İran’ın sivil uzay çalışmalarını yaptırımlarla hedef alan ABD, İran Devrim Muhafızları’nın yönlendirdiği şirket ve kişi ağını da kara listeye aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı İran özel temsilcisi de İran Devrim Muhafızları’nın mali ağını sekteye uğratacak bilgi karşılığında 15 milyon dolara kadar ödül verileceğini açıkladı. İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise "Cuma gününden itibaren santrifüj geliştirmeye başlayacağız" diyerek meydan okudu
ABD Maliye Bakanlığı dün İran’ın balistik füze geliştirme teknolojisini engellemek istediği gerekçesiyle ilk kez sivil uzay çalışmalarını yürüten 3 kurumunu yaptırım listesine almıştı. Çarşamba günü ABD’den İran’a yönelik yeni bir yaptırım adımı geldi. ABD, Suriye’ye milyonlarca dolar değerinde petrol tedarik eden ve İran Devrim Muhafızları tarafından yönlendirilen şirket ve şahıslardan oluşan şebekeyi kara listeye aldı.
İran’ın eski petrol bakanı ve oğlu da kara listede
ABD’nin yaptırım listesine aldığı 10 kişi arasında İran’ın eski petrol bakanı Rostam Qasemi ve oğlu Morteza Qasemi yer alıyor. ABD’li yetkililere göre, 2011-2013 yılları arasında petrol bakanı olarak görev yapan eski İran Devrim Muhafızları Komutanı Rostam Qasemi kişi ve kurumlardan oluşan bu ağı doğrudan İran siyasetinde son sözü söyleyen dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bağlı olan Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin denetiminde yönetti.
Yaptırımlarla hedef alınan bir diğer şirket de Temmuz ayında Cebelitarık açıklarında İngiliz yetkililer tarafından alıkonulduktan sonra salıverildiğinden bu yana Akdeniz’de seyreden ve Suriye’ye petrol taşıdığından şüphelenilen İran tankeri Adrian Darya gemisiyle bağlantılı bir Hint şirketin ödenekleri de var.
ABD Maliye Bakanlığı’nın Yabancı Varlıkların Denetimi birimi yaptırım listesine alınan kişi ve kurumların ABD’deki mal varlıklarını dondurdu, ABD vatandaşlarının ya da şirketlerinin de bu kişi ve kurumlarla iş yapması yasaklandı.
“İran petrolünün Suriye’ye satışından kazanç sağlıyorlar”
ABD’li yetkililer İran Devrim Muhafızları’nın elit paramiliter ve casusluk kolu olan Kudüs Gücü’nün ve İran destekli Hizbullah’ın İran petrolünün ve petrol ürünlerinin çoğunlukla Suriye’ye satışından maddi olarak kazanç sağladığını, satılan petrolün değerinin de en az 750 milyon doları bulduğunu belirtiyor.
ABD Maliye Bakanı Steve Munichin konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada “Maliye Bakanlığı’nın petrol ağına yönelik attığı adım İran petrolünü satın alanların doğrudan İran’ın militanlarına ve terör kolu Kudüs Gücü’ne destek verdiklerini açık bir şekilde ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
ABD’li yetkililer Kudüs Gücü’nün İran Devrim Muhafızları’nı Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ın hükümetine ve ağırlıklı olarak Hizbullah yetkilileriyle bağlantılı başka birtakım gizli aktörlere petrol satışlarındaki rolünü gizlemek için kullandığını belirtti.
Kudüs Gücü ve Hizbullah 2011 yılından bu yana Suriye’de devam eden iç savaşta Şam’ın önde gelen destekçileri oldu. Kudüs Gücü ve Hizbullah ABD’nin yabancı terör örgütleri listesinde.
ABD Maliye Bakanlığı’nın yaptırımlardan sorumlu üst düzey yetkilisi Sigal Mandaker “Bu dev terör karşılığı petrol sevkiyatı şebekesi Tahran’ın ekonomik olarak nasıl İran Devrim Muhafızları-Kudüs Gücü ve Hizbullah’a bağlı olduğunu gösterdiğini söyledi.
ABD’li yetkili: “Kara listedekilerle iş yapanlarla da yaptırımın hedefi olabilir”
Washington İran Devrim Muhafızları’nın İran’ın petrol satışlarını hedef alan yaptırımları ihlal etmek için aldatıcı teknikler kullandıklarına ilişkin yeni bir uluslararası nakliye uyarısı yayınladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran özel temsilcisi Brian Hook düzenlediği basın toplantısında kara listeye alınanlarla iş yapanların da ABD yaptırımlarına açık hale geldiği konusunda da uyarıda bulundu.
Bilgi verene 15 milyon dolar ödül
Brian Hook, ABD’nin İran Devrim Muhafızları ve ona bağlı elit yabancı paramiliter kolu Kudüs Gücü’nün finansal faaliyetlerini sekteye uğratabilecek bilgi karşılığında 15 milyon dolara kadar ödül verileceğini açıkladı.
İran’ın ABD yaptırımlarının etrafından dolanmasına yardım eden uluslararası kişi ve kurumlar hakkında sağlanacak bilgilerde bu ödül kapsamına giriyor.
