Erişilebilirlik

Almanya Bu Yıl 600 Bin Göçmen Bekliyor


Mülteci akını tüm Avrupa ülkelerini etkilerken, Almanya, sığınmacıların en gözde hedeflerinden. Yılbaşından beri 200 bin sığınmacının geldiği ülkeye yıl sonuna dek en az 400 bin mülteci bekleniyor. Sığınmacıların çoğunu Suriye, Afganistan ya da Irak'tan gelenler oluşturuyor

Mültecilerin dramı, tüm Avrupa ülkelerinde gündemin bir numaralı konusu. Ege ve Akdeniz'de sığınmacı facialarına hemen hergün bir yenisi daha ekleniyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin verdiği sayılara göre, yıl başından bu yana en az 224 bin sığınmacı teknelerle Akdeniz üzerinden Avrupa'ya geçti. Bu tehlikeli yolculukta hayatını kaybedenlerin sayısının en az 2.100 dolayında olduğu sanılıyor.

Avrupa Birliği'nin Göç Sorumlusu Dimitris Avramopoulos, 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük mülteci kriziyle karşı karşıya kalındığını belirterek, acil şekilde yardım programlarının devreye sokulmasını talep etti.

lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:51 0:00

Ancak Avrupa’nın mülteciler konusunda ortak bir paydada buluşmaya çok uzak olması ve mültecileri adeta kendi kaderleriyle yalnız bırakması kamuoyunda da tepkilere neden oluyor. Bazı ülkeler kendilerini mültecilere karşı tel örgülerle korumaya çalışırken, Yunanistan, İtalya, Avusturya ve Almanya gibi bazı ülkeler ise her geçen güngiderek büyüyen bir sığınmacı akınıyla karşı karşıya kalıyor.

Almanya, Avrupa’da sığınmacıların en gözde hedeflerinden. Bu yılın başından bu yana 200 bin sığınmacının geldiği ülkeye yıl sonuna dek en az 400 bin mültecinin girişi bekleniyor. Sığınmacıların çoğunu Suriye, Afganistan ya da Irak'tan gelenler oluşturuyor. Giderek artan sığınmacı sayısı, sığınmacıların dağılımı ve barındırılması konusunda yaşanan problemler Federal hükümete ve eyalet yönetimlerine büyük zorluklar çıkarıyor. Yerel yönetimlerin elindeki barınak ve yurt imkanların yetersiz kalması sonrasında, çok sayıda pansiyon ve otel sığınmacı yurtlarına dönüştürülürken, mülteciler kurulan çadır kentlerde geçici ikamet olanağı bulabiliyorlar. Okulların spor salonları ilk barınak olarak mültecilere tahsis edildiği için birçok yerde de ders yılının ilk haftalarında spor dersleri yapılamıyor.

Bu gelişmelere paralel, mültecilere yönelik yabancı düşmanı gösterilerin ve ırkçı saldırıların artması sığınmacıların ülkenin bir numaralı siyasi konusu haline gelmesine neden oldu.Siyaset sorunu biraz olsun çözebilmek ve yığılan iltica başvurularıyla başa çıkabilmek için mültecileri, korumaya ihtiyacı olanlar ve kalma şansı olmayanlar şeklinde iki gruba ayırmayı tartışıyor. Muhafazakar Birlik Partileri, Balkanlar gibi güvenli bölgelerden gelenlerin sığınma başvurularının sınırlarda reddedilerek, kabul edilmemelerini ve giriş yaptıkları ülkeye geri gönderilmelerini talep ediyor. Almanya'ya ulaşan mültecilerin yarıdan fazlası “güvenli ülke” olarak sınıflandırılan Sırbistan, Bosna ve Makedonya'dan geliyor. Bu ülkelerden gelen kişilerin, iltica başvurularının kabul edilme şansı yüzde bir. Ancak şu andaki uygulamaya göre, dosyalarının incelenmesi ve reddedilme kararının çıkması yaklaşık bir yılı buluyor ve bu süre içinde söz konusu mülteciler de para yardımlarından ve sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor.

Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Almanya'ya gelen mültecilere ödenen aylık sosyal yardımın, söz konusu ülkelerde bir memur maaşına eşit olduğunu söyleyerek, mültecilere yapılan para yardımların gözden geçirilmesini ve para yerine temel ihtiyaçlar için kupon verilmesini önerdi. Ancak koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti ve muhalefet, sığınmacılara karşı önyargıları alevlendireceği gerekçesiyle bu öneriye karşı çıktı. Federal hükümet muhtemelen Eylül ayında Mülteci Zirvesi düzenleyerek, bundan sonraki stratejiyi masaya yatıracak. Bu kapsamda Arnavutluk, Karadağ ve Kosova’nın da “güvenli ülkeler” listesine alınacağından yola çıkılıyor. Almanya Türk Toplumu Eşbaşkanı Gökay Sofoğlu, mültecilerle ilgili tartışmaların yanlış bir yöne gittiğini ve insanları dışladığını belirterek, siyasetin bu konudaki tavrını değiştirmesini istiyor.

Öte yandan resmi verilere göre, yılın ilk altı ayında mülteci barınaklarını hedef alan 202 saldırı düzenlenirken bunlardan 22'sinin yaralama ve kundaklama gibi şiddet eylemi olduğu belirlendi. Saldırıların 173'ünün de aşırı sağ kaynaklı olduğu ifade ediliyor. Saldırıların bazı bölgelerde yoğunlaştığı, bazı bölgelerde ise hiçbir şey olmadığı gözlemlenirken, aynı zamanda saldırılar karşısında mültecilere destek olanların sayısı da artıyor. Mülteci yurtlarına giden, orada kalanlara gıda maddesi, giyecek hediye eden, akşamları yurtların önünde nöbet tutarak aşırı sağcıların saldırılarına karşı tepki koyan çok sayıda insan var.

STÜDYO VOA

IMF Avrupa Dairesi Direktörü Kammer: “Türkiye’deki ekonomik programı destekliyoruz” – 19 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG