Londra’da, İslamcı radikal grupların merkezi olarak bilinen bir camiye yapılan baskında birçok kişi tutuklandı.
Polis, baskının, bir süre önce Londra’da bir evde ele geçirilen zehirli kimyasal maddelerle ilgili olduğunu bildirdi.
Mısırlı fanatik bir imamın merkezi olarak bilinen camiye yapılan baskında birçok belge ve bilgisayara da el konuldu.
Londra’nın kuzeyinde, Finsbury Park’da bulunan cami, Ebu Hamza El-Mesri adlı aşırı görüşleriyle tanınan bir dinadamının merkezi olarak biliniyor. El-Mesri’nin, El-Kaide örgütü ve lideri Üsame Bin Ladin’i öven sözleri tartışmalara yolaçmıştı.
Polis eyleminden çok askeri operasyona benzeyen baskına 50’den fazla polis aracı katıldı. Polis helikopterleri, camiyi havadan projektörlerle aydınlatırken, yüzden fazla polis balyozlarla caminin kapılarını kırarak binadan içeri girdi. Emniyet yetkilileri, polislerin, caminin cemaat bölümüne girmediklerini, aramanın, dini görevlilerin oturduğu bölümlerle sınırlı tutulduğunu ve operosyan sırasında birkaç kişinin göz altına alındığını açıkladı.
Yetkililere göre, baskın, Londra’da, 5 Ocak'ta bir evde ele geçirilen kimyasal silah olarak da kullanılan zehirli resin maddesiyle ilgili soruşturma kapsamında yapıldı. Polis sözcüsü, operasyonun uzun zamandır toplanan istihbarata dayanılarak plânlandığını, bazı teröristlere yönelik olduğunu ve Müslüman cemaatin gönül rahatlığıyla camiyi kullanmaya devam edebileceğini söyledi.
Finsbury Camii, Ebu Hamza El-Mesri’nin yanı sıra radikal taraftarlarının buluşma ve toplanma yeri olarak da biliniyor. İki yıl önce ayakkabısının ökçesine yerleştirdiği patlayıcı maddeyle Atlas Okyanusu üzerinde bir yolcu uçağını düşürmeye çalışan Richard Reid, imam El-Mesri’nin öğrencilerindendi.
İnglitere Müslüman Konseyi Başkanı İkbal Sakranî, baskını savundu, cami gibi yerlerin şiddet ve nefret saçmak için kullanılamayacağını söyledi. Camiyi idare eden vakfın dincilerin faaliyetleriyle ilgili olarak sayısız şikayet aldığını belirten Sakranî, BBC’ye verdiği demeçte, "Cami, suç işlemeyi planlayan kişilerin yasa dışı faaliyeterde bulunacakları bir yer değildir. Bu tür faaliyetler değil camilerde, hiçbir yerde hoşgörülemez" dedi.
İngiliz Dinî Vakıflar Komisyonu, vaazlarına siyaset karıştırdığı ve cemaati şiddet eylemlerine teşvik ettiği gerekçesiyle, uzun bir süredir El-Mesri’nin elinden imamlık görevinin alınmasını istiyordu. Emniyet yetkilileri, baskının bununla bir bağlantısı olmadığını söylediler. İmam Ebu Hamza El-Mesri iddiaları reddediyor, Hıristiyan ve Musevi dinadamlarının siyaset yapabildiğini, kendisine ise Müslüman olduğu için ayırım yapılğını öne sürüyor.