Erişilebilirlik

Almanya'da 'Dönerci Cinayetleri' Olayı Büyüyor


Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir

İki Almanya’nın yeniden birleştiği yıl olan 1990'dan buyana ülkede çok sayıda ırkçı saldırı meydana geldi, eldeki verilere göre en az 100 kişi, bazı diğer tahminlere göre de 130 kişi bu saldırılar sonucunda yaşamını kaybetti. 1990'lı yılların başında Solingen ve Mölln'de toplam dokuz Türk'ün yaşamına mal olan kundaklamalardan sonra, Alman toplumunun büyük bir bölümünün, aşırı sağcılığa karşı bağışıklık kazandığı düşünülüyordu. Ancak 'dönerci cinayetleri' olarak anılan ve son günlerde aşırı sağ motifli bir terör hücresinin düzenlediği anlaşılan eylemler Almanya'daki ırkçı ve aşırı sağcı tehlikenin tahminlerden çok daha yüksek olduğunu kanıtladı.

Alman kamuoyunda şok etkisi yaratan ve tesadüfen ortaya çıkarılan ayrıntılar 2000 yılından bu yana 14 banka soygunu, Köln'de Türklerin oturduğu bir semte bombalı saldırı, sekizi Türk biri Rum esnaf ile bir Alman polisin öldürülmesinden sorumlu olan 'Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü' adlı Neo-Nazi hücresi ile birlikte güvenlik ve istihbarat birimlerinin ırkçı ve şiddet yanlısı gruplara yaklaşımını da gündeme taşıdı. 2000 yılından bu yana soruşturmaları yürüten güvenlik birimleri bu eylemlerin motiflerinin farkına varamamak, hatta belki de farkına varmak istememekle suçlanırken, Almanya’nın iç istihbarat teşkilatı olan Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin uyguladığı ‘bağlantı adamı sızdırma‘ yöntemi, bir diğer deyişle aşırı sağcı terör grupları içine sızdırılan ajanların işlevi eleştirilerin odak noktasında.

Alman istihbarat birimlerinin 1990’lı yıllardan beri ismen tanıdığı hücre üyesi üç Neo-Naziye, Anayasayı Koruma Dairesi’nin sadece gizli servis elemanlarının kullandığı pasaportları vermiş olması ve geçen hafta göz altına alınan hücre üyesi Holger G. adlı kişinin de Thüringen Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi adına ajan olarak çalıştığının anlaşılmasından sonra, bugünkü Bild gazetesinde çıkan bir haber, istihbarat örgütlerinin olayın daha da derin bir şekilde içinde olabileceği şüphesini arttırdı. Buna göre, Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi adına çalışan bir ajanın, dokuz cinayetin altısında, cinayetlerin işlendiği mekanların çok yakınında bulunduğu tespit edildi. 2006 yılında söz konusu ajanın kimliğinin ortaya çıkmasından sonra cinayet serisinin aniden kesildiğine dikkati çeken gazete, Anayasayı Koruma Dairesi'nin elindeki bilgileri kasten saklamakla suçlandığını vurguluyor.

Yeşiller Partisi Eşbakanı Cem Özdemir de istihbarat örgütlerinin, Neo-Nazilerin Türk esnafa yönelik cinayetlerini önlemede başarısız olmasının nedenlerinin tüm detayları ile ortaya çıkarılmasını talep ediyor.

Öte yandan Hıristiyan Demokrat Birliği CDU'nun Leipzig kentinde düzenlediği parti kurultayında konuşan Başbakan Angela Merkel cinayetlerin gün ışığına çıkması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini söyledi ve 'Ülkemde yabancıların öldürülmesi Almanya için utanç verici bir şey' dedi.


XS
SM
MD
LG