Washington Post, Başkan Trump'ın CIA başkanlığına aday gösterdiği Gina Haspel'in, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra terör zanlılarının sorgulanma sürecinde oynadığı rolün Senato'dan onay almasını engelleyeceği kaygıları üzerine geçen hafta adaylıktan çekilmeyi düşündüğünü yazıyor. Gazete, Çarşamba günü Senato'da onay oturumuna katılacak olan Haspel'in Beyaz Saray yetkililerine, CIA'in itibarına gölge düşürmesi olasılığına karşı adaylıktan çekilmeyi düşündüğünü söylediğini bildiriyor. Bunun nedeni, Haspel'in CIA'in 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra işkence kategorisine giren tartışmalı sorgulama tekniklerini benimsemesinde ve bu tekniklerin terör zanlıları üzerinde kullanılmasında rol oynaması. Habere göre Haspel'in adaylıktan çekilmeyi düşündüğünü haber alan Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, beraberinde bir başka yetkiliyle birlikte Haspel'i ikna etmek için Cuma günü soluğu CIA merkezinde aldı. 33 yıldır CIA'de görev yapan ve bu sürenin büyük çoğunluğunda gizli ajanlık görevleri yürüten Gina Haspel, işkence içerikli sorgulama yöntemleriyle bağlantısı bulunduğu nedeniyle bazı Kongre üyelerinin itirazlarına maruz kalmış durumda. Trump Yönetimi'nden bir yetkili Haspel'in adaylığının hala geçerli olduğunu ve çarşamba günü yapılacak oturumun ön hazırlıklarının son hız devam ettiğini kaydetti.
Washington Post bugün ayrıca First Lady Melania Trump'ın bir profiline yer veriyor. Gazete, First Lady'nin bugün Beyaz Saray'ın Gül Bahçesi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek bundan sonra üstleneceği resmi görevlerini açıklayacağını yazıyor. Habere göre Melania Trump bugünkü basın toplantısında çocuklarla ilgili yürüteceği bir takım programların ayrıntılarını aktaracak. Trump, ayrıca eşinin Twitter'daki kabadayılıklarına rağmen özellikle gençleri son derece olumsuz etkileyen siber zorbalıkla mücadeleyi de First Lady'liğinin önceliklerinden biri olarak belirledi. Melania Trump, kendisinden önce gelen First Lady'lerden de çok daha farklı bir profil çiziyor. Beyaz Saray'daki birinci yılını gözlerden uzak bir şekilde geçiren Melania Trump'ın son zamanlarda kamuoyunun gözü önüne daha çok çıkmaya başladığı dikkatlerden kaçmıyor. Eski First Lady Barbara Bush'un cenaze törenine katılan ve eski başkanlar ve eşleriyle birlikte çekilen fotoğraf karesinde yer alan Trump, Fransa Cumhurbaşkanı onuruna verilen ilk devlet yemeğinde de ilgi odağı olmuştu. Ancak Melania Trump, Laura Bush ya da Hillary Clinton'un aksine, eşinin ve ekibinin faaliyet gösterdiği West Wing'den uzak duruyor, siyasete karışmıyor, hatta kimilerinin yorumuna göre Beyaz Saray'da kendisine ait olan East Wing ve eşinin bulunduğu West Wing arasında adeta görülmez bir duvar örüyor. Gazete, Melania ve Donald Trump'ın ilişkisinin de daha önceki başkanlar ve eşlerinkinden çok farklı olduğunu yazıyor. Trump çifti, birlikte çok az zaman geçiriyor, ayrı odalarda kalıyor, hatta ayrı seyahat ediyor. Melania Trump'ın eşinin başını ağrıtan birçok skandalla boğuştuğu bir dönemde popülaritesini arttırmaya başladığıysa gözlerden kaçmıyor.
New York Times ise Kuzey Kore'nin nükleer programını sona erdirme sürecinin beklenenden çok daha zorlu geçeceğini bildiriyor. Gazete, Kim Jong Un'un Kuzey Kore'nin nükleer programını dedesinden ve babasından devraldığını ve programın kilit parçalarının çoğunluğunun 50 yıldır büyük bir gizlilik içinde yürütüldüğünü yazıyor. Kuzey Kore'nin elinde CIA tahminlerine göre 20, Savunma İstihbarat Dairesi'ne göreyse 60 kadar nükleer silah bulunuyor. Kuzey Kore'nin ana nükleer programını yürüttüğü Yongbyon merkezinin dağlık bölgelerdeki deneme tesisleri ve yeraltında tünellerde kurulu bazı gizli laboratuvar ve tesislerinin toplamı, tahminlere göre 40 ila 100 arasında. Oysa şimdiye kadar nükleer silah geliştirmeyen İran'ın tesis sayısı 10 civarında. Çok daha karmaşık ve geniş kapsamlı bir nükleer programa sahip olan Kuzey Kore'nin bazı tesislerinin Amerika'daki silah laboratuvarlarından çok daha büyük olduğu tahmin ediliyor. Kuzey Kore'nin elinde ayrıca kapsamlı bir füze programı ile kimyasal ve biyolojik silah cephaneliği de bulunuyor. Böylesine büyük bir programı denetlemek ve programın çözülme sürecini başlatmaksa Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi'nin kapasitesini aşacak gibi görünüyor. Gazeteye göre 180 ülkenin nükleer faaliyetlerini gözetleyen daire bünyesinde 300 denetçi görev yapıyor. Bu denetçilerin 80'i, hali hazırda İran'ın programıyla ilgileniyor. Gazete, Kuzey Kore'yle kıyaslandığında İran'ın nükleer programının çok daha dar kapsamlı olduğunu bildiriyor.
Los Angeles Times ise Hawaii eyaletindeki en büyük ada olan Hawaii üzerinde bulunan Kilauea Yanardağı'ndaki patlamalar sonucu lav akışının hızlandığını ve şimdiye kadar 26 konutun tahrip olduğunu bildiriyor. Habere göre Amerikan Jeoloji Dairesi, lav akışından kaynaklanan kükürt dioksit gazı salımının ölümcül noktaya ulaştığını kaydetti. Yüzeydeki çatlaklardan akmaya devam eden lavlar, Hawaii'nin doğu kesimlerinde çok sayıda adalının tahliye edilmesine yol açtı. Habere göre ormanlık alana ve enerji hatlarına doğru yayılan lavlar, organik maddelerin yanmasına ve bunun sonucunda metan gazı salınmasına neden oluyor. Akan lavlar ve yeraltı arasında sıkışan metan gazıysa patlayarak büyük hasara yol açıyor. Adadaki volkanik faaliyetlerse en büyüğü 6,9 şiddetinde olmak üzere binden fazla yer sarsıntısının oluşmasına yol açtı. Hawaii'de turizmden sorumlu yetkililer, volkanik tehdidin şimdilik adanın uzak bir bölgesinde devam ettiğini, bu nedenle havaalanları ya da uçuşları etkilemediğini bildiriyor.