Küresel ekonomik krizin Avrupa’da en yoğun olarak vurduğu ülkelerin başında 3 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya geliyor. Ekonomistlerin 2009 tahminleri, ülkede korku ve sosyal patlama senaryolarını gündeme getirdi.
Bundan bir süre öncesine kadar refahın sembolü olan Alman ekonomisinin bu sene yüzde 6 oranında küçüleceği, ihracatının en az yüzde 22 oranında gerileyeceği ve 2010 yılın başında işsizliğin 5 milyona ulaşacağı yönündeki son tahminler moralleri o denli bozdu ki, son günlerde Almanya’da siyaset ve ekonomi dünyasından çeşitli isimler ülkede 'sosyal patlama’ yaşanabileceği uyarısında bulundu. Sosyal Demokrat Parti SPD’nin Cumhurbaşkanlığı adayı Gesine Schwan’ın başlattığı tartışmada, işsizlik rakamlarındaki yükselişe paralel, devlet yardımı olmadan geçimini sağlayamayan 7-8 milyonluk bir kitlenin varlığına vurgu yapılıyor ve krizinin devam etmesi durumunda, sosyal uçurumun ülkede 20.Yüzyılın 20’li ve 30’lu yıllarında olduğu gibi sosyal gerilimlere ve siyasi radikalleşmelere yol açabileceğinden endişe ediliyor. Schwan, “İki üç ay içinde insanların öfkesi hissedilebilir ölçüde büyüyebilir,” derken, ülkenin en zenginler listesinde ilk sıralarda yer alan ve ‘vida kralı’ olarak tanımlanan Adolf Würth ise “Vatandaş henüz krizi hissetmiyor, ama ileride umarım iç savaş görüntüleriyle karşı karşıya kalmayız,” dedi. Sendika liderleri de Federal Hükümeti işsizlik tehlikesine karşı gerekli tedbirleri almamakla suçluyor ve sonbaharda 4 milyona çıkacağı tahmin edilen işsiz sayısının sokaklara tepki olarak yansıyacağını vurguluyorlar. Dünyanın üye sayısı açısından en güçlü sendikalarından Alman Metal Sendikası sözcülerinden Hilmi Turan, yaşanan ekonomik krizin Almanya’ya etkisinin diğer sanayileşmiş ülkelere kıyasla daha büyük olmasını, ülkenin dış ticarete dönük yapılanması ile gerekçelendiriyor.
Yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, her üç çalışandan biri, istihdam yerinin geleceği konusunda korkulu bir bekleyiş içinde. Uzmanlar bu karamsar durumun, işsizlik sayılarındaki artışla, yerini gerilim ve öfkeye bırakabileceğini düşünüyorlar. Son tartışmalardan sonra hafta sonunda bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Horst Köhler, kimsenin paniğe kapılmaması gerektiğini, Alman demokrasisinin bu krizin üstesinden gelebileceğini söyledi. Sendikacı Turan ise, kriz nedeniyle Almanya’da demokratik sistemin istikrarını bozacak nitelikte gelişmeler yaşandığını savunuyor.
Alman Sendikalar Birliği DGB’de iç kargaşa çıkmasını engellemek için hükümetin çalışanların iş yerlerini kapsamlı önlemlerle güvence altına alması gerektiğini açıkladı. Hükümetten sızan haberlere göre, Başbakan Merkel, krizin istihdama etkisini kırmak amacıyla kısa mesai uygulaması süresinin 24 aya çıkarılması ve gerektiğinde maaşlarının devlet tarafından ödenmesi gibi uygulamaları hayata geçirmeyi planlıyor. Almanya’da Mart ayında işsiz sayısı 3,6 milyona ulaşmış, kısa mesaidekilerin sayısı ise 800 bin olarak belirlenmişti.
M
