Avrupalı Türklerin “Avrupa Birliği’ne evet” sloganı altında başlattıkları imza kampanyası, Brüksel durağında son bulurken, Fransız-Alman önerisi, onlar arasında da sert tepkilere yol açtı.
Yayınladıkları bildirilerle, Alman ve Fransız liderlerini Türkiye’ye kesin tarih vermeye çağıran Avrupalı Türkler, Türkiye’yi oyalama taktiği bedelinin, Türk seçmenler tarafından Almanya’da ve diğer ülkelerde yapılacak seçimlerde sosyalistler ve yeşiller ile iktidar partilerininin cezalandırılarak ödetileceği uyarısında bulundular.
Avrupa’nın genç Türkleri de şahlandılar adeta. Almanya Türk Öğrenciler Birliği ülke çapında adeta bir seferberlik başlattı. “Köklerimizin uzandığı Türkiye’yi yanımızda görmek istiyoruz” diyenler arasına katıldı. Birliğin başkanı Şeref Erkayhan, tarihi Kopenhag Zirvesi’ne beş gün kala yayımladığı bir bildiri ile başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinin liderlerini, geleceğin Avrupası’nı yönetecek genç kuşakların Türk kökenli bir mensubu olarak adeta uyardı.
Erkayhan açıklamasında, Türkiye’nin reformları uygulamasından kuşku duyulmasını büyük bir saygısızlık olarak niteledi. Asıl söz verip de tutmayanların Avrupa Birliği ülkeleri olduğuna dikkat çekti ve şöyle dedi: “Bugün 15 ülkeyi iknada akla karayı seçen Türkiye, 25 üyeli Avrupa Birliği önünde herhalde ağzıyla kuş tutmak zorunda bırakılacak.”
Avrupa Türkleri Platformu arı gibi çalışıyor. Alman gazetelerine ilânlar veriyor, Şansölye Schroeder’in Türkiye’ye daha net bir perspektif verilmesi için yaptığı açıklamaları hatırlatıyor. Şimdi sözünü tutup, somut takvim verilmesi için ağırlığını koymasının bu ülkeye 40 yıl boyunca emek veren Türklerin genel bir talebi olduğuna dikkat çekiyor.
Avrupalı Türk İş Adamları Derneği de yaptığı açıklamada şubat ayında yapılacak eyalet seçimlerinde Türkler’in sandık başına gitmeyecekleri tehdidinde bulundu. Türkiye’ye 2005 tarihi önerilmesiyle, ileriye adım atmak yerine 1999 Helsinki zirvesine geri dönüldüğüne dikkat çekti.
Türk iş adamları da Almanya’da 50 bin işyerinde az Alman işçi çalıştırmıyorlar. Ellerinde ekonomik bir güç var. Şansölye Schroeder, genel seçimler öncesinde iş adamlarının önde gelenleri ile yemekli bir toplantıda bir araya geldiyse boşuna değil. Yayımladıkları bildirilerinde “Avrupa Birliği politikacıları ve siyasi partileri Türkiye karşıtı davranışlarının bedelini sandık başında ödeyeceklerdir” uyarısında bulundular. Şansölye Schroeder Aşağı Saksonya Eyaleti milletvekili. Şubat ayında bu eyaletteki Türkler oy vermedikleri takdirde parti liderliğini de başbakanlığı da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu eyalette 30 bin kadar Türk Alman oy kullanacak. Son seçimlerde SPD 6,500 oy ile kazandı.
Türk iş adamlarının dernek merkezi de Aşağı Saksonya’nın başkenti Hannover’da. Bu kentten verilen mesajın şimdi nasıl bir etki yapacağı merak konusu. Essen’deki seçimlerde de nabzı bu kentten çalışmalarını yürüten Türkiye Araştırmalar Merkezi tutuyor. Genel Direktör Prof.Faruk Şen de yazılı bir açıklama yaptı. Şen 2005 tarihini kabul etmenin, sadece genişlemeyi onaylamak değil, aynı zamanda 25’li topluluğun belirleyeceği yeni değer ve kıstasları da kabul etmek anlamına geleceğine dikkat çekti. Şen Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlama tarihinin en geç 1 nisan 2004 olması gerektiği uyarısında bulundu. Avrupalı Türk’ün yoğun baskısı 12 aralıka kadar giderek artacak. Türkiye istediğini elde ederse de bu başarıda gurbetçi diye çoğu kez küçümsenen insanların büyük katkısının bulunduğu da unutulmayacak. Avrupalı Türk’ün kıta tarihine altın harflerle işlenecek.