Erişilebilirlik

'Sanat Yoluyla Barış' - 2002-07-19


Amerika’da, çocuklar arasında sanatı geliştirmek ve çocukların, düşüncelerini sanat yoluyla dile getirmelerini teşvik etmek amacıyla faaliyet gösteren bir özel vakıf, bu yıl Kıbrıs’taki iki toplumdan bir grup çocuğu, Amerika’da "Sanat Yoluyla Barış Programı" çerçevesinde biraraya getirdi. Bunlardan bir Türk ve bir de Rum genç, Amerika’nın Sesi stüdyolarını zıyaret etti.

Taçlan Süerdem'in haberi

Uluslararası Çocuk Sanat Vakfı (International Child Art Foundation) adlı kuruluşun girişimiyle Kıbrıs Türk kesiminden 10, Rum tarafından da 10 çocuk, başlarında birer öğretmenle üç haftalık bir program için Amerika’ya geldiler. Vakıf, 1 Temmuz’da başlayan ve yarın sona erecek olan programın amacını şöyle özetliyor: “Kıbrıslı gençleri karşılıklı anlayış ve işbirliğine hazırlamak, bağlı oldukları iki topluluğun açık bir toplum içinde yan yana yaşaması konusunda öncülük etmelerini sağlamak.” Vakfın açıklamasında, Kıbrıs’ın, hoşgörü, barış içinde yanyana yaşama ve çeşitlilik özelliklerine sahip bir yer olarak, Balkanlar, Orta Doğu ve dünyanın diğer sorunlu yerleri için örnek teşkil edebileceği belirtiliyor.

Kıbrıslı Türk öğrenci Bertuğ Kaleli ve Rum öğrenci Lara Benjamin, Vakfın Başkanı Harriett Mayor Fulbright’la birlikte bu hafta başında Amerika’nın Sesi Radyosu’nun İngilizce yayınlarında Talk to America adlı programa katılarak, dünyanın birçok yerinden arayan dinleyicilerin sorularını yanıtladılar. Program sırasında Uluslararası Çocuk Sanat Vakfı Başkanı Bayan Fulbright, Kıbrıslı Türk ve Rum gençleri biraraya getirme amaçlarını anlattı. Fulbright şöyle dedi: “Amacımız, temel olarak, Kıbrıslı Türk ve Rum gençleri birbirine tanıştırmak. Bunun için, içinde bulunduğumuz zamanın çok uygun olduğunu düşündük. Çünkü şu sırada adada, taraflar, yoğun görüşmelerle soruna çözüm bulmak için çalışıyorlar. Yeşil hattın iki tarafındaki toplumlar 30 yıldır birbirinden ayrı, kopuk durumda. Aralarında gidip-gelmeler yok. Bu durumda tarafların çocuklarının, karşı taraf hakkında bilgisizlik, yanlış bilgi, yanlış izlenim sahibi olması çok mumkün. İşte biz bunları bir miktar da olsa gidermek için yardımcı olabileceğimizi düşündük.”

Harriett Fulbright, Kıbrıs’tan bir grup Turk ve Rum öğrenciyi Amerika’da bir araya getirme fikrinin, Kıbrıs Rum tarafından aldığı bir davet üzerine geçen yıl adaya gitmesiyle doğduğunu söylüyor. Bayan Fulbright, adanın iki kesiminde de öğrencilerle konuşmuş ve 10’ar öğrencinin seçimi için her iki tarafta birer sanat yarışması açılmasını ve bu yarışmaya 12’yle 16 yaş arasındaki çocukların katılmasını sağlamış. Bu yarışmalarda değerlendirmeler, Türk ve Rum tarafında öğrencilerin kendi öğretmenleri tarafından yapılmış; Sonuçta Türk tarafından 3 erkek, 7 kız; Rum tarafından da 1 erkek, 9 kız öğrenci Washington’a gelmiş.

Vakıf yetkilileri, bu programın Virginia Universitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı Ruh Sağlığı ve İnsan İlişkileri Merkezi’nin desteği ve sanat yoluyla terapi ve uyuşmazlık giderme uzmanlarıyla, barış eğitimcilerinin de katkısıyla gerçekleştirildiğini söylüyorlar. Öğrenciler, Washington’da geçirdikleri süre içinde, yaptıkları resim ve el işlerini Amerikan Kongresi ve Dünya Bankası gibi çeşitli yerlerde sergilediler, çevreyi görme, tanıma imkanı buldular.

