Erişilebilirlik

Yapay kalple 51 gündür yaşıyor - 2001-08-22


Yaklaşık iki ay önce Amerika’da ölümcül bir kalp hastasına yeni tip bir yapay kalp takılmıştı. AbioCor adlı yapay kalbin özelliği tümüyle insan vücudunun içine yerleştirilen ilk kalp olması. Yeni kalbin dışarıyla tek bağlantısı hastanın beline bağlı olarak taşıdığı pile bağlı kablosu. Ameliyattan sonra doktorlar hastanın kimliğini açıklamamış operasyonun başarılı olduğunu söylemekle yetinmişlerdi.

Ameliyat, Kentucky eyaletinin Lousville kentinde, Musevi hastanesinde yapıldı. Ameliyat hakkında basına bilgi veren doktorlar, hastanın kendi kalbinin işlevini yitirmiş olduğunu ve böbrek rahatsızlığından ötürü kalp nakli şansı olmadığı bildirdiler. Hastanın, ayrıca şeker hastası olduğu ve birkaç kez bypass ameliyatı geçirdiği açıklandı. Doktorlar, hastanın ameliyat öncesi ve sonrası sağlığı hakkında ayrıntılı bilgi vermelerine rağmen, isteği üzerine kimliğini gizli tuttular. Yapay kalp nakli ameliyatının tarihi 1950’li yıllara hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalara gidiyor. İnsanlar üzerindeki ilk denemeler ise 1969 yılında başladı, Texas Kalp Enstitüsü'nde bir hasta, uygun bir kalp bulununcaya kadar 60 saat canlı tutuldu. 1980’li yıllarda doktor Robert Jarvik kendi adını verdiği Jarvik-7 adlı yapay bir kalp geliştirdi. 1982 yılında Jarvik-7’nin ilk takıldığı hasta 112 gün yaşayabildi. Jarvik-7 aluminyum, plastik ve polyesterden yapılmıştı. Bu yapay kalpler ancak dışarıdaki makinelerin desteğiyle çalışabiliyor ve kısa vadeli bir çözüm olarak görülüyordu. Amaç nakil içini uygun kalp bulunana kadar hastayı yaşatmaktı.

Titanyum ve özel bir tür plastikten imal edilen yeni, AbioCor adlı yapay kalp, yaklaşık 1 kilo ağırlığında ve büyükçe bir portakal büyüklüğünde. İçinde, küçük bir motorla çalışan bir pompa var. Zar ve kapakçıklardan oluşan bu pompadan dakikada 8 litre kan geçiyor. Pompa iki özel karıncık aracılığıyla akciğerleri de kan gönderiyor. Göğüs kafesi içine yerleştirilen yapay kalbin dışarda olduğu gibi kendi içinde de pili var. Elektriği dışardan, bele takılan pilden alıyor. Fakat dışarda bir aksilik olursa, içindeki şarj edilebilen litium pili kalbi bir süre çalıştırabiliyor.

Ameliyattan 51 gün sonra televizyon kameraları karşısına çıkan 59 yaşındaki Robert Tools, oturduğu koltuktan şunları söyledi: "Ya evimde ölümü bekleyecektim ya da hastaneye gelip şansını sınayacaktım. Buraya gelip şansımı denemeyi seçtim." Louisville Jewish (Musevi) Üniversitesi doktorlarına göre, Robert Tools beklenilenin üzerinde bir gelişme gösterdi. Biraz kilo alan ve kuvvetlenen hastanın böbrek ve akciğerleri de daha iyi çalışıyor. Ancak kesin bir yargıya varmak için zaman henüz erken. Yemek yemekte güçlük çeken ve televizyonda çok halsiz görünen hastanın en büyük şikayeti kalp atışı olmaması. Tools şöyle diyor: "Motorun dönerken çıkardığı vızırtıyı duyuyorum. Tabii bu kalp atışı gibi olmuyor. Fakat ameliyattan önce kalbim o kadar zayıftı ki zaten bir şey duymuyordum. En azından şimdi göğsümden bir ses geliyor."

Amerika’da yılda ortalama 700 bin kişi kalp yetersizliğinden hayatını kaybediyor. Bunların yaklaşık yarısına ani ölüm, yarısına ise tedavi bulunamaması neden oluyor. Onbinlerce kişi organ bekliyor ve bu kişilerin tesbiti, takibi ve uygun bir organa kavuşturulması için ülke genelinde faaliyet gösteren dernekler var. Fakat canlıdan ya da kadavradan organ bağışları ihtiyacı karşılayabilecek miktarda değil. Nakil için uygun kalp sayısı yılda 2000’den az.

Doktorlar, AbioCor kalbi mükemmel çalışsa da olumsuz sonuçlar doğmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor, hastanın fiziki durumu kadar psikolojik durumun da sonucu etkileyebileceğini vurguluyorlar. AbioCor’un yaygın bir şekilde kullanılabilmesi için Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin aygıtı onaylaması gerekiyor.

XS
SM
MD
LG