Dünyanın en çözülmez sorunlarından birisi olan Kıbrıs konusunda, adanın Türk ve Rum toplumları anlaşmaya varmak üzere. En azından iki tarafla onların anavatanları olan Türkiye ve Yunanistan ile aralarında arabuluculuk yapan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın umutları bu yönde. Amerikan basını da umutlu bir tablo çiziyor.
Amerikan basınında dün çıkan yorumlardan bir derleme sunuyoruz:
Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs adası 1960 yılında İngiltere’den bağımsızlığını kazanmasından bu yana Türklere Rumlar arasındaki bitmek bilmeyen anlaşmazlıklara sahne oluyor. Ancak son günlerde adada olumlu gelişmeler yaşanıyor.
Rum kesimi Avrupa Birliği’ne üyeliğe hazırlanırken, Birleşmiş Milletler, tarafları barış anlaşmasına varma konusunda ikna etti. Birleşmiş Milletler’in hazırladığı plana göre, ada İsviçre’deki özerk kantonlar gibi ikiye bölünecek.
Nebraska’da yayınlanan Omaha’s World Herald iyimser bir tablo çiziyor:
"Kıbrıs’ta 30 yıldır süren siyasi anlaşmazlık Rumlarla Türkler arasında bezdirici bir bölünmeye neden oldu. Ancak son yaşanan gelişmeler bir çözüme doğru gidildiğini gösteriyor. Bu, Amerika açısından iki nedenle büyük önem taşıyor. Bunlardan ilki, iki NATO üyesi olan Yunanistan’la Türkiye arasında uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık konusunun ortadan kalkması… Eğer Kıbrıs sorunu çözülebilirse, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmek için başlattığı reformları sürdürmesi mümkün olabilecek. Avrupa Birliği yetkilileri aksi taktirde Türkiye’nin üyelik şansı olmayacağını açıkça ilan etmiş bulunuyor. Kıbrıs’taki mevcut sorunların sürmesi ise hem Kıbrıslılara, hem NATO’ya hem de Amerika’nın bölgedeki çıkarlarına zarar verecek."
California’da yayımlanan The Los Angeles Times da bir çözüme ulaşılacağı konusunda aynı iyimserliği paylaşıyor.
"Bir anlaşmaya varılması 932 bin hektarlık arazinin de ötesinde, aralarında Irak’ın da bulunduğu farklı bölgeler açısından farklı etnik grupların anlaşabilmesi için bir model oluşturacak. Böyle bir anlaşma soğuk savaş döneminde stratejik bir önem taşıyan ve şimdi de Amerika’nın önemli bir müttefiki olan Irak’ın kuzeyinde Müslüman ve laik bir demokrasiye sahip Türkiye açısından da önemli bir atılım. Türkiye’nin ilerlemesi de bölgenin nasıl şekilleneceği konusunda belirleyici olacak."
Kıbrıs’ta anlaşmanın benzer sorunlar için bir model oluşturacağı düşüncesi Jacksonville'de yayımlanan Florida Times-Union tarafından da paylaşılıyor:
"Kıbrıs konusunda anlaşmaya varılması ihtimali sadece bir sorunun çözümlenmesi açısından değil, küresel olarak benzer sorunların çözümünde bir model oluşturma potansiyeli açısından da önem taşıyor… Ayrıca Rum tarafının çok daha müreffeh olması Türk tarafının birleşme isteğini güçlendiren bir unsur. Her iki toplumun liderleri de Rum tarafının Avrupa Birliği’ne katılacağı 1 Mayıs tarihine kadar çözüme ulaşmayı amaçlıyor. Oluşturulacak merkezi hükümetin ise ciddi bir yetiye sahip olmaması ve iktidarı büyük ölçüde iki etnik bölgeye bırakması öngörülüyor. Birleşmiş Milletler’in sık sık beceriksizlikle suçlanmasına ve Genel Kurul’un umutsuzluğuna rağmen Genel Sekreter Kofi Annan bazen doğru işler yapıyor."Son olarak Boston’da yayımlanan The Christian Science Monitor, Genel sekreter Annan'ın çabalarını şu sözlerle ifade ediyor.
"…Tarafların anlaşmaya varamaması durumunda boşlukların Annan tarafından doldurulmasını kabul etmeleri onun yeteneğinin ve güvenilirliğinin bir göstergesidir. Her şey planlandığı gibi giderse, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar 21 Nisan’da barış planını oylamak için referanduma gidecek. Türk tarafında düzenlenen birleşme yanlısı gösteriler ve son seçimler barış için bir irade olduğunu gösteriyor. Bu konuda halklar liderlerinden bir adım daha önde görünüyor.“