April 14, 1865. President Abraham Lincoln is shot while watching a play at Ford’s Theater in Washington, DC.
He dies a short while later, and the U.S. is thrown into chaos.
The assassin was John Wilkes Booth, an American actor. Most Americans believe Booth acted alone. But actually, there were eight others in a conspiracy, targeting not only the president, but the vice president and secretary of state.
Now, a new film called "The Conspirator," directed by Robert Redford, focuses on the military trial of Mary Surratt, the mother of John Surratt, an alleged conspirator who escaped.
"I am a Southerner and a devoted mother. But I am no assassin."
She's indicted because she owns a boarding house where the conspirators met.
Judge- "A military trial of civilians is an atrocity."
Aiken- "No, what she did is an atrocity.”
Frederick Aiken is an attorney who fought in the Union Army against the South. At first, he's reluctant to defend Surratt. She is, after all, a Southerner. But he changes his mind when he realizes she might not get a fair trial.
Aiken thinks one way to help her is to find her son.
Aiken- "Mary, you have to tell us where your son is".
Surratt- "Us? I have to tell us?...Whose side are you on?"
Aiken- "I’m trying to defend you."
Surratt- "By suggesting I trade my son for myself?"
The film tells the story of the relationship between Surratt and her attorney. But there is another story-- that of a devoted mother, willing to do anything to save her son.
The film premiered recently at the same theater where President Lincoln was killed.
Fans showed up to catch a glimpse of the stars and the dignitaries who attended.
Director, Robert Redford, explained what drew him to the story.
"In this case, everyone knew about the situation with Lincoln - everybody knew about that - but I found out that very few people, if anybody, knew about an event connected to it, and I wanted to tell that story."
James McAvoy plays attorney, Frederick Aiken.
"My character, who initially would have happily seen her hang unlawfully, comes around to loving his country even more, so much so that he understands that he has to love the law and he has to love the Constitution if he’s going to love his country and therefore he can’t let her hang."
Robin Wright plays Mary Surratt.
"It’s about humanity. It's not so much about, you know, historical evidence. It’s a real piece about human behavior."
Fred Borch was a consultant on the film.
"What I think the movie is trying to do is to show you that guilt or innocence aside, she didn’t get a fair trial, and neither did the others, because the government was so afraid that if they didn’t stomp on this conspiracy, that there might be more attacks by the Confederates coming."
Borch says the story is based on the truth. “The movie is mostly about a criminal trial and there was a court reporter who took down almost every word that was said in court.”
Redford hopes the film will make people think of President Lincoln’s assassination in a different light.
"I’ve never deluded myself into thinking that films change anybody’s opinion, or have an impact that’s going to change policy or anything like that, but I would think that being aware of what happened and seeing how that process has repeated itself, might strike a chord. I would hope so."
“There is no limit to how far the prosecution is willing to go.”
“Stand down, counselor.”
--------------------------------
Başkan Abraham Lincoln 14 Nisan 1865’te Washington’daki Ford Tiyatrosu’nda bir oyun izlerken vurulmuştu.
Lincoln’un suikastten kısa süre sonra yaşamını yitirmesi Amerika’yı karmaşaya sürükledi.
Suikastçı Amerikalı aktör John Wilkes Booth idi. Birçok Amerikalı Booth’un suikasti kendi başına düzenlediğine inanıyor. Ancak suikast komplosuna sekiz kişi daha karışmış ve sadece başkanı değil, başkan yardımcısı ve dışişleri bakanını da hedef almayı planlamışlardı.
Şimdiyse Robert Redford’un yönettiği “The Conspirator” “Komplocu” adlı yeni bir film, komploya karışmakla suçlanan ancak kaçan John Surratt’un annesi Mary Surratt’ın askeri mahkemede yargılanmasını konu ediyor.
“Ben bir güneyliyim, kendimi çocuklarına adamış bir anneyim. Ama suikastçı değilim.”
