8 Ekim tarihli Amerikan gazetelerinin baş sayfaları, dünkü Kaliforniya eyalet valiliği seçimlerinden zaferle çıkan ünlü aktör Arnold Schwarzenegger’la ilgili haberlere ayrılmış durumda. Bütün gazeteler aynı zamanda Türkiye’nin Irak’a asker gönderme kararıyla ilgili haber ve yorumlara da yer veriyor. Washington Post gazetesinin Bağdat muhabiri, Türkiye’yi, Irak’taki Amerikan birliklerine önemli miktarda asker desteği sağlayan, ilk Müslüman ülke olarak tanımlıyor. Haberde, Irak’taki Geçici Hükümet Konseyi üyelerinin, Türk askerlerini istemedikleri yönündeki açıklamaları da öne çıkıyor. Washington Post şunları yazıyor:
"Kamuoyu muhalefetini göz ardı eden Türk liderler, asker gönderme kararının, Irak’ın Amerika önderliğindeki yeniden yapılandırılmasında, Türkiye’nin de pay almasına yardımcı olacağını savundu. Kararın geçen Mart ayındaki red kararından sonra bozulan Ankara-Washington ilişkilerini düzelteceği inancı yaygın. Bununla birlikte Bağdat’taki Yönetim Konseyi, Türkiye’nin asker göndermesine karşı çıkıyor. Her ne kadar Irak ve Türkiye arasında, son yıllarda dostça ilişkiler kurulmuş olsa da, bu ülkenin 400 yıl boyunca Osmanlı idaresi altında kalmış olduğu gerçeği, bazı Iraklıları derinden rahatsız ediyor."
Washington Post, Amerika’nın Türkiye’ye söz verdiği 8 buçuk milyar dolarlık krediyi ödemek için, asker gönderme kararını beklediğini de belirtiyor. Christian Science Monitor gazetesinde yer alan bir haber-yorumda ise, Türkiye’nin uzun yıllara dayanan barış gücü deneyimiyle, Irak’ta rahatlıkla Amerikan ve İngiliz güçleriyle işbirliği yapabileceği kaydediliyor. Ancak gazete, Türkiye’nin Irak’ta devreye girmesine pek iyimser bakmıyor ve asker gönderme kararının, uzun bir süredir aynı kararı vermek için bekleyen diğer ülkeleri teşvik etmeye yetmeyeceğini yazıyor. New York Times köşe yazarı William Safire ise, Türkiye’nin kararını “Geç olsun da, güç olmasın” şeklinde yorumluyor. Safire bugünkü köşe yazısında şu görüşlere yer veriyor:
"Geçen hafta Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün söylediği gibi, Türkiye’de kamuoyunun görüşü değişti. Türkiye, kağıt üzerinde müttefikimiz sayılan Rusya, Pakistan, Fransa ve Almanya’nın aksine, Birleşmiş Milletler’den karar çıkmasını beklemedi. Bu sonucu, Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Cofer Black’in Ankara’daki becerikli diplomasisine de borçluyuz. Türkiye’nin PKK konusundaki kaygılarını gidermek için, Amerika kuzey Irak’ta bazı önlemler alacak. Bununla birlikte, Saddam’a karşı savaşan demokrat Kürtlerin kaygılarını gidermek için de, Türk askerlerinin Musul ve Kerkük dışından, belki de deniz yolundan nakledilmesi planlanıyor."
New York Times köşe yazarı William Safire, Türk askerlerine karşı çıkan Iraklı Kürt liderlere de, Amerika ve Türkiye’yle işbirliği yapma çağrısında bulunuyor:
"Iraklı yöneticiler, kendilerine özgürlük getirenlerden bağımsızlıklarını almayı düşünüyorlar. Oysa ki, Iraklıların daha düzeni sağlayacak yerel polis gücü bile hazır değil. Üstelik onların düzenini korumaya çalışan koalisyon güçleri, sürekli hayatlarından oluyor. Iraklı Kürt liderler, iki tehlikenin farkına varmalı: Biri, anayasal süreç başlamadan işgalin sona erdirilmesi. İkincisi de, kendilerine uzatılan eli ısırarak, Amerika ve diğer ülkelerin Irak’a yardımları kesmek. Kürt liderler; Mesut, Celal, Berham ve Hoşyar’a tavsiyem şu; “koalisyon güçleriyle işbirliği yapın ve Türklerin Irak’ta bir yıl kalmalarına yardımcı olun. Zaten Türkler ve Amerikalı dostlarınız da farklı bir şey istemiyor. Kendi halkınızın iyiliği için bu tarihi fırsatı kaçırmayın.”