Erişilebilirlik

Güneydoğu'da AKP'ye Karşı Yoğun Kürt Muhalefeti


Başbakan Erdoğan Diyarbakır'da yaptığı konuşmada Cuma namazını boykot eden Kürtleri sert dille eleştirdi
Başbakan Erdoğan Diyarbakır'da yaptığı konuşmada Cuma namazını boykot eden Kürtleri sert dille eleştirdi

Türkiye’de seçim günü yaklaşırken Adalet ve Kalkınma Partisi anketlerde büyük farkla önde gidiyor. Ancak AK Parti, Güneydoğu’da laik ve dinci Kürtlerin tek bir milliyetçi cephede birleşmeleri nedeniyle sıkı bir rekabetle karşı karşıya kaldı.

Diyarbakır’da devlet kontrolündeki camilerde Kürtçe vaaza izin verilmediği için halk Cuma namazlarını boykot ediyor ve cami yerine hava koşulları ne olursa olsun kent surları önünde namaz için toplanıyor.

1980’lerin sonlarına kadar Kürtçe yasaktı. Birbirini izleyen hükümetler yavaş yavaş kısıtlamaları kaldırdı ve Kürtçe toplumda açık olarak konuşulur hale geldi. Ama camilerde hala Türkçe tek resmi dil.

İslami inanç, imamları atayan ve vaazları denetleyen Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından sıkı biçimde kontrol ediliyor.

Güneydoğu’da protesto ve boykotlara emekli imam ve din bilginlerinden oluşan DİAYDER adlı dernek öncülük ediyor. Derneğin başkanı Zahit Çiftkuran, reform çağrılarına karşılık verilmediği için protestolara başladıklarını söylüyor

Protestolar, partisi din özgürlüğünün savunucusu olmaktan gurur duyan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için sorun yaratmış görünüyor.Erdoğan geçen hafta Diyarbakır’da yaptığı konuşmada protestolara yanıt verdi.

Erdoğan’ın Kürtlere ve Abdullah Öcalan’a sert biçimde yüklenmesi birçok Türk, hatta kendi partisinin Kürt üyeleri arasında bile tepki yarattı. AK Parti Diyarbakır il başkan yardımcısı Muhammed Akar, cami boykotunu bölge politikalarında önemli bir değişiklik belirtisi olarak görüyor.

Kürtlerin desteklediği Barış ve Demokrasi Partisi seçimlere birkaç gün kala oyunu arttırmak için yoğun çaba harcıyor. Diyarbakır’da Barış ve Demokrasi Partisi’nin gösterdiği altı adaydan ikisi, kentte çok iyi tanınan iki dini şahsiyet.

Bunlardan Altan Tan, Kürtlerin temel talebi olan eğitim ve yerel özerklik dışında Kürtlere dini haklar da verilmesi gerektiğini de söylüyor. Martin Luther, İncil’i Almanca basıncaya kadar kimsenin kutsal kitabı anlayamadığını belirten Altan Tan Kürtlerin de dini kendi dillerinde öğretmek istediğini, bu sorun çözülmezse hiçbir şey yapılamayacağını savunuyor. Mısır, Yemen, Suriye gibi bir Kürdistan yapmak istemediklerini vurgulayan Tan yeni bir anayasa, hükümetle kendilerine haklarını tanıyacak bir anlaşma istediklerini söylüyor.

Türk ordusunun cami boykotu ve Kürt siyasi hareketindeki değişikliği son derece kaygıyla izlediği söyleniyor.

Diyanet İşleri, protestolara karşılık olarak bazı camilerde Kürtçe ilahi söylenmesine izin verdi. Diyarbakır Ulu Cami’de geçen hafta yapılan bir dini törende Ömer Kılıç, Kürtçe ilahi söyledi. Kılıç, bunun kendisi için özel bir olay olduğunu söylüyor.

12 Haziran seçimini kim kazanırsa kazansın, temel reformlar isteyen, yenilenmiş ve daha çok birleşmiş bir Kürt hareketiyle karşılaşacak.

XS
SM
MD
LG