New York Times Obama’nın Çin gezisinde insan haklarına vurgu yapmasını destekliyor. Gazete, Çin’in küresel bir aktör olabilmesi için kendi vatandaşlarına davranışını değiştirmesi gerektiğini savunuyor.
"Bazı insan hakları savunucuları, Obama’nın Çin’e karşı fazlasıyla yumuşak bir üslup kullandığını düşünüyor. Ancak gerginliği arttıracak bir yaklaşımdan kaçınmak hiç de yanlış bir tavır değildir. Çin’in, çağdaş bir süper güç olarak başarısı henüz garanti altına alınmış değil. Şincan ve Tibet’teki ayrılıkçı akımların yanı sıra, işsizlik ve işçilerin yaşadıkları sorunlar da önemli bir tehdit oluşturuyor. Obama, bu sorunları, ev sahiplerine ince bir dille anlatmalıdır. Ve bu sorunların baskıyla değil, daha fazla açıklıkla çözülebileceğini de eklemelidir. Kendi halkına ve komşularına saygı gösteren bir Çin, daha istikrarlı olacaktır. Ekonomik açıdan güçlenecektir, uluslararası alanda etkinliği artacaktır ve Amerika için çok daha iyi bir ortak olacaktır."
USA Today ise Çin’in internet erişimine uyguladığı sansürü hatırlatıyor. Gazete, Obama’dan Çin ziyareti sırasında bu konuyu da gündeme getirmesini istiyor.
"Başkan Nixon’un 1972’deki tarihi ziyaretinden bu yana, Amerika hep Pekin’le ticari ilişkilerin gelişmesinin siyasi reformları da beraberinde getireceğini düşündü. Ancak Çin, kapitalizm ile otoriter yönetim anlayışını birleştiren bir yol izledi. Amerika dış borçlarının önemli bir kısmını Çin’den sağladığı için, Obama’nın Pekin karşısında fazla bir gücü bulunmuyor. Ancak yine de unutmamak gerekir ki, Çin Seddi de dahil olmak üzere, geçmişte kurulan fiziki engeller, dış dünyanın etkisini sonsuza kadar engellemeye yetmedi. Çin’in internette oluşturmaya çalıştığı güvenlik duvarı da bunu başaramayacaktır. Obama, bu duvarın çöküşünü hızlandırmak için Amerika’nın teknoloji firmalarıyla birlikte çalışmalıdır."
Washington Post konut sektöründeki krizin devlete maliyetinin giderek arttığına dikkat çekiyor. Gazete sektördeki sorunların hala ekonominin geneli için büyük bir tehdit oluşturduğunu da belirtiyor.
"Washington konut sektöründe oynadığı kumarı kaybetti. Şimdi ekonominin daha büyük zarar görmemesi için, konut fiyatlarının daha da düşmesini önleyecek adımlar atarak, riskini arttırıyor. Bu çabanın işe yarayıp yaramayacağını ise henüz bilmiyoruz. Kiralık ev sayısının giderek arttığı bir dönemde, Federal Konut İdaresi’nin insanların çok az bir peşinat ödeyerek ev sahibi olmasını sağlaması şaşırtıcı gelebilir. Ancak asıl önemli olan, bütün ekonominin insanların ev sahibi olmasına bağımlı hale gelmesidir. Kongre ve başkan, bu temel soruna ne kadar çabuk çözüm bulurlarsa, o kadar iyi olacaktır."
Los Angeles Times bazı eyaletlerin sağlık reformunu anlamsız kılacak adımlar attığını kaydediyor. Gazete, özellikle Arizona eyaletinin sağlık sigortası zorunluluğunu ortadan kaldıracak girişimine dikkat çekiyor.
"Bir eyalet anayasasının, sağlık sigortasını zorunlu kılan bir federal düzenlemeyi geçersiz kılıp kılmayacağı hukuken tartışmalı bir konu… Ancak Arizona’nın bu konuda gösterdiği direnç, sağlık reformuyla ilgili temel bir sorunu ortaya koyuyor; Amerikan halkının büyük bir kısmı, sağlık reformunu bir tehdit olarak görüyor. Sigortasız milyonlarca insanın, vergi mükelleflerinin ödediği parayla sigorta kapsamına alınmasının kendilerine nasıl bir fayda sağlayacağını anlamıyor. Ancak bir toplum, ne kadar sağlıklı olursa, o kadar üretken olur ve o kadar hızla ekonomik büyümesini sağlar. Eğer söz konusu olan kamu sağlığı ise, sigortalı olup olmamak bireylerin tercihlerine bırakılmamalıdır."