Bangor Maine’de geçen yıl yapılan Ulusal Folk Festivali’ne yaklaşık 80 bin kişi katılmıştı, ancak bu yıl bu rakam 100 bini aştı. Bangor, 35 bin kişilik bir kent olduğundan festival katılımcılarının çoğu başka kentlerden, başka eyaletlerden geliyor. Festivale katılan sanatçıların bir kısmı da yine çevre kent ve eyaletlerden geliyor. Ancak bu yerel sanatçıların yaptıkları müziğin menzili dünyanın en uzak köşelerine kadar uzanıyor. Bu sanatçılardan birisi de Beth Maine’de yaşayan Ermeni asıllı Alan Shavarsh Bardezbanian’dı. 5 kişilik Ortadoğu Asamblesi’yle sahneye çıkan Bardezbanian, Türk, Ermeni, Ortadoğu, Yunan müziğinden örnekler sundu. İzleyicilerin bir kısmı Bardezbanian’ı sadece dinlemekle kalmadı, sanatçıya danslarıyla da eşlik etti. Bardezbanian’la konser öncesi sahne arkasında kısa bir söyleşi yaptığımızda sanatçı kendisi ve grubu hakkında bilgi verdi, Osmanlı, Türk müziğini nasıl öğrendiğini anlattı.
İkinci kuşak Amerikalı olan Bardezbanian Ermeni asıllı. Ailesi Suriye ve Türkiye’den Amerika’ya gelmiş. Bardezbanian, küçüklüğünde Ermeni ve Türk müziği dinleyerek büyüdüğünü söylüyor, kanunu Türk makamlarını çalarak öğrendiğini belirtiyor.
Bardezbanian’ın 5 kişilik Ortadoğu Asamblesi’nin tüm üyeleri ise Amerikalı. Ortadoğu müziğini ilginç ve mistik buldukları için bu müziği tercih ettiklerini söyleyen bu Amerikalı müzisyenler yaklaşık 1,5 yıl önce Bardezbanian’a katılmışlar. Örneğin Ortadoğu Asamblesi'nin üyelerinden Eric Caperna, Ortadoğu müziğinin mistik bir havası olduğunu ve bir müzisyen olarak bu unsurun kendisini çok etkilediğini söylüyor.
5 kişilik grubuna Amerikalı müzisyenleri alan Bardezbanian ise, müziğiyle tüm Ortadoğu’yu Amerika’ya tanıtmayı hedeflediğini söylüyor.
Sanatçı, “Biz Ortadoğu’yu Amerikalılar’a tanıtmak istiyoruz, çünkü bu ülkede çoğu insanın Ortadoğu hakkında hiç bir bilgisi, fikri yok. Ortadoğu’da neler olup bittiğinin de farkında değiller, biz de müzikle Ortadoğu’nun ruhunu buraya taşımaya, Ortadoğu’nun kültür elçileri olmaya çalışıyoruz” diyor.
Bardezbanian, ud ve kanun çalıyor. Sanatçı ud çalmayı tek başına öğrenmiş, kanunu ise Eşber Köprücü’nün yardımıyla çalmaya başlamış.
Bardezbanian, manevi babam diye andığı Eşber Köprücü’den 1970’li yılların sonlarına doğru ders almaya başladığını ve Müzeyyen Senar gibi sanatçılara eşlik eden Köprücü’yle geçen Aralık ayındaki ölümüne kadar derslere devam ettiğini söylüyor. Bardezbanian, çok değer verdiği Köprücü’nun anısına, en sevdiği şarkılardan birini Bangor’daki konser için repertuarına aldığını söylerken de gözleri yaşlanıyor.
Bardezbanian, “Ben daha çok klasik Türk müziğini seviyorum özellikle de nihavent makamında bestelenmiş eserleri, ama Eşber Köprücü’nün, anısına “Çadırımın Üstüne” şarıkısın repertuarıma aldım, çünkü ustam Eşber Köprücü, Türk dinleyicilerin olduğu her yerde bu şarkıyı çalmamı isterdi” diyor.
Bardezbanian’ın asıl mesleği Uzakdoğu sporları öğretmenliği... Bu spor dalını çok sevdiğini söyleyen sanatcı, müziğin ise kendisi için bir tutku olduğunu ve asla vazgeçemeyeceğini söylüyor.