Ruhani meydan okudu: "Cuma gününden itibaren santrifüj geliştirme çalışmaları başlayacak"
İran bir süredir 2015 yılında imzalanan ancak geçtiğimiz yıl ABD’nin tek taraflı olarak çekildiği nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerinde aşama aşama geri adım atıyor. ABD’nin peş peşe yaptırımlarının hedefi olan Tahran anlaşma kapsamında taahhütlerinden geri adım atarak Avrupa ülkeleri üzerinde anlaşmayı kurtarmaları yönünde kurduğu baskıyı arttırmayı hedefliyor. İran’ın bu ay içinde atacağı geri adımları açıklaması bekleniyordu.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Çarşamba günü yaptığı açıklamada Avrupa ülkelerine iki ay daha süre tanıdığını söylemiş ancak Tahran’ın diplomatik çabaların başarısız olması halinde anlaşmayı ihlal etmek adına önemli bazı adımlara hazırlandığının da mesajını verdi.
İran’ın nükleer anlaşmayı ihlal etme planlarını sürdüreceğini ve nükleer faaliyetlerini hızlandıracağını vurgulayan Ruhani “Üçüncü adım en önemlisi olacak ve olağanüstü etkileri olacak” ifadelerini kullanmıştı.
Ruhani Çarşamba günü yaptığı açıklamada ülkesinin Cuma gününde itibaren uranyum zenginleştirilmesini hızlandırmak amacıyla santrifüj geliştirmeye başlayacağını açıkladı. 2015'te imzalanan nükleer anlaşma kapsamında İran iki nükleer santralde sınırlı miktarlarda birinci nesil santrifüjleri muhafaza edebiliyordu. Ancak daha gelişmiş santrifüjlerin başarılı şekilde geliştirmesinin İran'ın çok daha hızlı şekilde olası nükleer bomba için madde üretmesine imkan tanıyacağı endişeleri vardı.
İran televizyonunda canlı yayınlanan konuşması sırasında İran Cumhurbaşkanı Ruhani farklı tür santrifüjler konusunda araştırma ve geliştirme yapılacağını söyledi. "Cuma günü Araştırma ve Geliştirme üzerindeki tüm sınırlamalar kalkacak" dedi.
İran Cumhurbaşkanı ülkesinin haklarını ve çıkarlarını korumak adına gerekn tüm adımları atacağını vurguladı.
Nükleer anlaşma İran'ın Fordow uranyum zenginleştirme santralında 1,044 adet birinci nesil santrifüjleri muhafaza etmesine, Natanz nükleer santralında da 5.060 adet benzer model santrfüj işletmesine imkan tanıyordu.
Anlaşma kapsamında Tahran'ın zenginleştirme alanında zenginleştirilmiş uranyum depolamadan AR&GE çalışmaları yapmasına imkan tanınıyordu.
ABD Fransa’nın “İran’a kredi” önerisine soğuk bakıyor
İran diplomasisinde son dönemde ağırlığını hissettiren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron İran’ın nükleer anlaşmaya yeniden tam olarak uyması halinde yıl sonuna kadar Tahran’a 15 milyar dolarlık bir kredi imkanı verilmesi önerisinde bulunmuştu.
İran Fransızların teklifine ihtiyatlı iyimserlikle yaklaşırken ABD teklife soğuk bakıyor. Teklife şüpheyle yaklaştıklarını belirten Trump yönetimminden üst düzey bir yetkili “Henüz yaptırımlarımızla uyumlu olan somut bir teklif görmedi o nedenle şimdiden kestirmek zor” dedi.
Telekonferans yöntemiyle soruları yanıtlayan Amerikalı yetkili “Başkan Trump ortaklarımız ve müttefiklerimizle yakın eşgüdüm içinde, fikirlere kulak veriyor. Ancak henüz geçtiğimiz yıl gündeme getirilen planlardan daha fazla hayata geçme ihtimaline sahip olan bir şey görmedik” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran özel temsilcisi Brian Hook da Amerika’nın Fransa’nın İran’a 15 milyar dolarlık kredi verilmesi teklifini mümkün kılmak için yaptırımlardan muafiyet tanımayacağını vurguladı. Brian Hook “Bugün yeni yaptırımlar getirdik. Başka yaptırımlar da olacak. Maksimum baskı politikasında kararlı olduğumuzu daha net anlatamayız. Herhengi bir istisna ya da yaptırımdan muafiyet de gündemimizde yok” şeklinde konuştu.
Trump: “24 saat içinde çözebiliriz”
ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz ay Fransa’da yapılan G7 zirvesi kapsamında yapılan görüşmelerde koşulların el vermesi halinde İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşebileceğinin sinyalini vermisti.
Başkan Trump bir kez daha önümüzdeki haftalarda New York’ta yapılacak olan BM Genel Kurulu toplantıları sırasında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile olası bir temas konusunda kapıyı aralık bıraktı.
Beyaz Saray muhabirlerinin Ruhani ile bir görüşmenin olası olup olmadığı yönündeki sorularını yanıtlayan Trump İran’ın ekonomik sorunlarına atıfta bulunarak “Elbette. Her şey mümkün. Sorunlarını çözmek istiyorlar. 24 saat içinde çözebiliriz” yanıtını verdi.