Erişilebilirlik

Senatör Pehlivan: 'Türk Seçmeni Bilinçlendirmek Gerek' - 2003-05-20


Belçika'da ikinci dönem senatör seçilen Fatma Pehlivan’ın oy patlaması yaparak partiye en çok oyu getiren ilk beş arasına girmesi Flaman Sosyalistler içindeki konumunu güçlendirdi. Yeni dönemde öncelikli hedefinin yabancı gençler arasındaki işsizler sayısını azaltmak ve ayrımcılığı önlemek için parti politikası doğrultusunda çalışmak olduğunu radyomuza anlatan Senatör Pehlivan, yeşillerden oy çalmanın söz konusu olmadığını, kendi başarısızlıklarının kurbanı olduklarını söylüyor. Brüksel muhabirimiz Nusret Özgül bildiriyor:

Fatma Pehlivan’ı otuz yıldır tanırım. Hani, tırnaklarıyla kazıya kazıya, alın teri dökerek hakkıyla bir mevkiye erişenler vardır ya, Fatma Pehlivan işte onlardandır. Hastalanmıştır, hasta yatağından çalışmalarını ve mücadelesini sürdürmüştür. Eğer Pazar günü partisine en yüksek oyu getiren ilk beş politikacı arasında yer almışsa, kurt politikacıları bile 50 bin tercihli oy ile geride bırakmışsa, 30 yıldır Türk, yabancı, Belçikalı demeden ve özellikle de eğitim, işsizlik, uyum ve sağlık konularında yaptığı çalışmaların ödüllendirilmesidir bu. Şeker hastalarından tutun da özellikle yoksul kesimi vuran pahalı ilâçların sağlık sigortaları tarafından daha ucuz temin edilmesi konusunda, senatörlüğü sırasında yaptığı başarılı çalışmalar gözlerden kaçmamıştır. Senatör Pehlivan basının gösterdiği ilginin de rekor düzeyinde oy toplamasında etkili olduğuna inanıyor:

"Aslında 1999’da ilk girdiğimde 16 bin oy almam bile çok büyük oy sayılır. İlk defa giriyordum ve tanınmış değildim. Senatoya girmemle yaptığım çalışmalardan dolayı, basında çıkan yazılar etkili oldu. Partimizin genel yükselmesinden de kaynaklanıyor. Adayların da tercihli oyları yükseliyor. Bu iki neden olabilir."

Senatör Pehlivan bu dönem hangi konulara öncelik vereceğini de şöyle anlatıyor:

"Şimdi zaten ben her zaman söyledim buradaki en büyük sorunlarımız eğitim ve işsizlik, ayrımcılık. Eğitim yerel parlamentoların yetkisine giriyor. Dolayısıyla benim ağırlık vereceğim konulardan biri işsizlik sorununu ele almak. Hükümetin göçmen gençlerin işsizlik sorunu üzerine eğilmesini sağlamak."

Senatör Fatma Pehlivan, Yeşillerin, "Sosyalistler oylarımızı çaldılar" şeklindeki suçlamalarından öfkeli. Asıl onların geçen dönem Sosyalistlerden oy aldığını şöyle anlatıyor:

"Yeşillerin kaybetmesi üzücü. Hangi parti olursa olsun, birden yok olmaları üzücü bir olay. Genelde iktidarda olan partiler kaybeder. Siyaset böyledir. Fakat Sosyalistler veya Liberaller iktidardayken kazanıyorlar, Yeşiller ise kaybediyorlar. Seçmenlerine vermiş oldukları sözleri yerine getiremediklerinden olabilir. Oylar çalınmaz. Bir parti veya bir aday seçmenine gittiği zaman programı ile gidiyor ve hiçbir parti başka bir seçmenin sahibi değildir. Bu seçmen benimdir başkasına oy veremez diye bir şey sözkonusu olamaz. O seçmenin oyunu çalmıyorsun, senin yaptığın şeyi kişisel veya parti olarak değerlendirir, ona göre oyunu verir. Eğer şu anda Yeşillere oy verecek olan kişilerin oyları Sosyalist partisine geldiyse, bizim ele aldığımız çevre ve ekonomi birlikteliğini Yeşiller yapmadılar. Doğru bir şey değil oy çaldık demeleri. 1999’da Yeşiller birden oy patlaması yaptılar esas o zaman hiç hükümette olmadıkları halde ve dioxine krizi nedeniyle yüzde 5 oy kaptılar. O zaman biz diyebiliriz onlar bizden aldılar, onlara hediye olarak gitti. Fakat biz iktidarda olduğumuz halde programımızı yerine getirdik. Bu, oy çalma değil, yaptığımız çalışmaların seçmen tarafından takdir edilmesi anlamına geliyor."

