Amerikan basını, Florida'daki lise saldırısından sonra bir kez daha alevlenen bireysel silahlanma ve silah kontrolu yasalarında değişiklik yapılmasıyla ilgili tartışmalara yer ayırmaya bugün de devam ediyor. Gazeteler, siyasetçileri önlem almaya zorlayan Floridalı gençlerin düzenledikleri protesto gösterilerinin ve dün bir grup genç ve ailelerin Beyaz Saray'da Başkan Trump'la yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını aktarıyor.
Miami Herald'ın bugün öne çıkardığı ayrıntı, saldırının düzenlendiği Parkland kentindeki gençlerin dört gün içinde üç buçuk milyon dolarlık bağış toplamasıyla ilgili. Habere göre 24 Mart'ta Washington'da silah karşıtı bir gösteri düzenlemeye hazırlanan gençlerin açtığı bağış kampanyası, Oprah Winfrey, Steven Spielberg, Jeffrey Katzenberg ve George Clooney'nin yarımşar milyon dolarlık katkılarıyla bir anda çığ gibi büyümeye başladı. ”Bir daha asla” hashtag'iyle yaklaşık 20 Floridalı liselinin başlattığı hareket, gazeteye göre hem ulusal bir gösteri yürüyüşü hem de silah kontrolu konusunda ulusal bir devrim yapabilecek mali desteğe erişmiş durumda. Habere göre gençler, bu paranın bir kısmıyla 24 Mart'ta yapılacak gösterinin masraflarını karşılayacak. Geri kalan paraysa silahlı saldırıların önlenmesi için uzun vadeli siyasi çabalara ayrılacak. Öğrencilerin kurduğu harekete ünlü aktör George Clooney'nin girişimleriyle bir grup avukat da tayin edildi. Öğrenciler, Washington'da düzenlenecek protesto için gereken izinlerin alınması amacıyla Kadın Yürüyüşü'nün düzenlenmesine de katkıda bulunan, popüler televizyon programı ”Ünlülerle Dans”ın yapımcısı Deena Katz'le temas kurdu. Habere göre öğrenciler, Washington'daki yürüyüşe katılanların sayısının bir milyonu aşacağını tahmin ediyor.
New York Times ise silah kontrolu yasalarının bir an önce çıkarılması için harekete geçen gençlerin, gerek Florida'yı Kongre'de temsil eden, gerekse Florida'nın başkenti Tallahasse'deki Eyalet Kongresi'nde görev yapan Cumhuriyetçi Partili siyasetçiler üzerindeki baskıları arttırdığını yazıyor. Gazete, Florida'daki Cumhuriyetçiler'in şimdiye kadar hiç görmedikleri kadar yoğun baskı altında kaldığını bildiriyor. Habere göre Florida eyalet meclisinde Vali Rick Scott'un makamında toplanan gençler, ”yazıklar olsun” ve ”gözümüzün içine bakın” şeklinde sloganlar attı. Vali Scott, Cumhuriyetçi Parti içinde Ulusal Silah Birliği'nin en ateşli savunucularının başında geliyor. Eyalet meclisinde Cumhuriyetçi siyasetçilerle yüz yüze gelen gençler, yaşıtlarının AR-15 gibi taarruz silahlarını nasıl satın alabildiğini sordu. Öte yandan eyalet meclisindeki hava, gün içinde binlerce Floridalı üniversite öğrencisinin de liselilere katılmasıyla birlikte kısa süre içinde değişti. Silah kontrolü isteyen gençlerle buna karşı çıkan siyasetçiler arasında karşılıklı saygı çerçevesinde başlayan tartışmalar alevlenerek büyüdü. Gazete, gençlerin başlattığı hareketin giderek ivme kazanmasına rağmen Cumhuriyetçi siyasetçilerin taarruz tipi silahlara erişimin yasaklanması gibi bir çözüm önerisini gündeme getirmeyecekleri yorumunda bulunuyor. Ancak eyalet meclisinden bir Cumhuriyetçi temsilci, silah satın almak için gereken yaş limitinin yükseltilmesi gibi bir önlemi gündeme alabileceklerinin işaretini verdi. Gazete, Kasım ayında ara seçimlerin yapılacağını hatırlatıyor ve yoğun baskı altındaki Cumhuriyetçi adayları gerek eyalet meclisinde, gerekse Kongre'de çok sert geçecek bir seçim döneminin beklediği öngörüsünde bulunuyor.
New York Times bugün ayrıca Polonya'da yaşanan bazı siyasi değişikliklerin Avrupa Birliği'ni nasıl etkilediğiyle ilgili habere yer veriyor. Gazete, Polonya'da giderek yükselen milliyetçiliğin, dine dayalı muhafazakarlığın, haber medyasında muhalif seslere yönelik karşıtlığın ve mahkemelerdeki kadroların büyük oranda hükümet yandaşlarıyla doldurulmasının Avrupa Birliği içinde rahatsızlık yarattığını bildiriyor. Habere göre Polonya'nın kamu yatırım ve harcamalarının yüzde 60'ı, Avrupa Birliği fonlarından karşılanıyor. Ancak Polonya'nın Avrupa Birliği'nin demokratik değerleriyle taban tabana zıt bir çizgiye girmesi, Avrupalı liderler arasında Polonya'yla ilgili olarak ”besle kargayı oysun gözünü” şeklinde bir algı oluşmasına neden oldu. Özellikle Macaristan'ın temelini attığı ”liberal olmayan demokrasi” modeli, büyük, zengin ve askeri açıdan güçlü Polonya'da da benimsendi. Örneğin Polonya'nın Yahudi Soykırımı'nda sorumluluğu olduğu yönünde en ufak bir imada bulunanların bile cezalandırılmasını öngören son yasa, Avrupalılar tarafından ifade özgürlüğünün sınırlandırılması olarak algılanıyor. Gazete, Avrupa'nın eski Sovyet Bloğu'na ait olan ve jeopolitik açıdan son derece kritik öneme sahip Polonya'yı liberal demokrasi ve hukukun üstünlüğünü benimsemesi için resmi olarak uyardığını, Varşova ve Brüksel'in bu konuda nasıl bir uzlaşıya varacağınınsa netlik kazanmadığını bildiriyor.
Wall Street Journal ise yeni başkanı Jerome Powell'ın kısa süre önce göreve başladığı Amerikan Merkez Bankası FED'in Amerikan ekonomisinin yükseliş trendine girdiğinin işaretlerini verdiğini yazıyor. Habere göre Janet Yellen başkanlığında geçtiğimiz ay son kez toplanan FED, Amerikan ekonomisine güveninin yerinde olduğunu ve kısa vadeli faiz oranlarını arttırmasının önünde engel kalmadığını ifade etmişti. 20 ve 21 Mart'ta yeni başkanı Jerome Powell liderliğinde ilk kez bir araya gelecek FED yöneticileri, gazeteye göre büyük olasılıkla faizlerde bir kez daha artışa gidebilir. Öte yandan FED'in ekonomik büyüme öngörüsüne faizleri beklenenden daha hızlı bir şekilde arttırarak yanıt verip vermeyeceği, aslında büyük ölçüde enflasyon oranına da bağlı. FED'in yüzde 2 olarak belirlediği enflasyon hedefi, henüz bu oranın altında seyrediyor.