Dünyanın en etkili kurumlarından biri olan Birleşmiş Milletler’in son on yıldır başındaki isim olan Genel Sekreter Ban Ki Moon’un görev süresi yılbaşında sona erecek.
Ban Ki-moon çatışmaları önlemek, kalkınmayı teşvik etmek ve küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için dünyayı dolaştı.
Tüm bu yolculuklarda, dünya liderleriyle, mültecilerle ve doğal afet mağdurlarıyla yolu kesişti.
Ban, ardında bırakacağı mirasın değerlendirmesini tarihçilere bırakacağını söylese de, yoksulluğa son vermeyi hedefleyen 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ni en önemli başarısı olarak niteliyor: “2030 yılı itibarıyla, tüm insanların daha sağlıklı, barış ve refah dolu bir dünyada yaşamanın yolunu bulacaklarından eminim. Bunu umuyorum.”
Ban, bu ay yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması’ndan da gurur duyuyor: “Bu anlaşma için hükümet liderleriyle iş dünyasının önde gelenleri ve sivil toplumlar arasında farkındalık yaratmak ve güçlü ortaklıklar oluşturmak gerekiyordu.”
Genel Sekreter’in idam cezasını kaldırma, kadın haklarını iyileştirme, LGBT bireylere karşı şiddet ve ayrımcılıkla mücadele çabaları da övülüyor. Ancak bitiremediği işlerin listesi uzun: “Suriye, Yemen, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti gibi yerlerde devam eden kriz bölgelerindeki halk için dayanışma ve birlik içinde olmalıyız. Bazı dünya liderlerinin bu konuya ilgisizliği beni hayal kırıklığına uğratıyor.”
Güney Koreli Ban, Kuzey Kore'nin nükleer ve balistik füze denemeleri nedeniyle yaşanan gerginlikle de meşgul. Geçen yıl Kuzey Kore’ye gitmeye çalışsa da Pyonyang yönetimi geziyi son anda iptal etti: “Bu tek taraflı bir iptaldi. Kore yarımadasındaki gerginlikleri azaltıp iki ülke arasındaki uzlaşıyı teşvik etmek için gerçekten de elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım.”
Ban’ın bundan sonra ne yapacağı konusunda spekülasyon çok. 72 yaşında hala enerji dolu haliyle, işkolik günlerini geride bırakacak gibi görünmüyor.
Ban, Güney Kore’nin 2017’deki başkanlık yarışındaki en önde gelen adaylarından. Ancak ülkedeki siyasi krizin odağında yer alan devlet başkanı istifa etmediği takdirde görevden alınma ihtimali nedeniyle seçim tarihi öne alınabilir.
Ban Ki Moon, “dirençli ve olgun” olarak nitelediği demokratik kurumların, bu krizi de aşacağından emin. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ise, seçeneklerini açık tuttuğunu söylüyor: “Bu konuda sivil hayata döndüğümde Koreli siyasi liderler, arkadaşlarım ve ailemle, konuşup karar vereceğim.”
Ve o gün gelene dek de tahminler sürecek gibi görünüyor.