Fatma Pehlivan, aşırı sağ parti Vlaamse Blok ile Front National’in varlıklarını önemsiyor fakat gözünde büyütmüyor ve büyük kentlerde oy kaybetmeye devam edeceklerine inanıyor:

"Yükseldi ama beklentimizden daha az yükseldi. Küçük yerlerde... Büyük yerlerde değil. Bu parti diğer partilerin yanında yer almaya başladı. Bu bunu gösteriyor. Gent ve Anvers’te yabancı kökenliler arasında aşırı sağ oy kaybediyor. Gent’te yüzde 2 oy kaybettiler. Belçika basını bir ay boyunca bu partiyi ve adaylarını normal insanlar olarak ortaya çıkardılar. Hatta diğer gruplar tarafından tepki aldı. Faşist ve ırkçı bir partiye bu denli basında yer vermelerinden dolayı. Partinin programını tanımadan küçük kentlerden seçmenler oy vermiş oldular."

Türkler arasındaki bölünmüşlük Senatör Pehlivan’ı da üzüyor. Ama yine de umutlu, tecrübe kazana kazana bir gün geleceğini ve seçilebilecek adaylara oylarını yönlendirmeyi Türklerin de öğreneceklerini söylüyor:

"Seçmenleri bilinçlendirmek lâzım... Özellikle Türk seçmenleri. Çok duygusal davranıyorlar. Adaylar hangi bölgelerdense ona doğru yöneliyorlar. Komşusu ise komşusuna veriyorlar. Bu yanlış. Sonuçlarda da görüyoruz. Adayların parti içinde yapmış olduklarına bakmaları gerekir. Parti bilinci nedir. Parti içindeki konumu ve statüsü nedir? Verdiğin oylar o kişiyi parti içinde daha fazla güçlendirir. En yüksek oyu alan adaylar daha önce seçimlere katılmış olanlardır. Desteklenmeleri gerekir. Emir Kır biraz daha destek almış olsaydı Brüksel’den bir milletvekili olabilirdi. Sıralar değerlendirilmeden oylar veriliyor. O zaman siz partiyi destekliyorsunuz. Oylar adaylara değil partiye gidiyor üstelik oy kullandığınız kişi seçilecek sırada değil. Seçilecek olan kişileri değerlendirip oylarını kullanmaları ve oyları dağıtmamaları gerekir. Birkaç dönem daha geçirmemiz gerekiyor bu bilince varana kadar."

Hollanda’da nasıl Nebahat Albayrak’a geleceğin bakanlarından biri ve hatta kraliyetin başbakanı gözüyle bakılıyorsa, Belçika’da da Fatma Pehlivan’ın bir gün gelecek ilk Türk asıllı bakan olacağına inanılıyor. Peki Senatör Pehlivan ne düşünüyor bu konuda?:

"Ben her zaman adım adım ileri gitmek istiyorum. Birden çok hızlı yukarı çıktığın zaman çok çabuk aşağı inersin... İnşallah, fakat kendimi daha yetiştirmem lâzım. Partinin içinde güçlü bir duruma geldiğimde düşünürüm. Bunun değerlendirmesini yaptıktan sonra, inşallah."

Türk’ün Avrupa serüveni devam ediyor. Belçika Türk'ünün de. Göçün 40'ıncı yılının çeşitli törenlerle kutlandığı bir sırada ilk kez bir senatörleri halkın doğrudan ve rekor düzeydeki oyuyla parlamentoya giriyor. Bu, Türk’ün Avrupa serüveninin daha birçok mutlu ve gurur verici olayla devam edeceğine dair umutları da artıyor. Birkaç yıl öncesine kadar geleceği üzerinde dolaşan kara bulutlar da giderek dağılıyor. Avrupalı, Türk’ü Flaman bölgesinde ve Gent kentinde Senatör Pehlivan gibi kendisine hizmet götüren Türk asıllı kadın politikacılarla daha iyi tanıyor.

XS
SM
MD
LG