Erişilebilirlik

ABD’den Resmi İran Medyası Çalışanlarına Yaptırım


İran İslam Cumhuriyeti Yayıncılığı (IRIB)
İran İslam Cumhuriyeti Yayıncılığı (IRIB)

ABD, Tahran’ın halkına baskı ve sansürde "kritik bir araç" olmakla suçladığı İran devletine ait bir basın kuruluşunun üst düzey çalışanlarına yaptırım uyguladığını açıkladı.

ABD Maliye Bakanlığı’nın açıklamasında, 2013 yılında Washington’ın yaptırım listesine aldığı İran İslam Cumhuriyeti Yayıncılığı'nın (IRIB) altı üst düzey çalışanına da yaptırım getirildiği belirtildi.

Bakanlık, IRIB'in, son protestolar sırasında tutuklananların yüzlerce zorla itirafını yayınladığını ve “yakınlarının İranlı yetkililer tarafından öldürülmediğini, bunun yerine kazara, ilgisiz nedenlerle öldüğünü’’ söylemeye zorlanan kişilerin röportajlarını hazırlayıp sunduğunu kaydetti.

Yazılı açıklamada, “İran Hükümeti'nin devlet tarafından işletilen medya holdingi olan IRIB, İran'da televizyon ve radyo hizmetlerinde tekel konumundadır ve sansür faaliyetleri yoluyla İran'da ifade özgürlüğü hakkının kullanılmasının kısıtlanmasında ve serbest bilgi akışının engellenmesinde merkezi bir rol oynamaktadır. IRIB hem İran'da hem de uluslararası alanda hükümet propagandası üretmekte, sponsorluk yapmakta ve yaymaktadır’’ denildi.

İran'ın New York'taki Birleşmiş Milletler misyonu, ABD’nin yeni yaptırımları ile ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Maliye Bakanlığı’nın Terör ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı Brian Nelson yaptığı açıklamada, "İran hükümetinin zorla itiraflara sistematik olarak bel bağlaması, hükümetin vatandaşlarına ve uluslararası topluma gerçeği söylemeyi reddettiğini göstermektedir" dedi.

"ABD, barışçı protestolarını sürdüren İran halkını desteklemeye kararlıdır" diyen Nelson, Washington'un İran hükümetini insan hakları ihlalleri ve sansür konusunda sorumlu tutmaya devam edeceğini kaydetti.

ABD’nin son adımı, bakanlığın zorla itiraf alma ve yayınlama konusunda hükümetle işbirliği yapmakla suçladığı medya kuruluşunun "sorgucu-gazetecilerinden" ikisinin yanısıra IRIB'in genel müdürü Peymen Cebelli ve müdür yardımcı Ahmed Noruzi’yi hedef aldı. Gazetecilerin ismi ise Ali Rezvani ve Amine Sedat Zebihpur olarak açıklandı.

Yaptırımlar, bu kişilerin ABD'deki mal varlıklarını donduruyor ve genel olarak Amerikalılar’ın bu isimlerle iş yapmasını yasaklıyor. Hedef alınan çalışanlarla belirli işlemlerde bulunanlar da yaptırımlara maruz kalma riskiyle karşı karşıya.

İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin 16 Eylül'de polis tarafından gözaltına alındıktan sonra ölmesi ile başlayan gösteriler, 1979 devriminden bu yana ülkenin dini liderliğine karşı en cesur protestolardan biri haline geldi.

İnsan hakları aktivisti HRANA haber ajansı 52'si çocuk olmak üzere 344 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. HRANA ayrıca 40 güvenlik gücü mensubunun öldürüldüğünü ve 15 bin 820 kişinin tutuklandığını bildirdi.

Devlet medyasında yer alan haberlere göre, tutuklanan binlerce kişiden 19'u ölüm cezasını gerektiren suçlamalarla karşı karşıya.

Amini'nin ölümünün kendi sağlık koşullarından kaynaklandığını öne süren İran ise, ABD dahil düşmanlarını ülkeyi istikrarsızlaştırmak için huzursuzluğu körüklemekle suçluyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG