Türkiye’de son dönemde gündeme ağırlığını koyan Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarına Avrupa’dan nasıl bakılıyor? Soruşturmalarla ilgili olarak Avrupa Birliği’nin bakış açısı, Amerika’dan ne kadar farklı? Bu soruları Avrupa Parlamentosu eski Yeşiller milletvekili Joost Lagendijk’e yönelttik. Alparslan Esmer’in sorularını yanıtlayan Hollandalı eski parlamenter, Kıbrıs konusunun Avrupa Birliği’yle müzakere sürecinde Türkiye’nin önüne koz olarak getirilmesini de değerlendirdi.
Söyleşinin tamamını aşağıdan okuyabilirsiniz. Aynı zamanda söyleşinin videosunu sağ üst köşedeki Windows Media bağlantısına tıklayarak izleyebilirsiniz:
VOA: Avrupa Parlamentosu milletvekilleri bir süre önce Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecini Kıbrıs’a bağlayan bir rapor çıkardı. Türkiye’nin üyeliği daha ne kadar Kıbrıs tartışmalarıyla ilişkilendirilecek?
JOOST LAGENDIJK: Avrupa Parlamentosu’nun raporu diğer konularda daha dengeli. Türk hükümetinin attığı adımlardan memnun olduklarını belirtiyorlar. Bazılarını da eleştiriyorlar. Ama raporda Kıbrıs konusunun abartıldığını ve Rum kesiminin görüşlerine çok fazla yer verildiğini söyleyebilirim. Yalnızca bu açıdan bakarsak bu iyi bir rapor değil. Türkiye’de de rapor haklı olarak tek yanlı görüldüğü için eleştirildi. Ama Parlamento’nun yapabileceği bir şey yok. Müzakere süreci Kıbrıs sorununun çözümüne bağlanmış durumda. Umarız bu yıl Kıbrıs’ta bir çözüm olur ve bu da Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle müzakere sürecini kolaylaştırır. Yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da da sayısı artan bir kesim, müzakere sürecinde Kıbrıs konusunun koz olarak kullanılmasından hoşlanmıyor.
VOA: Kıbrıs sorunu çözüldüğü zaman sizce müzakerelerin başka bahanelerle geciktirilme olasılığı var mı?
LAGENDIJK: Hayır bunun tam tersi söz konusu. Tüm diğer başlıklar Avrupa Birliği, Fransa ve Kıbrıs Rum Cumhuriyeti tarafından engellenmiş durumda. Kıbrıs’ta anlaşma olursa, müzakerelerde Türkiye aleyhindeki tüm engeller ve vetolar kaldırılır, bu şekilde müzakereler devam eder.
VOA: Türkiye’de reformların ilerleyip ilerlemediği konusunda ne söyleyebilirsiniz?
LAGENDIJK: Türkiye’de yaşayan bir Avrupalı olarak şunu söyleyebilirim: Hükümet Kürt sorunu, Alevi sorunu, sivil-asker ilişkileri, anayasal reform gibi konularda çok sayıda vaatte bulundu. Şimdi beklenen, hükümetin bu vaatleri somut adımlarla gerçekleştirmesi: Kürt açılımı nedir, Alevi açılımı nedir, hükümetin anayasayı değiştirmek için ne gibi planları var? Hükümetin vaatleri hem Türkiye’de hem de Avrupa’da memnuniyetle karşılandı. Bu açıdan 2010 yılı, hükümetin bu vaatlerini yerine getirme ve somut adımlar sunacağı konusunda istekli ve yetenekli olduğunu göstermesi açısından önemli.
VOA: Türkiye’de Ergenekon, son olarak da Balyoz soruşturması… Asker-sivil ilişkilerinde yaşanan son gelişmelerin üyelik sürecini geciktirme olasılığı var mı? Bu olaylarla ilgili olarak Avrupa’yla Amerika’nın tavrını nasıl karşılaştırabilirsiniz?
LAGENDIJK: Geçmişin bazı çözülmemiş sorunlarıyla yüzleşme açısından Ergenekon soruşturması Avrupa Birliği’nde memnuniyetle karşılandı. Türk yargısı bu soruşturmayı uygun şekilde idare ederse, bu olumlu bir adım olacak, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne daha da yakınlaştıracaktır. Amerika’yla karşılaştırırsak, Avrupa bu soruşturmaya daha olumlu bakıyor. Amerika bu konuda açık davranmıyor. Bence birçok Amerikalı bu soruşturmalardan memnun, ama taraf tutuyor gibi görünmek istemiyor. Avrupa ve Amerika arasında tabii ki görüş farkı var. Sonuçta Türkiye Avrupa Birliği’ne katılmak istiyor, Amerika’ya değil. Avrupalılar bu soruşturmanın uygun şekilde yürütülmesini istiyor. Avrupa’da bu konudaki yorumları okursanız iki unsurun ağırlığını görürsünüz. Soruşturmalar olumlu görülüyor, geçmişe ait bu sorunların incelenmesi isteniyor. Ama aynı zamanda bu soruşturmanın Avrupa’daki gibi yürütülmesinin önemi vurgulanıyor. Yani gözaltına alınan kişilerin haklarına saygı gösterilsin, haklarında suç dosyaları hazırlanmadan önce uzun süreler hapiste tutulmasın. Bu bence dengeli bir yaklaşım…
VOA: Neden Washington göreceli olarak sessiz kalmayı tercih ediyor?
LAGENDIJK: Sanıyorum taraf tutuyor gibi görünmek istemiyorlar. Bana sorarsanız Amerika bu konuda daha açık davranmalı. Avrupalılar gibi hareket etmeli. Belki Amerikalılar’a karışamam ama birçok Avrupalı, onların da Ergenekon soruşturmasına daha fazla destek vermesini, ama aynı şekilde gözaltına alınan kişilerin haklarını savunmasını tercih ederdi.
VOA: Türkiye sizce hangi yöne gidiyor?
LAGENDIJK: Bunun yanıtı çok zor. Avrupa’da da, Türkiye’de de birçok insan eski kurumsal yapıların açılmasından memnun. Bir örnek vermem gerekirse askerlerin siyasetteki güçlü rolü artık kalmadı, daha yumuşadı. AK Parti hükümeti bundan dolayı çok olumlu tepki alıyor. Ama birçok kişi Türk hükümetinin ülkeyi ne yönde ilerletmek istediği konusunda net görüşlere sahip değil. AK Parti daha muhafazakar bir parti. Mesela kadınlar açısından bakarsak, birçok kadın Türkiye’nin daha muhafazakar bir yöne götürülmesinden kaygı duyuyor. Keşke AK Parti hükümeti yeni Türkiye vizyonunun ne olduğu konusunda biraz daha açık olsa. Umarım bu vizyon değişik hayat tarzlarına karşı daha hoşgörülüdür, umarım tek bir hayat tarzı empoze etmek yerine, diğerlerine de saygılıdır. AK Parti, Türkiye’de ve Avrupa’da şimdiki açılımlarından memnun olan kesimlere, nihai amaçlarını da daha açık bir şekilde anlatabilirse, bence bu iyi bir mesaj olur.