6 Ekim tarihli Amerikan gazeteleri, haftasonu İsrail’in Hayfa kentinde düzenlenen intihar saldırısı ve onun ardından İsrail’in Suriye’ye sınır ötesi harekat düzenlemesinin yankılarına yer veriyor. Aynı şekilde Kaliforniya eyaletinde yarın yapılacak valilik seçimleri de gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Washington Times gazetesi, bugünkü yorumlarından birini Kıbrıs’ta çözüm konusuna ayırıyor. Bush Yönetimi’nin Kıbrıs konusundaki diplomatik girişimlerine destek veren gazete, şunları yazıyor:
"Washington’un Kıbrıs’ta çözüme önem vermesi, öncelikle Türkiye ve Yunanistan’ın NATO üyesi olmasından kaynaklanıyor. Üstelik Avrupa Birliği de, Türkiye’nin üyeliğe girmeden önce, Kıbrıs sorununu çözmesinde ısrarlı. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesinin, Ortadoğu’da batı tarzı bir demokrasinin yayılması bakımından, Amerika için ayrı bir önemi var. Bunun yanı sıra, Kıbrıs’ta istikrar, bu adanın Doğu Akdeniz’deki stratejik konumu ve Irak’a yakınlığı açısından da bir gereksinim. Birleşmiş Milletler görevlilerinden bazıları, Irak’a gönderilmeden önce Kıbrıs’ta bekletiliyor. Kıbrıs’ın birleşmesi, birçok sorunun çözümünün yanı sıra, Ortadoğu ve Avrupa arasındaki ticaretin gelişmesine de katkı sağlayabilir."
Washington Times gazetesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın barış planının halkoylamasına götürülmesi fırsatını doğurabileceği görüşünü de savunuyor. Washington Post ise, Amerika’nın uluslararası kamuoyunun gözünde azalan desteğine dikkat çekiyor. Özel bir komisyonun raporunu temel alan gazete, Amerikan yönetimin eskiye oranla, diğer ülkelerle arasındaki iletişim yöntemlerin eskidiğini, ve stratejik hedef ve kaynaklardan yoksun olduğunu vurguluyor. Gazete şu görüşleri aktarıyor:
"Amerika, uluslararası ilişkiler bağlamında en kötü zamanlarını yaşıyor. Belki Başkan Bush’un bunu önlemek için yapabileceği pek bir şey yok. Ancak, Amerikan politikalarını diğer ülkelere daha iyi anlatmanın yolunu arayabilir. Ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi, serbest ticaret, özgür seçimler ve kadın hakları gibi konularda Amerika öne çıkabilir. Başkan Bush teröre karşı yürütülen savaşta, bu konuları diplomasi öncelikleri arasına alacağı sözünü vermişti. Ancak, özel bir komisyon tarafından hazırlanan tavsiye niteliğindeki bir karar, Bush’un sözünü ettiği bu öncelikleri ihmal ettiğini gösteriyor."
Gazete komisyon raporunda Washington’un, diğer ülkelerde eğitim ve sosyal yardım programlarına öncelik vermesi gerektiğinin de altını çiziyor. Christian Science Monitor gazetesiyse, İsrail’de haftasonu yaşanan intihar saldırısı ve onu izleyen olayları değerlendiriyor. Gazete, Bush Yönetimi’ne daha sağlam bir politika izlemesi çağrısında bulunuyor:
"Başkan Bush’un terörle yürüttüğü savaşta yenilgiye doğru giden tek cephe var. O da, Ortadoğu barış planı. Washington yıllardır, işgal altındaki Filistin topraklarında Yahudi yerleşim birimleri kurulmasını durduramadığı gibi, şimdi İsrail’in aynı toprakların üstüne bir sınır inşa etmesine de engel olamadı. Hafta sonu Hayfa’da gerçekleştirilen intihar saldırısında hedef alınan restoran, Yahudiler ve Arapların ortak yaşayabildiklerini gösteren, iyi bir örnekti. Bunu İsrail’in Suriye sınırları içindeki bir bölgeye saldırması izledi. Bu son saldırı da ,İsrail’in kendini savunmak için sınır-ötesi gerçekleştirdiği ilk eylem değildi. Ancak bu saldırı, özellikle Amerika’nın Irak’a yönelik savaşının ardından, başka ülkelerin egemenliklerine yönelik ihlallerin de son örneği olmayacağını gösteriyor."