Mary Surratt komplocuların toplantı yaptığı bir pansiyon işlettiği için suçlu bulundu.
Yargıç: “Sivillerin askeri mahkemede yargılanması acımasızlıktır.”
Aiken: “Hayır, esas Surratt’ın eylemi acımasızlıktır.”
Avukat Frederick Aiken, Amerikan İç Savaşı sırasında güneylilere karşı savaşan bir kuzeyliydi. Önce Mary Surratt’ı savunmak istemedi. Nedeni, Surratt’ın güneyli olmasıydı. Ancak Surratt’ın adil şekilde yargılanmayacağını anladığı zaman fikrini değiştirdi.
Aiken, Surratt’a yardımcı olmanın bir yolunun oğlunu bulmak olduğunu düşünüyor.
Aiken: “Mary, bize oğlunun nerede olduğunu söylemen gerekiyor.”
Surratt: “Biz mi? Bize mi söylemem gerekiyor? Siz kimin tarafındasınız?”
Aiken: “Ben sizi savunmaya çalışıyorum.”
Surratt: “Oğlumu kendimle takas etmemi önererek mi?”
Film, Mary Surratt ve avukatı arasındaki ilişkinin öyküsünü anlatıyor. Filmin anlattığı bir başka öykü de oğlunu kurtarmak için her şeyi yapmaya istekli, kendisini çocuğuna adamış bir annenin hikayesi.
Film bir süre önce Başkan Lincoln’ün öldürüldüğü tiyatroda ilk kez gösterildi.
Sinemaseverler filmde rol alan yıldızları görebilmek için sıraya girdi.
Yönetmen Robert Redford kendisini bu öyküye çeken etkenin ne olduğunu anlatıyor:
“Lincoln’ün durumunu, neler olduğunu herkes biliyordu. Ancak suikastle bağlantılı bir başka olaydan çok az kişinin haberdar olduğunun farkına vardım. Bu hikayeyi aktarmak istedim.”
Avukat Frederick Aiken’ı aktör James McAvoy canlandırıyor.
“Başlangıçta Mary Surratt’ın kanunsuzca asılmasından memnuniyet duyacak bir kişiyi canlandırıyorum. Ancak oynadığım karakter ülkesini çok seviyor, hatta o kadar çok seviyor ki hukuku ve anayasayı sevmesi gerektiğini anlıyor. Eğer ülkesini sevmeye devam edecekse Mary Surratt’ın asılmasını engellemesi gerektiğinin farkına varıyor.”
Mary Surratt’ı Robin Wright oynuyor.
“Film insanlıkla ilgili. Tarihi kanıtlarla çok da ilgisi yok aslında. Anlatılan hikaye insan davranışını konu alıyor.”
Fred Borch filmin danışmanlarından.
“Bence filmin anlatmaya çalıştığı, ister suçlu olsun ister masum, bu kadının ve başka diğer kişilerin adil şekilde yargılanmadığını göstermek. Hükümet bu komployu sert bir şekilde bastırmadığı takdirde güneylilerin daha fazla saldırısına maruz kalmaktan korkuyordu.”
Borch hikayenin temelinin gerçeğe dayandığını söylüyor. “Film büyük çoğunlukla bir ceza davasıyla ilgili. Bir adliye muhabiriyse mahkemede edilen her kelimeyi kaydetmişti.”
Redford, filmin, herkesi, Başkan Lincoln’ün suikastine farklı bir açıdan bakmaya teşvik edeceğini umuyor.
“Filmlerin insanların fikirlerini değiştireceği ya da politikada herhangi bir değişikliğe önayak olacağı gibi bir yanılgıya kendimi hiçbir zaman kaptırmadım. Ancak olan bitenin farkına varmak ve bu sürecin kendini nasıl tekrarladığını görmek umarım birilerinin ilgisini çeker.”
“Savcılığın bunu ne kadar ileriye götüreceği konusunda hiçbir sınırlama yok.”
“Oturun, avukat.”