16 yaşındaki Kıbrıslı Türk öğrenci Bertuğ Kaleli, bu programa katılmak için nasıl seçildiğini ve düşüncelerini şöyle anlattı: “Öncelikle bu programa katılmaktan çok mutluyum. Seçilmeme yardım eden anneme çok teşekkür ederim. Bu program için önce bizimle bir mülakat yaptılar. İngilizcesi yeterli olanları seçtiler. Yaptığımız resimleri değerlendirdiler ve dokuz arkadaşımla birlikte ben de seçildim.”

Türk tarafından 10 öğrenci bu şekilde seçilirken Rum tarafından da aynı yöntemle 10 öğrenci seçilmiş. Bunlardan, Bertuğ Kaleli’yle birlikte stüdyomuza gelen Lara Benjamin, annesinin İngiliz, babasının Kıbrıslı Rum olduğunu söyledi ve Washington’daki kamp izlenimlerini anlatırken şöyle dedi: “Çok memnunum, çok iyi geçti. Herkes birbirine dostça davrandı. Çok iyi geçindik. Sanat çalışmalarımız yararlı oldu, yeni şeyler öğrendim. “

Öğrenciler, Washington’da bir yandan barış ve liderlik konularında uzmanları dinlediler diğer yandan da sanat çalışmalarını sürdürdüler. Kıbrıslı Türk Bertuğ ve Rum kamp arkadaşı Lara, yaptıkları resim, baskı ve maske boyama örneklerinden stüdyomuza da getirdiler. 16 yaşındaki Bertuğ Kaleli ve 15 yaşındaki Lara Benjamin, kampı çok yararlı bulduklarını söylediler.

Bertuğ Kaleli: “Herşey çok güzel gerçekleşti. Kıbrıs Türklerle ve Rumlarla arkadaş oldum. Birçok ortak özelliğimiz var. Yemeklerimiz, danslarımız. Tek farkımız dilimiz ve dinimiz. Ben insanları dinlerine göre değerlendirmediğim ve barış seven bir insan olduğum için bu konuda birşey söylemiyorum. Burada, Rumlarla konuştum. Onların yaşadığı yerleri, benim gidip görmemin yasak olduğu yerleri anlattıklarından, hayalimde canlandırarak öğrenmeye çalıştım.”

Lara Benjamin: “Kampta benzerliklerimizin ayrılıklarımızdan daha fazla olduğunu öğrendim. Dilimiz ve dinimiz farklı ama yaşam şeklimiz aynı birbirine çok benziyor. Örneğin folklorumuz, halk danslarımız, yemeklerimiz hemen hemen aynı. Buradaki deneyimlerime dayanak ben Kıbrıs’ın geleceği konusunda umutluyum.”

Rum öğrenci Lara Benjamin’in bu son sözleri üzerine Türk öğrenci Bertuğ Kaleli’ye de Kıbrıs’ın geleceği konusunda ne düşündüğünü sorduk, cevabı şöyleydi: “Kıbrıs’ın geleceği konusunda yarı umutluyum, yarı umutsuzum. Çünkü hiçbirşey daha belli değil. Uzun zamandır harcanan çabalara rağmen çözüm sağlanamadı. Sorunun çözüme bağlanmasını istiyorum. Dikkatli bir şekilde bir çözüm sağlanırsa herkes birbirine saygılı bir şekilde yaşayabilir ama bunu hiç kimse garanti edemez. Çünkü sonuçta onlar Rum biz Türk. İki tarafta da eskiden olan savaşlar nedeniyle birbirine karşı kin duyanlar var. Ben özellikle güvenlik konusunda kaygılıyım. Bizim Yeşil Hat dediğimiz sınır ortadan kaldırılırsa ne olur bilemiyorum.”

Washington merkezli Uluslararası Çocuk Sanat Vakfı’nın düzenlediği programla Amerika’ya gelen 20 Kıbrıslı Türk ve Rum çocuk, burada üç hafta geçirdikten sonra bu hafta sonu Kıbrıs’a dönüyor. Son olarak, gruptaki Türk öğrenciler adına konuştuğumuz, Lefkoşa’lı, 16 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Bertuğ Kaleli’ye, ileride bu tür programlar yapılırsa, bunlara katılmalarını, diğer Kıbrıslı Türk öğrencilere tavsiye eder misin? diye sorduk, şu cevabı verdi: “Tabii ben bu faaliyete katılmaktan çok memnunum. Benden sonrakilere de tavsiye ederim. Çok şey öğreneceklerini garanti ederim.”

XS
SM
MD
LG