SAN FRANCISCO —
Calfornia’da Flamenko müzik yapan bir grup, Arap ve Türk etkileri kadar İran ve Kuzey Afrika ezgilerini de müziklerinin bir parçası haline getirmiş.
Flamenko ezgileri her zaman farklıdır. İspanyol gitarı ve dans San Francisco’lu grup La Ruya ile bambaşka bir hal alıyor.
Grubun kurucularından biri Sam Foster. Rock ve caz davulcusu olan Foster, Arap ve Türk davullarına hayran kalmış. Oradan da Flamenko’ya merak sarmış. Foster, La Ruya’nun kendine has müziğini yaratmak için Flamenko dansçısı ve koreograf Melissa Cruz ve diğer müzisyenleri gruba katmış.
Foster: “Dünyanın birçok yerinden formları ve de bazen şarkıları alıp Flamenkoya uyarlıyoruz. Ortaya yeni, daha önce duymadığımız bir müzik çıkıyor. Ud kullanıyoruz. Flütçümüz var. Cajon isimli bir kutu perküsyon aleti var. Darbukayı da kullanıyoruz.”
Ritm, palmasla yani elle tutuluyor.
Melissa Cruz: “Palmas Flamenko alkışlarıdır. Genellikle şarkıcı ve dansçı alkış kullanır.”
La Ruya nerede konser verse seyirci memnun kalıyor.
Cruz, “Dans ettiğimde seyirciyi hissediyorum ve onlarla iletişim kurmak çok hoşuma gidiyor. Onlara bir işaret yapmam o anı yaratmama yardımcı oluyor. Bu hem sanatçılar hem de izleyiciler için daha mükemmel bir deneyim sağlıyor” diyor.
Bazıları ise geleneksel İspanyol Flamenko’nun olduğu gibi kalması gerektiğini söylüyor.
Diğerleri ise La Ruya’nın Arap etkisindeki stilinin bu dansı İspanya Emevileri’nin zamanına taşıdığını düşünüyor.
Melissa Cruz: “Flamenko doğaçlama bir tür ve bu yüzden çok katı kuralları yok. Amaç kendi içinde bütünlüğü olan bir müzik yaratmak.”
Melissa Cruz, La Ruya’nın Emevi ve Arap ritmleri katarak yaptıkları müziğin Flamenko’yu değiştirmediğini, aksine köklerine döndürdüğünü söylüyor.
Flamenko ezgileri her zaman farklıdır. İspanyol gitarı ve dans San Francisco’lu grup La Ruya ile bambaşka bir hal alıyor.
Grubun kurucularından biri Sam Foster. Rock ve caz davulcusu olan Foster, Arap ve Türk davullarına hayran kalmış. Oradan da Flamenko’ya merak sarmış. Foster, La Ruya’nun kendine has müziğini yaratmak için Flamenko dansçısı ve koreograf Melissa Cruz ve diğer müzisyenleri gruba katmış.
Foster: “Dünyanın birçok yerinden formları ve de bazen şarkıları alıp Flamenkoya uyarlıyoruz. Ortaya yeni, daha önce duymadığımız bir müzik çıkıyor. Ud kullanıyoruz. Flütçümüz var. Cajon isimli bir kutu perküsyon aleti var. Darbukayı da kullanıyoruz.”
Ritm, palmasla yani elle tutuluyor.
Melissa Cruz: “Palmas Flamenko alkışlarıdır. Genellikle şarkıcı ve dansçı alkış kullanır.”
La Ruya nerede konser verse seyirci memnun kalıyor.
Cruz, “Dans ettiğimde seyirciyi hissediyorum ve onlarla iletişim kurmak çok hoşuma gidiyor. Onlara bir işaret yapmam o anı yaratmama yardımcı oluyor. Bu hem sanatçılar hem de izleyiciler için daha mükemmel bir deneyim sağlıyor” diyor.
Bazıları ise geleneksel İspanyol Flamenko’nun olduğu gibi kalması gerektiğini söylüyor.
Diğerleri ise La Ruya’nın Arap etkisindeki stilinin bu dansı İspanya Emevileri’nin zamanına taşıdığını düşünüyor.
Melissa Cruz: “Flamenko doğaçlama bir tür ve bu yüzden çok katı kuralları yok. Amaç kendi içinde bütünlüğü olan bir müzik yaratmak.”
Melissa Cruz, La Ruya’nın Emevi ve Arap ritmleri katarak yaptıkları müziğin Flamenko’yu değiştirmediğini, aksine köklerine döndürdüğünü söylüyor.