Erişilebilirlik

ABD’den Suriye'ye Bugüne Kadarki En Sert Yaptırımlar


Trump yönetimi Çarşamba günü Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat ve yakın çevresine baskıyı arttırmak için insan hakları ihlallerini ve ülkedeki savaşın sona ermesine engel olmalarını gerekçe göstererek bir dizi yeni ekonomik yaptırım ve seyahat yaptırımını devreye soktu.

Başkan Donald Trump tarafından geçen Aralık ayında imzalanan Caesar Yasası kapsamında yürürlüğe giren yaptırımlar, ABD'nin bugüne kadar Esat'ı hedef aldığı en sert yaptırımlar olma özelliğini taşıyor.

2020 Ulusal Savunma Yetki Yasası’nın bir parçası olarak kabul edilen yasa ismini, 2011-2013 yılları arasında Beşar Esat rejiminin halka yaptığı işkenceleri belgeleyen 55 bin civarında fotoğrafı dünya basınına sızdıran ‘’Caesar’’ kod adlı eski bir Suriye askeri polisinden alıyor.

Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları tarafından yapılan açıklamada yeni yaptırımların aralarında Esat ve eşinin de olduğu 39 kişi ve şirketi kapsadığı belirtildi. Listede Esat ailesinin diğer üyeleri, üst düzey askeri liderler ve iş adamları da bulunuyor. Listedekilerin çoğu zaten ABD yaptırımlarına tabiydi. Ancak bu kez yaptırımlar, Suriyeliler'le iş yapan ve Suriye vatandaşı olmayan kişileri de hedef alıyor.

Daha önce yaptırımlara tabi olmayan Beşar Esat’ın eşi Esma da Dışişleri Bakanlığı tarafından savaştan en çok fayda sağlayan kişiler arasında gösterilerek listeye alındı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bu adımın, ‘‘Esat rejimine savaşı devam ettirmesini ve Suriyeliler'e kitlesel zulüm uygulamasını sağlayan gelir ve desteği sona erdirmek için uygulanacak devamlı ekonomik ve siyasi baskı kampanyasının başlangıcı’’ olduğunu söyledi.

Pompeo, ‘‘Esat rejimiyle iş yapanlar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar seyahat kısıtlamalarına ve mali yaptırımlara maruz kalacaklar’’ dedi.

Açıklamaya göre yaptırım listesindeki isimler sadece insan hakları ihlalleri nedeniyle değil, Suriye’de barışçı siyasi çözüme engel olma gerekçesiyle de yaptırımların hedefinde.

Beşar ve Esma Esat’ın yanı sıra Esat’ın kardeşi Büşra, erkek kardeşi Mahir, eşi Manal, Şam Ticaret Odası Başkanı Muhammed Hemşo, eşi Rania El Dabbas, oğlu Ahmed, Mahir Esat’ın sağ kolu Hasan Ali ve Suriye Ordusu’nun dördüncü bölüğünün liderlerinden Samir el Dana da yaptırım listesinde yer alan isimlerden.

Suriye hükümeti, yaptırımlardan kısa süre önce piyasalarda yaşanan paniğin ardından Suriye Lirası’nın değerini yüzde 44 düşürdü ve yeni bir döviz kuru belirledi.

Suriye’de ABD’den yaptırım beklentisinin etkisiyle son haftalarda para biriminin değeri büyük ölçüde düşmüş, fiyatlar hızla yükselmişti.

2011’de hükümete karşı yaşanan ayaklanmadan önce 1 dolar, 47 Suriye Lirası iken geçen hafta dolar, 3 bin Suriye lirasından işlem görmeye başladı. Temel ürünlerin fiyatında da ani artış yaşandı.

Ülkenin Türkiye sınırı yakınındaki bazı kasabalarında Türk Lirası kullanılmaya başlandı.

Halep vilayetindeki Mare şehrinde yerel meclis, geçen hafta Suriye lirası yerine Türk lirası kullanılması kararını aldı. PTT ve kentteki döviz büroları ekonominin istikrara kavuşturulması için 5, 10 ve 20 liralık Türk Lirası banknotlarını dolaşıma soktu.

Uzmanlar, yeni yaptırımların, halkının yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında olan bir ülke için büyük darbe olacağı görüşünde. Suriye hükümet yetkilileri ise yaptırımlar için ‘‘ekonomik terör’’ ifadesini kullanıyor.

Suriye’de bazıları savaştan bile öncesine dayanan Birleşmiş Milletler yaptırımları ya da Avrupa ülkeleri tarafından konulmuş olan yaptırımlar hala devrede. Yeni yaptırımlarınsa savaş sonrası yeniden yapılanma faaliyetleri için ülkeye Esat’ın müttefikleri Rusya, İran ve Çin’den gelmesi beklenen yabancı sermaye girişini engellemesi bekleniyor.

Merkezi Washington’da bulunan Suriye Adalet ve Yükümlülük Merkezi (SCJA), yaptırımların amacının, yabancı sermayedarların Esat hükümetiyle ticari imar anlaşmaları yapmasının önüne geçmek olduğunu bildirdi.

Merkeze göre diğer yaptırımlara benzer olarak bu yaptırımlar da insani malzemeler ve hizmetleri kapsamıyor; yardım akışının devamını ve yaptırımların ekonomik sonuçlarının Suriye halkına yansımasının azaltılmasını hedefliyor.

Ancak Associated Press haber ajansına göre Suriye Lirası’nın yaşadığı büyük değer kaybı, bu yaptırımların piyasalarda oluşturduğu kaygı nedeniyle meydana geldi.

Yaptırımlar öncesinde birçok ticari işlem durma noktasına gelirken halk, dolar stoklamaya başladı. Hükümet, döviz akışını kontrol altına alabilmek için döviz bürolarına baskı uyguluyor.

Ayrıca komşu Lübnan’da yaşanan ekonomik krizin de Suriye’de bankacılık sektörünü ve ticari işlemlerini Lübnan üzerinden yapan Suriyeliler'i etkilediği belirtiliyor. İran’ın maruz kaldığı ekonomik yaptırımlar ve Corona virüsü önlemlerinin ekonomideki olumsuz etkisi de Suriye’deki ekonomik krizi etkiliyor.

SCJA’dan yapılan açıklamada, ‘‘Nihai olarak Suriye ekonomik krizinin en önemli nedeni Suriye hükümetinin sorumsuz vergi politikası, devam eden yolsuzlukları, uluslararası yasalara ve kurallara uymayı reddetmesi, iyi niyetli diplomatik ve siyasi müzakereler yürütmemesidir’’ denildi.

Esat’ın siyasi yetki geçişi sürecine razı olması halinde hem ABD’nin hem de AB’nin yaptırımları kaldıracağının açık olduğunu belirten SCJA, ‘‘Suriye hükümeti gerçekten ekonomik yaptırımların Suriye halkını Corona virüsünden koruma becerisini olumsuz etkilemesinden endişe ediyorsa, bir seçeneği her zaman var’’ diye belirtti.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG