağan basın brifinginde bu haberi verdi. Gürak, Orgeneral İlker Başbuğ’un Başbakan Tayyip Erdoğan’a, Bakanlar Kurulu üyelerine iç güvenlik brifingi vermeyi önerdiğini ve bu önerinin kabul edildiğini söyledi.
Brifingin tarihi 27 Ekim Pazartesi olarak belirlendi. Brifingde terörle mücadele için yapılan yeni planlamalar üzerinde durulacak.
Laiklik Karşıtı Eylemler
Anayasa Mahkemesi'nin, AKP'ye ilişkin kapatma davasında verdiği kararın gerekçesi de Resmi Gazete'de yayımlandı. Davayı 30 Temmuz'da karara bağlayan mahkeme, Anayasa’da kapatma için aranan nitelikli çoğunluk olan 7 üyenin oyuna ulaşamamıştı. Mahkemenin 11 üyesinden 10'u, AKP'nin "laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiğini” belirtmiş, bu üyelerden 6'sı partinin söz konusu eylemleri nedeniyle “temelli kapatılması” yönünde görüşte bulunmuştu. Mahkemenin 4 üyesi ise partinin eylemlerini, temelli kapatmayı gerektirecek nitelikte bulmamış, partinin Hazine yardımından yoksun bırakılması yönünde oy kullanmışlardı. Mahkeme, AKP'nin 2008’de aldığı Hazine yardımından 1/2 oranında yoksun bırakılmasına karar vermişti.
Kararın gerekçesinde de, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere çok sayıda parti yöneticisinin laiklik karşıtı eylemleri yoğun bir biçimde işlediği belirtildi. 772 sayfalık gerekçede, "Türban ve imam hatip liseleri sorunu toplumda ayrışma ve gerginliklere yol açacak düzeyde siyasetin temel sorunu haline dönüştürülmüş, toplumun dinsel konulardaki duyarlılıkları yalın siyasal çıkar amacıyla araçsallaştırılmıştır" ifadesi yer aldı. Gerekçeli kararda, AKP'nin AB'ye giriş çabasını sürdürdüğü, hukuksal ve siyasal reformlara hız verdiği, gerek Anayasa'da gerekse yasalarda esaslı değişiklikler yapıldığı da belirtildi.
Ekonomik Kriz Tartışması
Küresel düzeyde yaşanan ekonomik krizin Türkiye'ye etkisi üzerine yapılan tartışmalar da Ankara gündemine damgasını vurdu. Başbakan Tayyip Erdoğan, "Hamdolsun, kriz bizi teyet geçiyor" deyip, Türkiye'nin krize karşı sağlam durduğunu öne sürse de, uluslararası borsalarda yaşanan dalgalanmalar İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na da yansıdı.
Haftasonuna doğru son 5.5 yılın zirve noktasını gören dolar, 1.74 YTL'ye ulaştı. Böyle olunca, Merkez Bankası döviz satım ihalelerine başlayacağını ve gerekirse dövize müdahale edeceğini açıkladı. Döviz satım ihaleleri yoluyla döviz likiditesi sağlamaya başlayan Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, son dönemde uluslararası kredi piyasalarında yaşanan sorunlar nedeniyle küresel finans sektörünün güvenilirliğine ilişkin kaygılar oluştuğu belirtildi ve bu gelişmelerin global likidite akışını olumsuz etkileyerek özellikle dolar likiditesine olağanüstü bir talep yarattığına vurgu yapıldı. Bankanın bu açıklaması doların 1.67 YTL'ye kadar gerilemesini sağladı ancak dolardaki yükselişi frenlemedi.
Bu arada, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek de, AKP milletvekillerine verdiği ekonomi brifinginde, "Hangi aşamada neyin devreye gireceği konusunda oyun planlarımız hazır" mesajı verdi. Şimşek, krizin kısa sürede atlatılacağı öngörüsünde bulunsa da, AKP'ye muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nden sert tepki geldi. CHP lideri Deniz Baykal, hükümetin 'hamdolsun, iyiyim' söylemiyle krizi atlatmasının mümkün olmadığını söyledi. Doların son bir ayda yüzde 37 değer kazandığını hatırlatan Baykal, Türk lirasının değer kaybının gelişmekte olan ülkelerde en büyük değer kaybı olarak ortaya çıktığını dile getirdi. Hükümetin ciddi önlemler almasını isteyen Baykal, "Türkiye bütün imkanlarını kullanarak finans kuruluşlarıyla anlaşmalar yaparak likiditeyi sağlamalı" diye konuştu.